Tarih: 19.11.2020 11:15

GELECEK PARTİSİ ‘PARLAMENTER SİSTEM’İNİ AÇIKLADI

Facebook Twitter Linked-in

Gelecek Partisi İl Başkanı Gülfem Betül Ekinci, insanlık tarihinin en yoğun dönüşümlerinin yaşandığı, imkan ve risklerin eşzamanlı olarak devrede olduğu bir tarihi sürecin içinden geçtiğimizi belirterek, “Milletler tarihin dinamik ve değişken seyri ile kendi değer, imkan ve ihtiyaçları arasında anlamlı ve sürdürülebilir bir ilişki kurabildikleri ölçüde toplumsal bir düzen oluşturma kabiliyeti kazanırlar. Bugün karşı karşıya kaldığımız en temel eksiklik, hangi siyasi görüşe, ideolojiye, etnisiteye ve dini/mezhebi inanca sahip olursa toplumun bütününün atıfta bulunabileceği ortak referansların kaybolmuş olmasıdır”

 “Türkiye bir süreden beri iktisadi, siyasi ve hukuki alanlarda çok ciddi problemler yaşamaktadır. Bu problemlerin ortaya çıkmasında ve her geçen gün artmasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin büyük bir rolü vardır. Çünkü bu sistem, öteden beri var olan birçok siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunumuzu derinleştirirken, yeni birçok sorunu da beraberinde getirmiştir. Bu sebeple Partimizin öncelikli hedefi parlamenter hükümet sisteminin tüm unsurlarını içeren ve bu sisteme işlerlik kazandıran kurum ve mekanizmalara yer veren bir anayasa reformunu yürürlüğe koymaktır. ‘Tam Demokrasi İçin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ önerimizin 150 yıllık anayasal tecrübelerimizin temel zaaflarını ilkesel düzeyde gidereceği kanaatindeyiz”

 “Bu reform önerimizle; uzun süredir siyasi sürece hakim olan ayrıştırma ve kutuplaştırma anlayışının terk edilmesini sağlayarak, toplumun farklı kesimlerinin sorunlarını diyalog, müzakere ve uzlaşmayla çözülmesini mümkün kılacak bir siyaset üslubunu yerleştirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca, tüm karar vericilerin hesap verebilirliği ve hukuki sorumluluğunu sağlayarak, hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir sistemin yerleşmesini amaçlıyoruz. Bugün mevcut olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde monist bir yapı mevcut olup, kabinenin varlığı halkımızı yanıltmamalıdır. Hükümet politikalarının belirlenmesinde kabinede yer alan her bir bakanın mahiyeti, bulundukları bakanlığının ilgili alanında Cumhurbaşkanına danışmanlık yapmaktan öteye geçmemekte olup, tavsiye niteliğindeki beyanlarının hukuken bir bağlayıcılığı da yoktur. Bu sebeple Gelecek Partisi olarak Bakanlar Kurulundan oluşan Güçlendirilmiş Parlamenter Hükümet Sistemine dönmeyi vadediyoruz. Bakanlar kurulunda tartışma ve müzakere ile ortak aklın eseri olarak hükümet politikalarının şekillenmesi gerektiğini savunuyoruz”

 “Öyle ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yürürlük tarihi olan Temmuz 2018’den  14 Ekim 2020 tarihine kadar çıkarılan toplam 68 kararnamenin 40’ı bir önceki kararnameleri değiştirmek için çıkarılmıştır. Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişle beraber, Bakanlar Kuruluna Anayasa ile öngörülen sınırlar çerçevesinde kanun hükmünde kararname yetkisinin tanınabileceği, ancak yetkinin Anayasa Mahkemesi’nin hukukilik denetimine tabi kılınması gerektiğini savunuyoruz. Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişle beraber, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin ilga ettiği, Yasamanın etkisini artıran sözlü soru ve yapıcı güvensizlik oyu ile birlikte hükümet istikrarsızlığının önüne geçmek suretiyle yeniden tasarlanacak gensoru mekanizmalarına tekrar kavuşulması gerekmektedir”

 “Partimiz meclis soruşturmasını etkin ve uygulanabilir bir denetim aracına dönüştürecektir. Böylece parlamentonun güçlendirilmesi ve itibarının iadesi yanında hükümet faaliyetlerinin hukuka uygunluğu da teşvik edilecektir. Bilindiği gibi meclis soruşturması, hükümet üyelerinin anayasal ve yasal yetkilerini kullanarak suç işlemeleri halinde onların cezai sorumluluğunu sağlayan bir araç iken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile işlerliğini kaybetmiş, keyfiliğe ve hukuksuzluğa yol açarak demokrasinin temel unsurlarından olan yolsuzlukla mücadeleyi imkansızlaştırmıştır. Bu nedenle Partimiz her alanda şeffaflığı ve hukukun üstünlüğünü hakim kılmayı amaçlayan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerisi çerçevesinde hem meclis soruşturmasını etkin bir vasıtaya dönüştürecek hem de Şeffaflık Kanunu ile Siyasi Etik Yasası’nın kabulünü sağlayacaktır”

 “Öte yandan Hükümet türü ne olursa olsun, demokratik bir anayasa düzeninde bütçe kanunu teklifini hazırlama yetkisi, yürütme organına; bu kanunu kabul etme yetkisi ise parlamentoya aittir. Böylece bu yetki aracılığıyla yasama organı yürütmeyi denetleyerek fren ve denge rolü oynamaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde ise bütçe kanunu hazırlama yetkisi Cumhurbaşkanına tanınırken Meclisin sahip olduğu bütçe kanununu kabul yetkisi elinden alınmıştır. Hazırladığı bütçe kanun teklifi kabul edilmeyen cumhurbaşkanının parlamentoyu by-pass ederek politikalarını kolayca sürdürebileceği anlaşılmaktadır. Partimiz TBMM’nin elinden alınan bu yetkinin meclise iadesini sağlayacak olup, bu sayede kuvvetler ayrılığı esasına dayanan fren ve denetim mekanizmalarına sahip demokratik bir hükümet modeli oluşturacaktır. Ayrıca 2017 Değişikliği ile yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını da önemli ölçüde zedeleyen uygulamaların ve kurum yapılarının reformu sağlanacaktır. Partimiz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerisi ile insan haklarının, hukuk devletinin ve demokrasinin en önemli teminatı olan tarafsız ve bağımsız bir yargı gücünü oluşturmak için gerekli tüm anayasal ve yasal reformları yapacak; bu reformların uygulamaya hakim kılınmasını sağlayacak zihniyet değişikliğini de teşvik edecektir”

“Öte yandan Partimiz yargı mensuplarının bireysel bağımsızlığını garanti etmek amacıyla Hakimler ve Savcılar Kurulunu özerk bir yapıya kavuşturacak, Kurul kararlarının yargı denetimine tabi kılınmasını sağlayacaktır. Hakim ve savcıların mesleğe kabullerinde adaletsizliklere yol açan mülakat aşamasından vazgeçilerek, hakim ve savcıların mesleki kariyerlerinde ilerlemeleri ve terfileri liyakat esas alınarak düzenlenecektir. Partimiz kişisel ve siyasal nüfuzunu kullanarak yargı kurumlarına emir ve talimat vermekten, tavsiye ve telkinde bulunmaktan kaçınmayanlara etkili müeyyideler uygulanmasını sağlayacak yasal reformlar yapacaktır. Gelecek Partisi, aynı anda hem güncel sorunlara pratik çözüm üreterek hem de ülkemizin kimi Cumhuriyetimizin daha da öncesine dayanan ve günümüze kadar birikerek gelen yapısal sorunları ile ilgili, iç tutarlılığı olan modeller sunarak geleceğin tam demokratik ve müreffeh Türkiye’sinin altyapısını kurmaya kararlıdır. Siyasal zeminde demokratik bir zemine oturmamış ülkelerin ekonomik sorunları çözmesi de geleceğini teminat altına alacak adımlar atması da mümkün değildir”

 

GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM İLE NEYİ GÜÇLENDİRİYORUZ?

  1. Yürütmenin içerisinde Başbakan ve Bakanlar Kurulunu güçlendiriyoruz. Yürütme cumhurbaşkanı ile başbakan ve bakanlar kurulundan meydana gelen ikili yapıdan meydana gelecektir. Bu yapı yetkide ve sorumlulukta paralellik ilkesine göre tasarlanacaktır. Buna göre cumhurbaşkanı meclis tarafından seçilecek, yetkileri sembolik ve törensel konularla sınırlı olacaktır. Yürütme alanında gerçek icrai yetkinin tamamı halka ve meclise karşı sorumlu olan başbakan ve bakanlar kuruluna ait olacaktır.
  2. Cumhurbaşkanlığı seçiminin krize dönüşmemesini teminat altına alıyoruz. Parlamentoya tanınan yetkilerin parlamenter süreçte kilitlenmelere yol açmasını önleyecek mekanizmaları vadediyoruz.
  3. Gensoru mekanizmasını yapıcı güvensizlik oyu ile birleştiriyoruz. Parlamenter hükümet sisteminde hükümet bunalımını tetikleyebilecek en önemli aracın gensoru mekanizması olduğu gerçeğinden hareketle bu mekanizmanın yapıcı güvensizlik oyuyla birleşmesini öneriyoruz.
  4. Güvenoyunda basit çoğunluğu, hükümet düşürmede nitelikli çoğunluğu arıyoruz.
  5. Kuvvetler ayrılığına dayanan, demokratik kurumların, sivil ve siyasal toplumun canlandırılıp cesaretlendirildiği, yargının tarafsız ve bağımsız bir güç olarak tasarlandığı yeni bir anayasa düzenini savunuyoruz.
  6. Güçlendirilmiş Parlamenter sisteme geçişi sağlayan reform önerimiz çerçevesinde, cumhurbaşkanının icrai bir yetkisi olmayacak; verdiği tüm kararları başbakan ve ilgili bakanın karşı-imzasına tabi kılınacaktır.
  7. Karşı imza kuralı aracılığıyla cumhurbaşkanının göreviyle ilgili suçlardan doğan cezai sorumluluk, başbakan ve ilgili bakan tarafından üstlenilecektir. Öte yandan cumhurbaşkanı evvelce olduğu gibi sadece vatana ihanet nedeniyle Yüce Divan’a sevk edilebilecek, Yüce Divan’a sevk edilen bir cumhurbaşkanının görevi ise otomatik olarak sona erecektir.
  8. Parlamenter sistemin güçlendirilmesini hedefleyen önerimizle bir yandan parlamenter sisteme geçişi sağlarken diğer yandan bu sistemin yaratması muhtemel sorunları önleyecek mekanizmaları oluşturmayı hedefliyoruz.
  9. Parlamentonun temsil gücünün artırılması için Dünyanın hiçbir ülkesinde yer almayan %10 seçim barajı uygulamasının kaldırılmasını savunuyoruz.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —