7 FUTBOLCU TRANSFER YAPTIK
Kırıkkale FK Kulüp Başkanı Adnan Duman, basın mensupları ile bir araya geldi. Sezonun ilk yarısını değerlendiren Başkan Duman, yaşanan sorunlarla da ilgili açıklamalarda bulundu. Duman yaptığı açıklamada, “Sezon başında adaylık süreciyle başlayan bir Kırıkkale FK kurumsallaşma meselesi vardı. Daha sonra Kırıkkale FK’nın hem ismi hem logosu, tesisin alt yapısal eksiklikleri ciddi manada zorluk yaşattı bizlere sezon başında. Biz ve ekibimiz bu işlerin üstesinden gelerek 3 ay içerisinde başka içerisinde bulunduğumuz tesisin en azından 3 lig seviyesinde kullanılabilir hale gelmesiyle ilgili çalışmaları tamamladık. Daha sonra kurumsal kimlik çalışmalarıyla Kırıkkalegücü isminden Kırıkkale FK ismine geçiş sağladık. Arkasından da takım renginden, özellikle Kırıkkale’de spor kültüründen, renginden, futbol aşığı memleketin çizgisinden şaşmadan renklerine sadık kalarak yeni isim logo ve yeni bir heyecanla işe başla başladık. Tabi ciddi manada az önce anlattığımız zorlukların dışında da zorluklarla karşılaştık. Sezon başında teknik heyetle 3 teknik heyetle görüştük ve bir tanesiyle malumunuz Ercüment Coşkundere ile yola çıkmıştık. Transfer sürecinde 6 ya da 7 futbolcunun transferini hocanın kontrolünde yaptık. Bu yapmış olduğumuz 7 oyuncunun içerisinden de 2 ya da 3 futbolcunun daha tam hazırlanamadığı, kondisyon anlamında eksik olduğu da ilerleyen zamanlarda ortaya çıktı ve fikir ayrılıkları başta olmak üzere yapılan yanlış birkaç transferinde takıma etkisini göz önünde bulundurarak Ercümend Bey'le yollara ayırma kararı aldık 4. haftada Edirne maçıyla birlikte”
AYKUT HOCA KENDİSİ BIRAKTI
Duman, “Sezon içerisinde birkaç hocayla görüşmemize rağmen Takım içerisindeki takımdaşlık ve özellikle seçilen oyuncuların, Ercüment hocanın listesi doğrultusunda hazırlananların çok birbirine uyum sağlamayacağı düşüncesiyle başka bir hoca ile devam etmenin riskini üzerimize almadan hemşerimiz olan Kırıkkaleli olan Aykut Hoca'yla devam etmek karar aldık. Bana kal olsa Aykut Hoca'nın performansında herhangi bir şey yoktu. Böyle negatiflik yoktu benim gözümde. Ama Polatlı maçında uzatmalarda yediğimiz golden sonunda Aykut Hoca kendi istifasını verip yol ayrılığı sürecine girmiş oldu. Böylelikle ikinci hocayla da sezon tamamlanmadan, ilk yarı tamamlanmadan yollara ayrılmış olduk. Akabinde de son maçı da altyapının hocaları ve sportif direktörümüz, genel kapılarımız hem Bora Tunç hem Uğur Kütük'le birlikte de biz son maçımıza çıktık. Erciyes maçından da galibiyette dönüp bu işi ilk yereyi tamamladık”
YENİ TRANSFERLERİN HEPSİ BİRBİRİNDEN KIYMETLİ
Duman konuşmasının devamında ise şu ifadelere yer verdi; “Şimdi buradaki ben ciddi manada Eleştiriler noktasında fazla üzerimize gelindiğini düşünüyorum. Yani şimdi takım herkes eleştirebilir ama ortada bir gerçek var ki biz spor adamı değildik en nihayetinde. Yönetim kurumunda birkaç arkadaşım var Ersan Bey gibi, Ali Dolu Bey gibi. Onların dışında hepsi ticaretinde, hepsi üretiminde olan insanlar. Dolayısıyla buradan bir spor adamı üç maçta, beş maçta çıkmayacağı gibi de ve ben yaptığım her işi titizlikle ve layıkıyla yapmaya çalışan bir kardeşiniz olarak da her maça katılıp, bir iki maça katılamadım yurtdışı ve hastalık nedeniyle, her maça katılıp, her maçta o havayı koklayıp üzerine bir şey katmaya çalıştım. Her maçta da bir şeyler öğrenmeye çalıştık. Bir iki maçta bizim yanlış yönlendirmemizden kaynaklı taraftarın rakip takımlara karşı baskısını azalttığım maçlar oldu. Onlarda yanlış yaptığımızı