KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ (KÜ) KIRIKKALE VE YÖRESİ TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ (KATAM), GELENEKSELLEŞEN KIRIKKALE GEZİLERİNİN EKİM AYI BÖLÜMÜ OLAN KESKİN-KARAKEÇİLİ GEZİSİNİN ALTINCISINI GERÇEKLEŞTİRDİ
Gelenek sürüyor, KATAM Kırıkkale´yi tanıtıyor
Kırıkkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü bünyesinde faaliyet gösteren KATAM ve Tarih Topluluğu öncülüğünde her yıl Ekim ayında yapılan Kırıkkale Tanıtım Gezileri Keskin-Karakeçili Yöresi gezisinin altıncısı gerçekleştirildi. Tarih Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine yönelik olarak gerçekleştirilen gezinin altıncı yılında da öğrenciler Kırıkkale çevresinde beklemedikleri kadar kültür varlığıyla karşılaştıkları için şaşırdıklarını ve mutlu olduklarını ifade ettiler.
KIRIKKALE, TARİHİ YA DA KÜLTÜREL ÖZELLİKLERİ OLMAYAN DEĞİL, HAKKIYLA TANITILMAYAN BİR ŞEHİR
Kırıkkale´nin, Cumhuriyet şehri olma özelliğinden dolayı, bu denli bir tarihe geçmişe sahip olabileceğini beklemediklerini belirten öğrencilerden Gökhan Aktay, ?Kırıkkale´ye geldiğimiz günden beri bu şehre ait belirleyici bir özellik olmadığı, tek tanınırlığının MKE ve Rafineri sayesinde olduğunu iddia edenlere inat, bugün gördüklerim karşısında adeta büyülendim. Artık şundan eminim ki, Kırıkkale tarihi ya da kültürel özellikleri olmayan değil, hakkıyla tanıtılmayan bir şehir. Bu yıl mezun oluyoruz. Kendi adıma, gittiğim her yerde Kırıkkale´nin bu özelliğini tanıtmak için elimden geleni yapmaya kararlıyım? dedi.
HER YIL GENİŞLEYEREK SÜRÜYOR
Mayıs ayında Balışeyh-Sulakyurt çevresine yapılan geziyle Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencilerine Kırıkkale´nin tarihi mekânlarını tanıtan KATAM, Ekim´de de Keskin ve çevresine düzenlediği geziyle Tarih Bölümü son sınıf öğrencilerine bu yöreyi ve çevresini tanıtmaya devam ediyor. KATAM Tarih Gezilerinin Yahşihan-Hasandede-Keskin-Karakeçili-Kaman beldelerine yönelik bu yıl yapılan gezisinde Yahşihan´da Demirköprü; Kırıkkale Silah Fabrikası bünyesindeki Silah Müzesi; Hasandede Türbesi ve Camii; Keskin´de Sulu Mağara, Kibrithane, Fişekhane, Meydan, Eski Çarşı, Rahmi Pehlivanlı Konağı, Kütüphane, Rahmi Pehlivanlı´nın mezarı; Kaman´da Japon Arkeoloji Enstitü Bünyesindeki Müze, Japon Bahçesi; Karakeçili Köprü Beldesi´nde Çeşnigir Köprüsü ve Büklükale Antik Kazı Alanında çeşitli incelemeler yapıldı.
ANADOLU´DAKİ İLK DEMİR KÖPRÜ
Yaklaşık 50 son sınıf öğrencisinin katıldığı geziye KATAM Müdürü ve Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamit Pehlivanlı rehberlik ederken, Kırıkkale Üniversitesi Tarih Topluluğu Koordinatörü ve Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. H. İbrahim Gök´ün yanı sıra, gazetemiz köşe yazarı ve Tarih Bölümü Doktora Öğrencisi Habilhan Pehlivanlı ile Tarih Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi Zeynep Aldemir de katıldı. Yahşihan Demirköprü´nün tanıtılmasıyla başlayan gezi Silah Müzesiyle devam ederken, KATAM Müdürü ve Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamit Pehlivanlı, ?Osmanlı devrinde hanlarıyla şöhret kazanan bu yöre Osmanlılar tarafından teşkilatlandırılarak bir karargâh haline getirmiştir. Bu yerin ehemmiyeti göz önüne alınarak burada demir köprü yapılması icap etmiş, Hicri 1321´de inşaatına başlanan bu köprü 1325 yılında tamamlanmış ve Anadolu´nun ilk demir köprüsü olmuştur? dedi.
