Tarih: 15.11.2011 09:41

Gelecek tarih ile aydınlanacak

Facebook Twitter Linked-in

?GEÇMİŞTEN GELECEĞE KIRIKKALE TARİHİ VE HALK KÜLTÜRÜ?NÜN TARTIŞILDIĞI SEMPOZYUMA KIRIKKALE BELEDİYE BAŞKANI VELİ KORKMAZ KATILMADI.
SERGİ AÇILDI
Sempozyumun açılışı olmadan önce ülke genelinden getirilen yöresel motif ve desenlerin olduğu halı, kilim, el sanatları sergisi açıldı. Daha sonra sempozyuma geçildi. Sempozyumda açılış konuşması yapan Kırıkkale Valisi Hakan Yusuf Güner, Kırıkkale?nin geleceğinin tarihe bakılarak aydınlanacağına dikkat çekti. Güner konuşmasını şöyle sürdürdü; ?Kırıkkale 1925 yılında MKE Fabrikalarının temelleriyle kurulmaya başlamış, 1929 yılında nahiye 1941?de belediye 1944?te ilçe ve 1989 yılında il haline gelmiş bir Cumhuriyet Şehridir. 43 ili bağlayan kara ve demir yolu kavşağında yer alan genç bir ilimizdir. Bu sebeple Orta Anadolu?nun ortasında yer alan Kırıkkale, sosyolojik ve kültürel yönden çok korunmuş , dışa geç açılmış ülkemizin en az kültür değişimi geçiren bölgelerindendir. Yöremiz tarihi ve kültür zenginliğine sahip bir yerleşim alanıdır. 16.yüzyıl arşiv belgelerinden ve nüfus kayıtlarından ilimiz havalisine 300?e yakın farklı isimleri taşıyan boyların iskan edildiği anlaşılmaktadır. İlimizin geçmişinde önemli rol oynamış toprakların vatanlaşmasını sağlayarak geleceğin oluşmasını; kaderde sevinçte bir ve beraber olmayı kardeşliği, dostluğu, barışı ve hoşgörüyü tesis etmişlerdir?
 
KÜLTÜRÜN EN ÖNEMLİ ÖĞESİ DİLDİR
?Kültür; bir insan topluluğunun ortaya koyduğu bilimi de, sanatı da, irfanı da savunma gücünü de, ekonomi ve inanışları de içine alarak kapsamaktadır. Bu nedenle tarih sayfasında yerini korumanın yegâne yolu da kültürünü korumaktan geçer. Kültürün en önemli öğesi dildir. Dil fiilleri, kavramları ve terimleriyle bir ifade ordusudur. Dilin stratejik silah ise şiirler ve manilerdir. İşte bize tarihten seslenerek geleneklerimizi, ananelerimizi ulaştıran bir de ustalar vardır. Enstrümanlarıyla can katarak, tarihi kültürü gelenek ve görenekleri bizlere taşıma misyonunu üstlenen Hacı Taşanlar veyahut resimleyerek ya da çizerek ölümsüzleştiren Rahmi Pehlivanların varlığı ile bu kültür elbette devam edecektir. Gönül erlerimiz yetişmesinde öncülük etmiş zengin bir yöremiz var ki; Haydar Sultan Koçu Baba, Ballı Şeyh, Hasandede, Şeyh Şami gibi tarihi ve dini şahsiyetlerin varlığı da büyük bir kültür mirasımızdır. 
 
