Emrullah Efendi'nin yolundan gidiyorlar

Emrullah Efendi

Türkiye'nin ve Kırıkkale'nin kalkınması ve büyümesi için gündeme dair önemli açıklamalar yapan Av. Abdullah Pekgöz, yeni eğitim öğretim yılı hakkında yine gündem yaratacak açıklamalarda bulundu. Av. Pekgöz, Milli Eğitim Bakanlarını, 2. Meşrutiyet Dönemi'

ALLAH, ANNE VE BABALARA BÜYÜK SABIRLAR VERSİN

Yeni eğitim öğretim yılının büyük sancılarla başladığını ifade eden Av. Pekgöz, “Allah öğrencilere akıl, anne ve babalara büyük sabırlar versin” dedi. Pekgöz şöyle devam etti: “Bu eğitimin çektiği nedir böyle? Osmanlıdan bu tarafa maarifimiz bir türlü sistemleşemedi, disiplinize olamadı. Gelen Milli Eğitim Bakanları da kendilerine hep Meşrutiyet Dönemi’nde iki defa Maarif(eğitim) Nazırlığı (bakanlığı) yapan Emrullah Efendi’yi örnek aldılar. Emrullah Efendi, ‘Şu mektepler olmasaydı maarifi (milli eğitimi) ne güzel idare ederim’ diye tarihe geçen bir cümle söylemişti. Bundan sonra gelen Milli Eğitim Bakanları da aynı bu mirası hep taşımışlardır.”

DURMADAN BAKAN DEĞİŞTİRİYORLAR

 “Çok uzun süredir bu milletin teveccühü ile iktidarda olan AKP hükümeti Milli Eğitim Bakanları da bu mirasa sahip çıkmışlar ve eğitimimizdeki düzensizlik, kaos, belirsizlik devam etmiş ve etmektedir” diyen Av. Pekgöz, “12 yıllık AKP iktidarında çoğu bakan yerini korurken adları yolsuzluğa karıştığı iddia edilen bakanlar hariç 5 defa Milli Eğitim Bakanı değişmiş ve beşi de ayrı ayrı sistemler üretmeye çalışmış her seferinde hep kötüye gitmiştir” şeklinde konuştu.

4+4+4

Pekgöz, “Hatırlarsanız çok yakın geçmişte 4+4+4 diye bir sistem getirip altmış aylık bebeleri ilkokula zorla kayıt yaparak bu altmış aylık çocukların günahına girmişlerdir. Ülkemizin bir nesli şahsi kaprisler uğruna yok edilmiş, cahil bırakılmıştır. Bu çocukların vebalini kim ödeyecek. Yapılan istatistiklerde o neslin ancak yüzde 20’sinin okula alışabildiği, başarılı olduğu tespit edilmiş geriye kalan yüzde 80 yitirilmiştir. Hemen arkasından gelen dönemde çark etmişler ve ilkokula başlama süresini 66 aylık olarak belirlemişlerdir. Milli eğitim yapboz tahtasına çevrilmiştir. Yine istatistiklere göre ülkemizdeki okuma süresi 6.4 yıldır. Yani Türkçesi tüm nüfusumuzun okuma süresi daha açık tabirle orta iki terktir. İşte eğitimimizin içler acısı durumu. Bunun üzerine daha laf söylenir mi yorum yapılır mı? Ama yapanlar var.”

BÜYÜK KIYIM

“Şimdi de ülke genelinde 40 bin civarında yetişmiş okul müdürleri görevinden alınarak eğitimimiz bir darbe daha yedi. İdareciliğin de son derece başarılı, tecrübeli, ilim irfan sahibi okul müdürleri yapılan araştırmada hem okul aile birliklerince tam not almalarına, hem de disiplin soruşturmalarında dosyalarında en küçük bir leke dahi olmamasına rağmen görevlerinden alınmışlardır. Eğitimde yaprak dökümü hat safhaya çıkmıştır.”

GÜLER MİSİN? AĞLAR MISIN?

Bu ülke insanının, bizlerin, sizlerin, çocuklarımızın, gelecek nesillerimizin bilerek ve isteyerek cahil bırakılması demektir. Yani şimdi olduğu gibi orta iki terk okuma yeterli demektir. Koyun yerine konulup sürüleştirilmek demektir. Körü körüne bağlanmak demektir. Kadın cinayetlerinin her geçen gün artması, küçük çocukların çeşitli uyuşturuculara alışması demektir. Halkın cahil kalması yani tipik Ortadoğulu insanı olmak demektir. Doğru söylemiş Emrullah Efendi, ‘Şu mektepler olmasa ne güzel idare edilir milli eğitim’ diye. Galiba haklı çıktı, Eh! Hayırlı olsun o zaman.”