SİLAH MÜZESİ GEZİLDİ
Güvenlik sebebiyle sıkı bir kontrolün olduğu Silah Müzesi hakkında bilgi veren yetkililer, Silah Fabrikası bünyesinde oluşturulan ve çeşitli düzenlemeler yapılarak 1991 yılında faaliyete geçen Silah Müzesi´nin 15.-20. Yüzyıllar arasında Osmanlı ve Avrupa Ülkelerine ait silahların Tophane´den, Anadolu´nun çeşitli yerlerinden ve askeri fabrikalardan toplanarak teknik ve tarihi özellikleri tespit edildikten sonra müze haline getirildiği kaydettiler.
HORASAN ERENLERİNDEN HASANDEDE
Yahşihan´daki Demirköprü ve Kırıkkale´deki Silah Müzesi´nin ardından Hasandede´ye geçen grup, burada da Hasandede Camii ve Türbesini ziyaret etti. Beldenin de ismini aldığı Hasandede hakkında öğrencileri bilgilendiren Tarih Topluluğu Koordinatörü ve Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. H. İbrahim Gök, ?Hasandede, Horasan diyarı Karaman ilinden Anadolu´ya gelmiştir. Babası 31. Babadan Hz. Peygamberin evlatlarından ve Karaman Ustucalı Dergâhının Piri Şeyh Yakup Fakih´tir. Soy olarak aslı, Muhammed Mustafa (AS.), nesli Ali soyundan 9. İmam Muhammet Taki´ye dayandırılır. Hasan Dede sekiz nefer dervişle Anadolu´ya ulaşır. 1515 yılının ilkbaharında Suluca Karahöyük´e (Hacı Bektaş´a) gelir. Bir efsaneye göre, Hacı Bektaş´ın bırakmış olduğu Peygamber emanetlerinin Akpınar´dan kızıl elma aktığı zaman gelecek kişiye verileceği üzerinedir. O zamanın Postnişini Balım Sultan tarafından emanet olan Peygamberin tahta kılıcı Hasan Dede´ye verilir ve bundan sonra nasibinin Anavarza´da (Adana´dan sonra Çukurova´nın doğu tarafından Kadirli´ye dayanan bölge) olduğu söylenir. Bir süre burada yaşayan Hasan Dede Padişah Kanuni Sultan Süleyman zamanında Viyana Kuşatmasına katılır. Hasan Dede´nin şu anki yerleşim bölgesine gelme tarihi 1579´dur. Hasan Dede bu bölgeye isimleri İshak (İki oğluyla gelmiş, bunların adları Süleyman ve Mustafa´dır), Ramazan, İsrafil, Emirze, Mahmut, Havahindi, İskender ve Işık olan sekiz dervişiyle beraber gelmiştir? diye konuştu.
OTANTİK VE SICAK BİR KÜTÜPHANE
Keskin´deki gezisine Sulu Mağara ile başlayan öğrenci grubu, mağaradan çok etkilenirken, buradan şehir merkezine geçtiler. Yaklaşık iki yıl önce eski bir konağın restore edilerek faaliyete geçirilmesi neticesinde Kütüphane olarak hizmet vermeye başlayan binayı gezen öğrencileri burada Kütüphane Yetkilisi Duran Taşan karşılayarak bilgilendirdi. Gördükleri ilgiden çok memnun kaldıklarını belirten öğrencilerden Ahmet Siyer, ?Çok otantik ve sıcak bir kütüphane? Böyle bir mekânda insanın okudukça okuyası gelir. Bu tür mekânları yeniden kullanıma sunanlara sonsuz teşekkürler ederiz? şeklinde konuştu.
RAHMİ PEHLİVANLI KONAĞI VE MÜZE EVİ KÜLTÜRE HİZMET EDİYOR
Yine, yıkılmak üzereyken iki yıl önce restore edilerek Müze Evi ve AB Proje Koordinasyon Ofisi olarak faaliyete geçirilen Rahmi Pehlivanlı Konağını ziyaret eden öğrenciler konağın güzelliği karşısında adeta büyülendiler. Rahmi Pehlivanlı´nın hayatı ve konağın restorasyon aşamaları hakkında bilgi veren Keskin Kaymakamlığı Yetkilisi Selda Şarlayan, konak içerisinde sergilenen eşyalar hakkında da öğrencilerin sorularını cevaplandırdı. Burada Rahmi Pehlivanlı Konağının geçmişi hakkında bilgi veren Gazetemiz Köşe Yazarı ve Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümü Doktora Öğrencisi Habilhan Pehlivanlı da, ?Konak 1986 yılında kamulaştırıldı. Ancak 2010 yılına kadar bir tek çivi çakılmadı. 2010 yılında bir program gereği Keskin´e gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay konağın yeniden kamulaştırılacağı sözünü verdi. Kısa bir süre sonra kamulaştırma gerçekleşti. Ancak o yıldan sonra da yine bir tek çivi çakılmadı. Belediye ile Bakanlık arasında gelip giden konak nihayet belediye projeleri arasına alındı. Ancak ödenek sağlanamayınca tekrar Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilen konağın nihayet bu yıl yenileştirme çalışmalarına başlandı. Önceki yıllarda yıkılmak üzere olan konağı çalışmaları tamamlanarak 2 yıl önce yeniden hizmete sunuldu. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz? dedi.
BAKIMSIZLIK ÜZÜYOR!
Rahmi Pehlivanlı Konağının ardından önceleri Kibrithane olarak kullanılan Halk Eğitim Merkezine geçen öğrenciler, bakım çalışmaları yapılırken aslına uygun olmayan malzemeler kullanılmasından dolayı orijinalliğini kaybetmeye başlayan bina için üzülürken, eski bir kilise olan ve Milli Mücadele sırasında Fişekhane olarak kullanılan (eski) İmam Hatip Lisesi binasının metruk halini görünce tepki gösterdiler. Lisans eğitimi sırasında bu mekâna yine geldiğini belirten Yüksek Lisan Öğrencisi Zeynep Aldemir, ?Bu güzelim binanın bu şekilde kaderine terk edilmesine çok üzüldüm. 2 yıl önce geldiğimizde de bakımsızlık vardı ama bu kadar da değildi. Yenisi yapıldığı için eskisinin bu şekilde kaderine terk edilmesi kabul edilemez bir durum? şeklinde tepkisini dile getirdi.
?KRALLARIN RESSAMI?NIN MEZARI ÇOK BAKIMSIZ
Buradan Keskin İlçe Mezarlığında bulunan Rahmi Pehlivanlı´ya ait kabri ziyaret ederek dua eden öğrenciler, Rahmi Pehlivanlı gibi dünyaya mal olmuş önemli bir sanatçının mezarının bakımsızlığından dolayı büyük üzüntü duyduklarını ifade ettiler. Yetkilileri göreve davet eden öğrenciler, ?Rahmi Pehlivanlı, yalnızca Kırıkkale ve hatta Türkiye için değil, dünya için büyük bir değer, büyük bir sanatçıdır. Bu sahipsizlik, bu umursamazlık Keskin gibi kültür ve tarihle yoğrulmuş bir şehre yakışmıyor? dediler.
ÖĞRETMENEVİNDE LEZZETLİ YEMEK
Öğle yemeğini Keskin Öğretmenevinde yiyen Kırıkkale Üniversitesi kafilesi, kendilerine gösterilen ilgiden büyük memnuniyet duyduklarını belirttiler. Yemeklerin çok kaliteli ve doyurucu olduğunu kaydeden, öğrencilerden Sena Işık, ilgi ve hizmetlerinden dolayı, Öğretmenevi Müdürü Yaver Yalçın Hocamıza ve onun nezdinde tüm çalışanlara teşekkür ederiz? dedi. Yemeğin ardından Kaman´a hareket eden öğrenci grubu, yaklaşık 40 dakikalık bir yolculuğun ardından Kaman´ın Çağırkan Kasabasında bulunan Japon Arkeoloji Enstitüsü ve Müzesine ulaştılar.
EŞSİZ BİR MÜZE
Müze girişinde ?sanal prensesin? tanıtımının ardından müzeyi gezen öğrenciler, 1986 yılından beri süren Kaman-Kalehöyük kazılarında, 2008´den beri süren Köprüköy-Büklükale Kazılarında ve 2011´den beri süren Kaman-Yassıhöyük Kazılarında çıkarılan eserlerin sergilendiği Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesinin, müzeciliğe getirdiği yeni yaklaşımıyla farklılığı karşısında hayretlerini dile getirdiler. Teknolojinin en son imkânlarının kullanıldığı müze, tarihten kalan eserlerin yanı sıra, üç boyutlu sunumlarla da geçmişi canlı canlı yaşatan bir atmosfer sunuyor. Ayrıcı müzenin kendi alanında birçok dünya birinciliği de bulunuyor.
BÜKLÜKALE: TARİH, DOĞA, SAĞLIK?
Müzedeki gezinin ardından bölgedeki kazı çalışmalarına büyük destek veren ve 2012 yılı Haziran ayında vefat eden Japon Prensi Mikasa tarafından yaptırılan Japon Bahçesini de gezen kafile, yapay göletlerin, şelalenin ve ağaçların arasında yarım saatlik bir tabiat turunun tadını çıkardılar. Fotoğraf çekmeyi çok sevdiğini beyan eden, öğrencilerden Zafer Can Abacı, ?Böyle bir mekânın her bir santimetrekaresini fotoğraflamak isterim. Her yerinden ayrı bir güzellik fışkırıyor. Japon dostlarımız sağ olsunlar? diye konuştu. Yaklaşık 1 saat süren müze ve bahçe gezisinin ardından Karakeçili´nin Köprüköy Beldesinde 2008 yılında başlatılan ve MÖ. 8. yüzyılda bölgede yaşayan Hititlere ait kalıntıların bulunduğu Büklükale Antik Kazısını ve yine bölgedeki Çeşnigir Köprüsünü gezen öğrenciler eşsiz manzaranın ve temiz havanın tadını çıkardılar.
TANITIM EKSİK!
Geziye ilişkin görüşlerini aldığımız Tarih Bölümü öğrencilerinden Mehmet Burak Kahraman, ?Gezip gördüğümüz yerlerin tarihî değeri yüksekti ama bu yerlere gereken önem verilmemiş. Böyle bir geziye katılmaktan dolayı çok mutlu oldum. Zira böyle bir gezi olmasaydı bu mekânları gezmek aklımın ucundan bile geçmezdi. Ben Kırıkkale´nin bu yönünü bilmiyordum. Çünkü bize hep kötü, yavan bir şehir olarak aktarılmıştı. Bu da bizde kötü bir izlenim bırakmıştı. Ancak bu gezi sonunda Kırıkkale hakkındaki tüm düşüncelerim değişti. Fakat uzun süredir bulunduğu şehrin tarihi dokusundan habersiz olmanın bir Tarih Bölümü öğrencisi olarak kendisini çok üzdüğünü ifade eden Kahraman, ?Bu geziler 1. Sınıftan itibaren her yıl düzenlenmeli. O zaman Kırıkkale´ye bakışımız çok daha farklı olur. Eğer bu gezi yapılmasaydı, ben Kırıkkale´de bu tür tarihî mekânların olabileceğine inanmazdım? diye konuştu.
?PUSULA´YA TEŞEKKÜR EDERİZ?
Gezi hakkında bir açıklama yapan KATAM Müdürü Prof. Dr. Hamit Pehlivanlı, ?2010´dan beri sürdürdüğümüz gezilerimiz oldukça verimli geçiyor. Özellikle Pusula Gazetesi vasıtasıyla, gördüğümüz eksiklikleri kamuoyu ve yetkililerle paylaşıp daha güzel bir Kırıkkale için vatandaşlık görevimizi yaptığımıza inanıyorum. Önceki yıllarda turizm tabelası olmayan birçok mekânla ilgili olarak yapılan haberler yetkilileri harekete geçirmiş olmalı ki, birçok yerde Turizm Tabelaları gördük ve çok mutlu olduk. Özellikle Keskin´in şehir içi yollarının düzene girmiş olması da bizleri ayrıca mutlu etti. Ümit ederiz ki, gerek öğrencilerimizin gerekse bizim tespit ettiğimiz diğer bazı sorunlar da en kısa zamanda çözüme kavuşturulur. KATAM tarafından geleneksel hale getirdiğimiz Kırıkkale gezileri devam edecektir. Bu gezileri gerçekleştirme konusunda bizlerden desteğini esirgemeyen başta Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sayın Ekrem Yıldız olmak üzere emeği geçen tüm personele teşekkürü bir borç bilirim? şeklinde konuştu.
GEZİ HABER: HABİLHAN PEHLİVANLI