KIRIKKALE TARİHİNE DAİR ARAŞTIRMALAR
?Göreve geldiğimiz günden bu yana genç bir il Kırıkkale son dönemlerde önemli gelişmeler göstermiş, pek çok alanda tercih edilir bir il haline gelmiştir. İlin çehresi gelişmekte , kent kimliği yönünde çalışmalar devam etmektedir. İlimizde ilk defa valiliğimizin bünyesinde proje merkezinde Kırıkkale Valiliği Projeli çalışan modeli kapsamında 38 kuruma ait 357 proje somut ve sosyal proje üretilerek uygulamaya geçirilmiş Şehrimizi de anlamlı kılacak Valiliğimizin bir logosu olmadığından logo yarışması düzenlenerek logo ile taçlandırılmıştır. Şehir kimliğimizin hem kültürel hem de mimari anlamda çalışmalar devam etmekte Selçuklu ve Osmanlı mimarı anlayışıyla projelendirilen yeni hükümet konağı inşaatı da devam etmektedir. Ayrıca Selimiye Camisi örnek alınarak yaptırılan Nur Cami Külliyesinin tamamlanmasıyla şehir önemli esere kavuşacaktır? dedi.
 
ANADOLU?DA STRATEJİK BİR MEVKİDE
Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Yıldız Kırıkkale tarihinin çok önemli olduğuna değinerek, gün yüzüne çıkarılması gerektiğini söyledi. Yıldız şunları söyledi; ?Kırıkkale her ne kadar Cumhuriyet sonrasında büyük yerleşim olma sürecini yaşamış ise de birçok yerleşim yerinin tarihi ipekyolu güzergahında olduğu bilinmektedir. Balışeyh, Keskin, Yahşihan, Sulakyurt, Karakeçili gibi yerleşim yerleri eski yerleşim bölgeleridir. Kırıkkale coğrafi olarak da Anadolu?nun tam ortasında stratejik bir mevkidedir. Cumhuriyet sonrası Anadolu topraklarının Başkent?e açılan kapısı olan Kırıkkale zamanın yöneticileri ve Mustafa Kemal Atatürk tarafından da önemli ve stratejik bir saha olarak değerlendirilmiştir. Bu nedenle savunma sanayinin ana omurgasını oluşturan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu fabrikaları Kırıkkale?de kurulmuştur. Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu fabrikaları, Tüpraş ve diğer sanayi tesisleri ile 1992 yılında Üniversiteye de kavuşan Kırıkkale bugün önemli bir Cumhuriyet şehridir?
 
FARKINDA VE BİLİNCİNDEYİZ
 ?Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) üniversitelerin fonksiyonlarını sayarken Üniversitelerin kültürel kimliğin şekillenmesinde ve korunmasında da işlev gören kurumlar olduğunu ifade etmiştir. Kırıkkale Üniversitesi olarak biz bu çerçevede de görevimizin olduğunun farkında ve bilincindeyiz. Kırıkkale ve yöresinin tarihi ve kültürü ile yakından ilgileniyoruz. Bu amaçla kurulan Kırıkkale ve yöresi tarih araştırma merkezimiz en faal araştırma merkezlerimizden biridir. Hem üniversitemiz öğrencilerini hem de bölge insanını yöre ve kültürleri konusunda bilgilendirme ve bilinçlendirme çabalarımız artarak devam edecektir. Bu sempozyumda da konuk araştırmacılarla birlikte öğretim üyelerimiz araştırma ve görüşlerini sizlerle paylaşacaktır. Sempozyumun fikir aşamasından uygulama safhasına kadar öncü görevini üstlenen Sayın Vali Hakan Yusuf Güner?e, konuk olarak katılan değerli bilim adamı ve araştırmacılara ve siz değerli konuklara ilgilerinizden dolayı teşekkür ediyor hepinizi saygıyla selamlıyorum? ifadelerini kullandı.
 
KIRIKKALE OĞUZLARIN YERLEŞİM YERİDİR
Sempozyumun ilk oturum Başkanlığını Prof. Dr. İsmail Özçelik yaptı. İlk konuşmacı olarak Prof. Dr. Ahmet Kankal 16. yüzyılda Kırıkkale ve Çevresinde yerleşmeyi anlattı. Kankal ?Anadolu Coğrafyasının kalbi olan Kırıkkale Oğuzların yerleşim yeridir. Kırıkkale`nin bugünkü merkez nüfusunda var olan çeşitliliği, yani nüfusunu ekseriyetle Kırşehir, çorum, Çankırı, Yozgat, Kayseri ve sair vilayetlere mensup vatandaşlarımızın teşkil etmesine bakıp da bunu tamamen Cumhuriyet döneminde Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu`na ait fabrikaların kuruluşuna bağlamak doğru olmaz. Bunu söylerken merkez nüfusu açısından
fabrikaların tesirini de tamamen inkar etmiyoruz, ancak geçmişe baktığımızda ve özellikle 16. yüzyıla ait bölge ile alakalı Osmanlı kayıtlarını incelediğimizde, bu çeşitliliğin Osmanlı Devleti`nin ısrarla yapısından kaynaklandığına şahit olmaktayız. Çünkü bugün Kırıkkale vilayeti sınırları içerisinde kalan bölge 16. yüzyılda Ankara, Çankırı, Kırşehri ve Bozok sancaklarına bağlı idarl birimlerden teşekkül etmişti. Şimdilik kesin olarak bilemiyoruz, fakat Kırıkkale`nin kuzey-doğu kesimlerinin Çorum Sancağı ile irtibatının olabileceğini de düşünmekteyiz? şeklinde sunumunu gerçekleştirdi.
 
KÖYDEN ŞEHRE İMAR PLANI
?Köyden şehre Kırıkkale? başlığı ile Kırıkkale?yi ele alan Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamit Pehlivanlı, ?Kırıkkale?yi ön plana çıkaran esas husus bölgenin coğrafi konumudur. Kırıkkale 1925 yılında MKE fabrikalarının temelinin atılmasıyla nüfus artışı yaşanmıştır. Bu artış mülki idare sıkıntısını ortaya çıkarmış ve Nahiye Merkezi olmuştur. Zamanla buda yetmemiş 21 Kasım 1927?de belediye olmuştur. Nüfusun hızla arttığı görülmekte ve bunu çözüm bulunması gerekiyordu. Kırıkkale 1944 yılında Ankara?ya bağlı bir ilçe olmuştur. Bu arada hızlı gelişme imar planı çerçevesinde olmadığı için çarpık kentleşme olmuştur. Kırıkkale, Doğu ve Kuzeye doğru gelişmiştir? dedi.
 
KARAAHMETLİ DESTEĞİ
İlk gün birinci oturumun üçüncü konuşmacısı Yrd. Doç Dr. Raşit Gündoğdu yaptı. Gündoğdu, Osmanlı Dönemi arşivlerine göre Hacılar Kasabasını tanıttı. Gündoğdu ?Hacılar? da edindiğimiz tarih bilgilerine göre 650 kişi yaşıyordu. Ekonomikleri tarıma dayalı ve kim karnını doyurup kendini geçindirebiliyorsa o zengin demekti. Edindiğim bir bilgiye göre Hacılar ile Karaahmetli arasında hiçbir zaman o dönemde kavga olmamış hatta Hacılara baskına gelen aşiret ile kavga sırasında Karaahmetli?den destek geldiği bilinmektedir? dedi.
 
İKİNCİ OTURUM
İkinci oturum ise öğleden sonra yapıldı. Oturumun Başkanlığını Prof. Dr. Muhittin Eliaçık yaptı. İkinci oturumun ilk konuşmacısı Prof. Dr. İbrahim Şahin oldu. Şahin, Orta Anadolu Kültür Coğrafyası ve Neşet Ertaş?ı ele aldı. Daha sonra Kırıkkale?nin Kültürel Değerlerinin Kaynaklarını Doç. Dr. Mehmet Önal anlattı. Doç. Dr. Bilgehan Gökdağ, Kırıkkale ağızlarına genel bir bakış yaptı. Son olarak ise Yrd. Doç. Dr. Hamit Önal, Kırıkkale Yöresi Halk Müziğinde Usül?ü anlattı. 



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —