YAKLAŞIK 200 KİTAP
Yaklaşık 200’e yakın kitapla ilk olarak ikamet ettiği Bahçelievler Mahallesi’nde bulunan Evliya Çelebi İlköğretim Okulu’na giden Özçam, burada öğrencilere elleriyle tek tek kitap dağıttı. Kitapları okumaları için tembihte bulundu. Dağıtım sırasında öğrencilerin mutlulukları görmeğe değerdi. Kitapları alan öğrenciler, kitapları okuyup bitirecekleri sözünü verdiler. Daha sonra Özçam, ‘Okumanın yaşı yok diyerek.’ Mahallesinde bulunan camiye gitti. Burada namazdan çıkan cemaate kitap dağıttı. İlk defa camii önüne kitap dağıtıldığını gören cemaat, hayretini gizleyemedi.
HER BİRİ BİR ALTIN
Kitapları sınıflarında dağıtılan öğretmenlerden Feyyaz Sağlam ve Zülbiye Demirtaş, “Özçam’ın yapığı çalışmanın diğer insanlara örnek olması gerektiğinin altını çizerek, ”Dağıtılan kitapların her biri bir altın değerinde bulunuyor. Yapılan çalışma alkışlanması gerekir. Bu tür insanlar dünyamızda az kaldı. Yaptığı çalışmayı kutluyoruz” dediler.
MUTLU OLDULAR
Özçam’ın okullunda kitap dağıtmak için kendisinden izin aldığını belirten Evliya Çelebi İlköğretim Okulu Müdürü Fatih Toraman, “Öğrenciler kitapları görünce mutlu oldular. Yaklaşık 200 kitabı öğrencilere dağıttım. İnşallah bu tür çalışmaların devamı gelir” diye konuştu. Kitabı alan öğrencilerden Sude Eroğlu da, hikâye kitabını kısa sürede bitirip öğretmenine anlatacağı sözünü verdi.
BÜYÜK BİR KAZANÇ
Doğru kullanılmadığı zaman internetin büyük bir kazanç olduğunu belirten emekli Hidayet Özçam ise, “Çağımızın en önemli buluşlarından biri olan internetten öğrenmek istediğimiz her şeyi bulabiliriz. Dünyanın diğer ülkelerine internet sayesinde ulaşabiliyoruz. Fakat bizi internetten korkutan birçok tehlikeyi de göz ardı edemeyiz. Özellikle çocuklarımızı internetin zararlı etkilerinden korunması için bazı önlemlerin alınması gerekliliği vardır. Bende üzerime düşen vazife olarak, öğrencilere kitap dağıtmaya başladım” dedi.
EN GÜZEL DUYGU
Okumanın dünyanın en güzel duygusu olduğunu, fakat çocukların okumak yerine saatlerini internet üzerinde geçirdiğini belirten Özçam, İnternette giren çocuklar, uygunsuz sitelere girebilir. Yaşları ve gelişimleri ile uyumsuz görüntü ve bilgilerle karşılaşabilir. İnternetten ulaşılabilen oyunlar nedeniyle aşırı şiddetle karşılaşıp şiddete karşı duyarsızlaşabilir ve öğrendiklerini uygulayabilir. Buradaki oyunları oynayarak alışkanlık haline getirebilir. Yanlış kişilerle tanışıp, onlar tarafından yasal ve sağlıklı olmayan ortamlara çekilebilirler. Kandırılıp kullanılabilirler. Uzun süre bilgisayar başında kalarak sosyalleşme yönünde sorun yaşar. Uzun süre bilgisayar başında kalarak beden hareketsiz kalır. Fiziksel sağlık sorunları yaşayabilir. Bunu önlemek ise eğitimden geçer. Eğitim ise okumaktan başlar. ”diye konuştu.