TALİMAT VERİLDİ
İlçe Başkanı Çakır seçim çalışmaları programı kapsamında teşkilatlara talimat verdiklerini söyledi. Çakır, “Bir itfaiye eri gibi, çevremizde yanan ateşleri söndürmeye koşmalıyız. İnsanları, kardeşlerimizi yaşanan bu yangınlardan kurtarmalıyız” dedi.
HERKESE ULAŞMALIYIZ
Çakır, seçimlerden önce, ev ev, köy köy dolaşılması gerektiğine de değinerek, “Bu seçimlerle hepimize çok önemli görevler düşüyor. Ev, ev dolaşmamız lamız. Biz o kardeşlerimize ulaştığımız zaman onların akın akın bize koştuğunu göreceğiz. Bazı kardeşlerimiz ‘bize gelmez, çok uzak, orada fazla insan yaşamıyor’ diyor. Herkese gideceğiz, herkesi kucaklayacağız. Küçük bir belde veya köy de olsa oraya gideceğiz. Mutlak suretle her köye, her beldeye ve hatta mümkünse dağ başındaki her çobana ulaşmamız icap eder. Çünkü hakikat kıvılcımının nerede çakacağını Allah bilir. Attığımız her bir adım, her bir kelam kayda girmekte. Mesafeler ne kadar uzak olursa sevabımız da o derece artığına inanırız. O sebeple şurada az insan yaşıyor, şurada az insan var demeyeceğiz. Her yere koşacağız” diye konuştu. Kimseyle tartışmaya girmeyin
TARTIŞMAYA GİRMEYİN
Çakır, “Tartışmaya kati suretle girmeyin, diğer partilere mensup militanvari konuşma yapanlara, sizi olumsuz mecralara sürüklemek isteyenlere, ‘selam olsun deyin’ yeter. Sözden daha ağır, dilden daha keskin bir şey yoktur. Kılıç yarasını zaman kapatabilir ama dilin açtığı yarayı zaman kapatamıyor. İnsanları kırmayalım. Koca Yunus, ‘söz ola durdura savaşı, söz ola kestire başı’ diyor. Gönülleri tedavi etmek için, gönülleri kırmadan dökmeden gidiyoruz. Şunu yapmışlar bunu yapmışlar diyerek hiçbir tartışmanın içine girmeyerek, yapacaklarımızı söyleyelim” diye uyarılarda bulundu.
BİZ FARKLI BİR PARTİYİZ
Çakır, konuşmasında Saadet Partisi’nin diğer partilerden 4 ana temel farkının olduğuna da değinerek, “Saadet Partisi’nin diğerlerinden 4 farkı vardır. İlk farkımız yönümüzdür. Bizim yönümüz doğuya kardeşlerimizden yana, onların yönü ise Batı’ya doğrudur. Tarih de doğu Peygamberler ocağı, Batı ise haydutlar yuvasıdır. Bir diğer farkımız ise durduğumuz yerdir. Diğerleri Batı kulübüne girebilmek için zalimlerin yanında yer alırken biz ise hep mazlumların yanındayız. Üçüncü olarak ölçülerimiz farklıdır. Batı’nın kriterlerini benimsiyor öteki partiler. Biz ise faizin dünya gerçeği olduğunu, zinanın serbest bırakılmasına karşıyız. Son olarak amacımız farklıdır. Onlar AB’ye girmek istiyor, biz ise İslam Birliği’ni kurmak istiyoruz. Eğitim, ekonomi, sosyal düzen anlayışlarımızda tamamen farklıdır” diye konuştu. Çakır, seçimlerin önemine işaret ederek, “Bu böyle gidemez. Önümüzde bir seçim var. Bu Türkiye’miz olduğu gibi İslam âlemi içinde bir çıkış noktası olması gerekir” dedi.
ZALİMLERİN İNSAFINA BIRAKMAYIZ
Türkiye’de yaşayan milyonların açlık sınırının altında bir yaşam sürmeye çalıştıklarına da değinen Çakır, ülkenin 400, 500 aile için çalıştığına değindi. Çakır, “Asgari ücret 949 TL, açlık sınırı 1450 TL. Arada büyük bir fark var. Peki, bu 949 liranın en azından 300 TL’si kiraya gidecektir. Mutfak masrafı, faturalar deyince geriye ne kalır. Çay ve simit bile alamazsın. Nitekim bundan 10 yıl önce çay simit hesabı yapanlar, şimdi bunu yapamıyor. Çünkü yapacak durumda değiller. Kendileri maşallah köşeyi dönmüş durumdalar. Mutlak suretle adil bir düzen kurmak zorundayız. Türkiye 400, 500 ailesi için çalışıyor, bunlar kalburüstü. 6 milyon insanımız işsiz, 10 milyon insanımız açlıkla boğuşuyor. Bunların hepsine dur diyeceğiz. İnsanların bir takım zalimlerin insafına bırakamayız” diye konuştu.
