HALAYLAR ÇEKTİLER
Yaklaşık 2 haftadır hazırlıkları süren iş bırakma grevi dün gerçekleşti. Grevli toplu sözleşme yasasının çıkması için bir gün iş bırakma eylemi yapan işçi ve memurlar, Cumhuriyet Meydanında grev yaptılar. KESK ve Eğitim Sen?in örgütlenme çalışması ile organize edilen greve birçok sivil toplum kuruluşu destek verdi. CHP İl Başkanı Ziya Kavlak, Eşitlik ve Demokrasi Partisi Kırıkkale İl Başkanı Hanifi Sakallı, Petrol İş Sendikası Şube Başkanı Recep Sefer, İşçi Emeklileri Derneği Başkanı Basri Keskin, Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Uğur Özdemir grevde hazır bulundu. Müzik eşliğinde halaylar çeken sendika üyeleri, pankartlar açıp, AKP hükümeti aleyhinde sloganlar attılar.
MERHABA!
Basın açıklaması yapan KESK Kırıkkale Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Eğitim Sen Şube Başkanı Yüksel Şahin, insanca bir yaşamı hak eden ülkenin tüm insanları için grevde olduklarını ve alanlarda omuz omuza mücadele verdiklerini belirtti. ?Merhaba, en uzun gecenin karanlığını, en kısa günün ışığı ile aydınlatmak için Türkiye?nin her yerinde alanlara çıkan sabahın sahipleri? diye sözlerine başlayan Yüksel Şahin, kapı kulu değil, emekçi olduğunu haykıranların meydanları doldurduğunu söyledi. İş, ekmek, barış ve özgürlük mücadelesi yürütenlere ?Merhaba!? diyen Yüksel Şahin, şöyle devam etti; ?Grevsiz Toplu Sözleşme, Toplu Sözleşmesiz Sendika Olmaz diyenler, Bu gün Türkiye?nin dört bir yanında hak ve özgürlüklerine sahip çıkan kamu emekçileri olarak sadece kendimiz için değil, insanca bir yaşamı hak eden bu ülkenin tüm insanları için grevdeyiz. Alanlarda omuz omuzayız.?
ÜLKE ÜZERİNE ÇÖKEN KARANLIKLAR ARTIYOR
?Buradan Türkiye?nin her yerinde yüreği aydınlık bir gelecek için çarpan tüm dostlarımıza selam gönderiyoruz. Selam olsun bu ülkenin onurlu kamu çalışanlarına, Selam olsun kamu emekçileri mücadelesinin yüz akı olduğunu bir kez daha gösterenlere. ?Bu sömürü düzenine itirazımız var? diyerek bugün alanlarda bizimle birlikte olan dostlarımız. Bu ülkede çok uzun süredir gecenin karanlığı hâkim. Hak ve özgürlükleri için mücadele eden tüm kesimler bu karanlığa mahkûm edilmek isteniyor. AKP iktidarının yaptığı her icraat, attığı her adım bu ülkenin üzerine çöken karanlığı daha da artırıyor. Şimdi, mecliste onaylanması için canla başla çalıştıkları bütçe bu karanlığı daha da zifiri hale getiriyor. Bu gün mecliste oylanan;
Bu bütçede grevli toplu sözleşme mücadelesi yürüten kamu emekçileri yine yok. Bu bütçede Emekliler yine yok. Bu bütçede 659 TL?ye mahkûm edilen milyonlarca asgari ücretli yine yok. Bu bütçede kıdem tazminatı gasp edilmek istenen işçiler yine yok.?
RANTİYECİLERE KIYAK VAR
?Bu bütçede gübre parası bulamayan çiftçiler, köylüler yine yok. Bu bütçede vergi yükü altında ezilen küçük esnaf yine yok. Kısacası Bu Bütçede İnsanca Bir Yaşam Sürdürmek İsteyenler Yine Yok. Peki, ne var bu bütçede? Yine sermayeye teşvik, rantiyecilere kıyak var. Asgari ücretten vergi kesintisi var. Tüm kamu hizmetlerinin tamamen paralı hale getirilmesi var. Eğitime ve sağlığa değil, silahlanmaya ayrılan payın artırılması var. Vergi yükünün yine bizlerin sırtına yıkılması var. Yükün yine halkın sırtına yıkıldığı bu bütçe emekçilerin, halkın değil, sermayenin bütçesidir. ?Büyümede dünya ikincisiyiz, kişi başına düşen milli gelir 10 bin doları geçti? diye övünenlere soruyoruz? Kim büyüyor? Sayısını 9 yıllık iktidarınızda 4 ten 38 e çıkardığınız dolar milyarderleri mi yoksa 659 TL?ye mahkûm ettiğiniz asgari ücretli mi? Kim büyüyor? Teşvik üstüne teşvik yağdırdığınız sermaye mi yoksa, 1000 TL?yi aşan açlık sınırının altına ittiğiniz milyonlar mı? Büyüyen sadece bu iktidar, bu iktidarın yandaşları ve sözcülüğünü yaptığı sermayedir. Emekçilerin ve yoksullaştırılan halkın ise sıkıntıları, sefaleti büyüyor. AKP iktidarı gerçekleri çarpıtmada ne kadar ustalaşsa da güneşi balçıkla sıvayamaz. Bu ülkenin gerçekleri ortadadır.?
NEO-LİBERAL POLİTİKALARI
?Soruyoruz: Anayasanın, uluslararası sözleşme ve anlaşmaların bize tanıdığı grev hakkımızı neden kullandığımızı anlatmaya nereden başlayalım? ?Devrim, dönüşüm, yeniden yapılandırma? gibi cilalı sözlerin ardına sığınanların, bizi her geçen gün esnek, güvencesiz, performansa dayalı bir çalışmaya daha fazla mahkûm etmesinden mi? Buradan AKP hükümetini son kez uyarıyoruz! Emek düşmanı politikalardan vazgeçin! Uluslararası sözleşme ve anlaşmalarla sahip olduğumuz grevli toplusözleşme hakkımızı tanımak zorundasınız! Eğer taleplerimize olumlu bir yanıt alamazsak, bizi çok daha kitlesel ve çok daha kararlı olarak karşınızda bulacaksınız. Siz neo-liberal politikaları uygulamakta ne kadar kararlıysanız biz de haklarımız ve geleceğimiz için mücadele etmekte en az o kadar kararlıyız. Yaratmak istediğiniz korku imparatorluğuna teslim olmayacak; emeğin, eşitliğin, adaletin ve barıştan yana olmaya devam edeceğiz!?
GECE HER ZAMANKİNDEN DAHA UZUN
?Durmak yok yola devam? diyerek, baskı ve şiddetle tüm toplumu tahakkümü altına almak isteyenlere karşı ?yılmak yok mücadeleye devam? diyerek dimdik ayakta duracağız. Sizin tek teminatınız şiddet, baskı ve daha fazla yoksulluksa bizim teminatımız fiili meşru ve hukuksal mücadele geleneğimizdir. Bugün 21 Aralık. En uzun gecenin en kısa gündüzün yaşandığı gün. Bu gün karanlık her zamankinden daha erken çökecek. Gece her zamankinden daha uzun sürecek. Ama inanın yarın aydınlığa daha fazla yakınlaştığımız bir gün olacak. Çünkü bizler biliyoruz ki, karanlığın en koyu olduğu an aydınlığın da en yakın olduğu zamandır. Buradan hep birlikte söz veriyoruz. Karanlığın, baskıların, yoksulluğun, sefaletin dünyasına karşı, emeğin dünyası için mücadelemizi yükselteceğiz. Yaşasın İnsanca Yaşam Mücadelemiz! Yaşasın Onurlu Direnişimiz! Yaşasın KESK!?