düşünüyorum. Daha sonra bunu öğrendikçe de takım üzerindeki, rakiplerin takım üzerindeki baskıyı arttıracak, motivasyonu arttıracak işler yapmaya başladık. Ve bunu da sonucunu almaya başlamıştık ilk yarıda. Ama şu anda ikinci yarıda biraz daha spordan anlayan, sporun yönetilmesi ile ilgili ciddi bir anda emek veren, yine ben kardeşiniz olarak şunu söylerim, ikinci yarı, ilk yarının en az heyecan anlamında iki kat daha iyi olacağını öngörebiliyorum. Çünkü birinci takımla aramızda 8 puan fark var. Bu 8 puan özellikle Tepecik maçıyla birlikte kolay gibi gözükse de 7 tane transferin açıklamış, Sebat'tan, Ağrı'dan oyuncular almış ve karşımızda diri bir takım vardı. Ama bizim ilk 15-20 dakika bu sahadan kaynaktı, zeminden kaynaktı maça tutunamazsak da 70-80 dakika boyunca da ciddi bir anda baskı ve birbirleriyle anlaşan, özellikle Bülent Hoca'nın etkisini ilk maçta görmüş olduk. Ciddi bir anda bir uyum içerisindelerdi. Yeni transferlerimiz de hepsi de birbirinden kıymetli. Geride bizden ayrılan fotolardan sonra geride kalan arkadaşlarımızla birlikte inanılmaz bir uyum içerisine girdiler ve başta kampta olmak üzere de ciddi manada birbirleriyle o takımdaşlığını hissetmeye başladığımız döneme girmiş olduk”
ALTYAPIMIZ TESİSİMİZ VE STADIMIZ YOK
“Emeklerinin alın terlerinin karşılığının hemen ödenmesi de onları da bir kat daha motive etmiş vaziyette. İnşallah bundan sonra da aynı uygulama devam edecek. Sonuç olarak bizim burada özellikle Kırıkkale'de bu futbol işinin böyle taşıma suyla değirmen çevirme hikayesiyle birebir aynı olduğunu düşünüyorum. Bizim altyapımız tesisimiz stadımız maalesef yok. Şimdi biz bu işlerle ilgili bunu çözebilecek network'e sahibim ama siyasi güce Kırıkkale halkıyla ve Kırıkkale'deki siyasi siyasilerle birlikte çözme gerekliliğini iliklerimize kadar hissediyoruz
YÜZE YAKIN FUTBOLCUYLA GÖRÜŞTÜK
“Biz yüze yakın futbolcuyla görüşmüşüzdür. İkna edebildiklerimiz burada. İkna edemediklerimiz tesislerden kaynaklı, stattan kaynaklı, işte tesisin şu anda bulunduğu pozisyon, otobüs, kıyafet yani öyle bir kötü bir algı oluşmuş ki bu algıyı kırana kadar da işin doğrusu elimizde bizim teklifimizi kabul eden arkadaşları nihayet getirmek durumunda kaldığımız arkadaşlarımız var. Dolayısıyla burada altyapı olmadığı müddetçe bu işin sürdürülebilir olduğunu kimse söyleyemez düşünemezler. Bir de şöyle bir durum var. Zaten sezon başında 25 milyon TL, 15 milyon TL TFF'den, 10 milyon TL'de sportotodan para gelecek beklentisi vardı. Bu beklenti de boşa çıkmış oldu. Çünkü Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı'yla görüşmeye gittiğimde de orada da gördüm ki sponsor arayışları, üçüncü lig ve 2 ligle ilgili toplam ödemeyi düşündüğü miktar o 25 milyon TL'nin onda biri kadar. Tasarruf tedbirleri ortadayken de onların da ilave bir ücret gönderemeyeceklerini de öğrenmiş olduk orada. Yaklaşık şu ana kadar bir 1,5 milyon TL para geldi. 1 milyon TL daha anladığım kadarıyla para gelecek. Yani maç başı galibiyet primleri elli bin lira altmış bin lira falan bununla bu tür takımların yüksek bütçeli takımların 100 milyon TL toplam bütçeler. Bunun çevrilmesi söz konusu bile değil. Az önce bahsetmiş olduğumuz altyapı tesislerinin bir an önce devreye girip bizim ve çevre illerden olan gençlerimizin evlatlarımızın çocuklarımızın bu futbol kültürünü bu spor kültürünü altyapıda yetiştirip dört beş senelik periyot içerisinde de alttan en az bir iki futbolcuyu takıma dahil edip Altınordu örneği gibi Altay örneği gibi sisteme kazandırmak gerekliliği hepinize malumunuz”
