YARDIMCI DOÇENT
OLMALARINI İSTİYORUZ
Durmuş, şu ifadeleri kullandı ?Önergemizi, yardımcı doçentlerin birinci dereceye kadar çıkarılması işlevi tamamlandıktan sonra? Yardımcı doçentler on iki yılı tamamladıktan sonra öğretim görevliliğine indirgeniyor değerli milletvekilleri. Bugün yüz altmış dört üniversite kuruyoruz. Üniversitede on iki yıl araştırma yapmış, tez yönetmiş, belki ameliyat öğretmiş, belli teknikleri öğretmiş insanlar; yabancı dil sınavını geçemedikleri için, belki de hocalarının derslerine girdikleri için yabancı dilde başarısız oldukları için bir alt rütbeye tenzil ediliyorlar. Biz, önergemizde, bunların, tekrar müracaat ettiklerinde, belki yeni kurulan üniversitelere müracaat ettiklerinde yardımcı doçent olmalarını istiyoruz. ?
BİZE DERS KİTABI HAZIRLAMALI
?Üniversiteye hazırlanan ortaöğretimdeki gençlerimiz, sınavda, üniversite müfredatına benzer, farklı bir müfredattan sorulara muhatap oluyorlar. Ortaöğretimde ders kitaplarında öğretilen bilgilerden değil, özel dershanelerde verilen bilgilerden sınav oluyorlar. Bu bir itiraftır, Millî Eğitim Bakanının bir itirafıdır, "Biz okulda üniversiteye girecek gerekli bilgiyi vermiyoruz." demektir. Hâlbuki esas olan şey, "Türkiye temel eğitimde üniversiteye girecek gençlerden neyi istiyor?"u ortaya koymaktır. Biz eğer bilgiyi Talim Terbiye Kurulunun kabul ettiği ders kitaplarında veremiyor isek o zaman üniversite sınavlarının sorularını hazırlayan öğretim üyeleri bize ders kitabı hazırlamalı.?
ÖĞRENCİLERİMİZE VERMEMİZ LAZIM
?Eğer geçerli bilgi o ise bize ders kitabını, ÖSYM, kendisine sınav hazırlayan hocalara hazırlatmalı, demeli ki: "Bu bilgi yeni bilgi mi diyorsunuz, geçerli bilgi bu mu diyorsunuz, bugünün modern dünyasında üniversiteye hazırlanmak için bu bilgiler lazım mı diyorsunuz, o zaman müfredatı ona göre belirlememiz lazım." Millî Eğitim Bakanlığı ortaöğretimi dershanelere bırakmış ve dershanelere gidenler üniversiteye girebiliyor. Ülkede zenginler daha eşit, yoksullar çeşit çeşit. Dershaneye verecek parası yoksa üniversiteye de giremeyecek. Bu kabul edilemez, böyle bir fırsat eşitliği kabul edilemez. O bakımdan, üniversite giriş sınavlarını, belki, günü geldiğinde, MHP iktidar olduğunda kaldırmayı planlıyoruz ama bugün için geçerli olan şey reel bilgiyse, bu bilgiyi öğrencilerimize vermemiz lazım.?
BU SORULAR ÇIKABİLİR
ÖSYM bir görev daha yapıyor Değerli Başkanım, uzmanlık sınavları yapıyor, TUS sınavı yapıyor. TUS sınavlarında soruları hazırlayan öğretim üyeleri, öğrencisine ders verirken, "Bu sorular çıkabilir." gibi yönlendirmeler yapıyor. Bazı üniversitelerin hocaları gidiyor, bu soruları hazırlıyor ama bazılarınınki gitmiyor, bu tartışmalar devam ediyor. Bu bakımdan, o yıl hazırlanan sorulardan değil, bilgi bankasında birikmiş sorulardan -aynı millî piyangoda olduğu gibi- kura çekilerek sorular, listeler hazırlanırsa, o yıl dersini veren öğretim üyesi kendi öğrencisine avantaj sağlamamış olur, fırsat eşitliği devam ettirilmiş olur. Bunun hazırlığının da yapılması gerektiğine inanıyorum. ?
EK YÜK YÜKLENMEMELİ
?Gerçekten, Türkiye`de, son bilgileri, yeni bilgileri öğrenecek üniversite öğrencisine ihtiyaç var. O hâlde, liselerimizi tekrar eski fonksiyonlarına kavuşturmalıyız. Öğretmen derste öğretebilmeli, dershane eğer daha iyi öğretiyorsa özel okul olmalı ve o da rekabet edebilmeli, dershane ödeme gücü olmayan yoksul insanların bütçesine 1 katrilyonluk ek yük yüklememelidir diyorum. Bu vesileyle önergemize destek vermenizi bekliyorum. Bu kadar -on iki yıllık- bilgi birikimi olan yardımcı doçentlerin bir defa daha bu göreve atanmasının sizlerin desteğiyle olacağını düşünüyor, saygılar sunuyorum. ?