İLERİKİ YILLARDA OLACAK
Kırıkkale Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taşkın Erol, Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) başka bitkileri de dölleyebildiğini ifade ederek, "Belki de ileriki yıllarda tarım alanlarımızı süper yabani dediğimiz ve elimizle çoğalttığımız GDO`lu bitkiler istila edecek ve tarım alanlarından bizi uzaklaştırarak tarım yapamaz hale geleceğiz" dedi.
ZİHİNLERİ KARIŞTIRAN KONU
Erol, GDO`nun sektörde insanların zihinlerini en çok karıştıran konulardan biri olduğunu söyledi. Erol, en çok gen aktarımının Mısır, soya, pamuk ve kanola bitkilerinden yapıldığını belirterek, "Mısırdan elde edilen sentetik bazlı şekerler, içecek, gazlı içecek, tatlı ve bisküvi sanayinde çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Soyada yine aynı şekilde, elde edilen proteinler pek çok gıda ürünlerinin içerisinde kullanılıyor. Mısırdan elde edilen ürünler, soyadan elde edilen yağlar, özellikle soya küspesi hayvan yemlerinde kullanılıyor. Bu ürünleri hayvanlarımıza yediriyoruz. Dolayısıyla da hayvanların ürünlerini bizler de tüketmiş oluyoruz" diye konuştu. Erol, şunları kaydetti: “Bakterilerden ve mikroorganizmalardan alınan genler bitkilere aktarılırken bir işaretçi gen aktarılıyor. Bu genin özelliği antibiyotiğe karşı dayanıklılığı olmasıdır. İnsanlar bu tür ürünleri yediği zaman antibiyotiğe karşı dayanıklılığa uğruyorlar. Dolayısıyla hastalandığımızda alacağımız antibiyotiklere karşı vücudumuz tepki göstermeyecek, daha yüksek dozda antibiyotik alıp vücudumuzdaki mikroorganizmaların yok edilmesi gerekecektir. Bu da sağlık açısından önemli bir tehlikeli oluşturmaktadır.”