Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Yücel Karabacak 23 Mayıs?ta iş bırakacaklarını açıkladı
DİYALOG VE HOŞGÖRÜDEN YANA OLDUK
Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır diyalog, hoşgörü, yönetişim anlayışıyla kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerinin ilerletilmesi için mücadele yürüttüklerini belirten Karabacak, Bu mücadelede toplumumuzun hassasiyetlerini gözeterek, gerginliklerden mümkün olduğunca kaçınarak, milli ve manevi değerlerin ön planda tutularak, ?önce ülkem? diyerek yer aldıklarını ifade etti.
BAŞARISIZLIKLARINI BİZE YÜKLEDİLER
Yücel Karabacak, İktidarın başarısızlıklarının, kötü niyetli yöneticilerin beceriksizliklerinin yıllarca kamu emekçilerinin sırtına yüklendiğini bildirdi. Karabacak bakanların, basiretsiz ve beceriksiz yönetim anlayışlarını, liyakatsiz, yandaş yöneticilerle desteklemek isteyince ortaya çıkan aksaklıkların sorumluluğunun, fedakâr Türk memurunun omuzlarına yüklendiğini kaydetti. 2002-2012 yılları arasında ülke ekonomisi ortalama yıllık %6,8 oranında büyürken, kamu görevlilerine büyümeden pay verilmediğini belirten Karabacak, ?Daha bir ay kadar önce yatırım paketi adı altında sanayici ve iş adamlarına 2 milyar TL?lik bir kaynak yaratılırken, memurlarımız ve memur emeklilerimiz tam 5 aydır zam alamadan yaşamak zorunda kalmışlardır? dedi.
TUTARSIZLIK VE ADELATSİZLİK VAR
Karabacak açıklamasının devamında ?Son 10 yıl içinde toplamda reel anlamda %68 büyüyen bir ülkede, çalışanların pastadan aldığı pay azalıyorsa, burada bir tutarsızlık ve adaletsizlik var demektir. Kamu görevlileri olarak, 2012 yılına dek yürütülen toplu sözleşmelerde, yetkililerce verilen sözlerin ve imza altına alınan konuların boşta kaldığını gördük. Bu durum bizlerin, kamu mercilerine karşı güvenini sarsarken; yetkililerin de memurlarımıza karşı olumsuz bir tavır sergilediklerinin ispatı olmuştur? şeklinde ifadelere yer verdi.
VERİLEN SÖZLER TUTULMADI. ZORUNLULUKLAR YAPILMADI
Yücel Karabacak Verilen sözlerin tutulmaması bir tarafa, bu süreçte hükümetin imza altına alarak yerine getirmeyi taahhüt ettiği, yasal yönden de zorunlu olarak yapması gereken düzenlemeleri dahi gerçekleştirmeyerek, güvenilirliğine bir gölge daha düşürüldüğünü ileri sürdü. Yetkililerin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemesi nedeniyle kamu görevlilerinin sorunlarının çözümsüz kaldığını belyirten Karabacak, ?Bu süreçte memurlarımız dışlanmış, terk edilmiş ve aldatılmıştır. Diyaloğa direnen, müzakereye kapalı, verdiği sözü yerine getirmeyen bir iktidarla neyin konuşulacağını, hangi konuların karara bağlanacağını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Toplu sözleşme ve grev hakkı, kamu görevlilerinin uluslar arası sözleşmelerden doğan Anayasal hakkıdır. Ancak yıllar süren mücadelemiz sonucunda yapılan düzenlemede grev hakkı görmezden gelinmiş, toplu görüşmenin bile gerisinde bir sistem getirilmiştir. Bu yolla, toplu sözleşme sistemi sulandırılmış, sürüncemede bırakılmış ve gücümüz, sarı sendikalarla kırılmak istenmiştir? diye konuştu
23 MAYIS?TA HEP BİRLİKTE İŞ BIRAKIYORUZ
Yücel Karabacak açıklamasını şöyle sürdürdü, ?Bir taraftan Türkiye?nin ekonomisi en hızlı büyüyen ülke olmasıyla övünen yetkililerin, diğer taraftan memurlarına ve emeklilerine 4 aylık enflasyonun dahi altında bir maaş artış teklifi sunması anlaşılır ve kabul edilebilir değildir. Türkiye Kamu-Sen olarak yıllarca kamu görevlilerinin sorunlarını anlatmaya, makul taleplerini hükümete iletmeye çalıştık; Türk memuru horlandı; itibarı zedelendi, aldatıldı; ama hizmet üretmeye devam etti. Bizler 75 milyon vatandaşımızdan ayrı olmaksızın, aynı geminin yolcularıyız. Gidişatın olumlu olmadığı gün gibi aşikârdır. Bu gidişe ?dur!? demek hepimizin boynu borcu, vatandaş olmamızın bir gereğidir. Ülkemizin kaynaklarının adil bir şekilde paylaştırılması için;
Yalnızca memurların değil, işsiz, işçi, esnaf, çiftçi, emekli, dul ve yetimlerin de seslerine kulak verilmesi için 23 Mayıs?ta iş bırakıyoruz.
Son çare olarak, 23 Mayıs 2012 Çarşamba günü hizmet üretmeyerek, memurlarımızın ve emeklilerimizin bütün ümitlerini bağlı toplu sözleşme görüşmeleriyle adeta alay edercesine, memurlara süt, yoğurt verilmesini önerenlere bir cevap verme gereği hasıl olmuştur?.