Tarih: 22.11.2011 07:35

Eşit işe, eşit ücret

Facebook Twitter Linked-in

GÖREVLİLERİ HAKEM HEYETİ
Basın açıklamasından önce, ?Grevsiz Toplu Sözleşme, Toplu Sözleşmesiz Sendika Olmaz? gibi pankartlar açan Eğitim Sen üyeleri, sloganlar eşliğinde hükümete seslendi. KESK Kırıkkale Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen Şube Başkanı Yüksel Şahin, basın açıklamasında şu açıklamayı yaptı; ?Eşit işe eşit ücret? yalanı ile kamuoyu yanıltılıyor! 4688 Sayılı yasa taslağı geçtiğimiz haftalarda Bakanlar Kuruluna gönderildi. Yasa taslağına ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerimizi kamuoyu ile daha önce paylaştık. Uluslararası anlaşmalar ve sözleşmeler ayaklar altına alınarak grevli toplu sözleşme hakkımızın tanınmadığı yasa taslağında örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller de devam ettirilmektedir. Kapsamında sadece mali ve sosyal hakların yer aldığı toplu sözleşmenin, mali haklar bölümü bile anayasaya, aykırı olarak sınırlandırılmaktadır. Toplu sözleşmenin taraflarından Kamu Görevlileri Hakem Heyeti`nin ve anlaşmazlık durumunda görev yapacak olan Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun oluşumunda tamamen yandaş sendika gözletilmektedir.?

TOPLU SÖZLEŞME
?Kısacası tasarıda hükümet "toplu sözleşmeyi; beni zorlamayacak, isteklerimi bu güne kadar olduğu gibi yine kabul edecek olan yandaş sendikamla yapacağım" demektedir. Böylece hükümetin referandumdan sonra kamu emekçilerini oyalayarak toplu sözleşme sürecini uzatmasının sebebi daha iyi anlaşılmaktadır. "KHK Demokrasisi" ile Kamu Hizmetleri Ticarileştirilerek Kamu Tasfiye Edilmek İsteniyor! AKP iktidarı, TBMM`yi, yargıyı ve dolayısı ile kamuoyu denetimini by pass ederek sadece kendisini tek yetkili kıldığı yasaya dayanarak bu güne kadar toplam 35 Kanun Hükmünde Kararname çıkardı. Birçok bakanlığı ilgilendiren temel teşkilat yasasında ve toplamda neredeyse yüzlerce yasada KHKler yoluyla değişiklik yapılması yoluna gidilmesinin parlamenter bir anayasal düzen açısından kabul edilemez olduğunun belirtmek istiyoruz.?

 TBMM GENEL SEKRETERLİĞİ
?Sağlık Bakanlığı ile kurumlarda Sağlık Hizmetleri Sınıfında görev yapan personel, Gümrük Bakanlığı, YÖK, Adli Tıp Kurumu ve TSK dışındaki kurumların teşkilat kanunlarında ve diğer farklı mevzuatlarda öngörülen ikramiye, maktu fazla çalışma ücreti gibi ödemeler 15.01.2012 tarihi itibarıyla sona erdirilmektedir. Yerine ise sadece 375 sayılı KHK`nin Ek Madde 9 ile düzenlenen ek ödeme yapılması getirilmiştir. Elit tabakayı oluşturan Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği, TBMM Genel Sekreterliği personeli ile TBMM Başkanı ve Başbakanın yakın koruma ve makam hizmetlerinde görev yapanlara ise ilave olarak %200 oranında ek ödeme yapılacağı düzenlenmiştir. Yani AKP iktidarı, kamuda farklı yasalara göre ücret ödemesine son vereceğini belirtirken farklı iki statü oluşturularak eşitlik değil ayrımcılık yaratmış, bürokratlarına ilişkin ayrımcı bir düzenlemeyi gerçekleştirmiştir. Ayrıca ek ödemeler emekli aylığına dâhil edilmediği için çalışırken alınan ücretle emekliye ayrıldığında alınan ücret arasındaki uçurumu daha da derinleştirmiştir. Yani ek ödemelerin güvenceli ücret kapsamında olmama özelliği devam ettirilmektedir. Geçici personel yani 4/C1i personel yapılan düzenlemeye yine dâhil edilmemiş ve ek ödeme dışında tutulmuştur. Burada da, eşit işe eşit ücret ilkesinin uygulanmadığı ortaya çıkmış, 4/Cli geçici personelin mali hakları kamu emekçilerinin tamamından ayrı tutulmaya devam edilmiştir. Ayrıca son çıkan KHKler ile yargının sözlü sınava ilişkin vermiş olduğu kamera ile kayıt altına alınması vb. kararlar yok sayılmış, sözlü sınavların kayıt altına alınmayacağı, sınav komisyonuna kurum dışından çalışanların da dâhil edileceği ve sınav komisyonunun vereceği puana göre başarılı olanların belirleneceği yasal hüküm haline getirilmiştir. Yıllardır, sözlü sınavlar üzerinden yapılan kadrolaşmalara ilişkin artık yargı yolu da kapatılmış ve AKP Bürokratlarının personel alımı yetkisi yasal hale getirilmiştir?

 657 SAYILI DMK`DA DEĞİŞİKLİĞİN HEDEFİ İŞ GÜVENCEMİZDİR!
?KHK değişikliklerine paralel olarak Çalışma Bakanı Faruk Çelik tarafından gündeme getirilen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu`nun kaldırılması tartışmaları, kamu emekçilerinin iş güvencesine yönelik yeni bir saldırı ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Yıllardır Türkiye`nin gündeminde olan güvencesiz çalışma uygulamalarının, yaşanan krizlerle birlikte istihdam üzerinde kalıcı tahribatlar yarattığı bilinmektedir. Devletin yurttaşlarına karşı anayasal görevi olan yeni istihdam alanları yaratma, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik vb. olanakları sağlamak gibi sorumluluklar geri plana itilerek, "yurttaş" kavramı yerine "müşteri" kavramı ön plana çıkarılmış, adım adım piyasa ile daha uyumlu bir kamu personel politikası oluşturulmaya çalışılmıştır?

SALDIRILARA KARŞI MÜCADELEMİZİ YÜKSELTECEĞİZ!
?Kamu emekçilerinin mali, özlük ve sosyal hakları Toplu Sözleşme ile belirlenmesi gerekirken, bunun KHK`ler ile açık bir şekilde ihlal edildiği görülmektedir. Bir yandan kamu emekçisi sendikaları konfederasyonları ile 4688 sayılı yasanın kapsamı konusunda görüşmeler yürüten hükümetin kamu emekçilerinin mali haklarını yasaya bile gerek duymaksızın KHK ile düzenlemiş olması kabul edilemez. Bu talepler dikkate alınmadığında illerden gidecek yöneticilerimiz ve üyelerimizle Ankara`da fiili ve meşru eylemlerimizi gerçekleştireceğiz.

Eğer taleplerimizin dikkat alınmadığı bir toplu sözleşme görüşmeleri süreci başlatılırsa, buna karşı sesiz kalmamızı kimse bizden beklemesin. Grev hakkımızı kullanmak üzere tüm demokratik ve meşru araçlarla bu hayâsızca akını durdurmak için mücadelemizi yükselteceğiz. Tüm kamu emekçilerini de bizleri KHK Demokrasisi" ne mahkûm etmek isteyen, iş güvencemize göz koyan bu saldırılara karşı ortak mücadele etmeye çağırıyor, hepinize tekrar sevgi ve saygılarımı sunuyorum?

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —