7 BELDEDE SANDIK KURULACAK
Hükümetin halkı göz ardı ederek böyle bir kararı dayattığını belirten Kavlak il binasında ilçe başkanları, belediye başkanları ve yöneticileri ile yaptığı toplantıda alınan kararı değerlendirdi. Nüfusu 2 binden az olduğu gerekçesi ile kapatılacak Büyükavşar, Koçubaba, Köprüköy, Karaahmetli, Hasandede ve Hamzalı beldelerinde halkın önüne sandık koyarak görüşlerini alacaklarını bildirdi. İl Başkanlığındaki toplantıya Merkez İlçe Başkanı Kemal Olcay ile birlikte diğer çevre ilçe başkanları yönetim kurulu üyeleri, belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri ile yönetim kurulu üyeleri katıldı.
YEREL YÖNETİMLER DEMOKRASİNİN BEŞİĞİ
Zıya kavlak konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada yerel yönetimlerin demokrasinin beşiği olduğunu belirterek ?Yerel yönetimler demokrasinin beşiğidir. İl belediye ve köy halkının yerel ve ortak gereksinimlerini karşılamak üzere kurulan yerel yönetimler, organları seçimle işbaşına gelen kamu tüzel kişilikleridir. Bu çerçevede yerel yöneticiler, görev süreleri boyunca kendilerine oy veren halkın istemlerine uygun biçimde çalışma üretme ve halka hesap verme durumundadırlar. Hizmetlerin halka en yakın birimden karşılanması ilkesi uyarınca merkezden yerele yetki devri süreçleri hızlanmış ve böylece kamu hizmetinde etkinlik ve verimlilik amaçlanmıştır? dedi.
AKP SUDAN BAHANELER UYDURUYOR
Kavlak hükümetin değişikliği haklı kılmak için sudan bahaneler uydurduğunu belirten Kavlak ?AKP bu değişikliği haklı kılmak için belediyelerin harcamalarının çokluğu ve yapılan usulsüzlükleri gerekçe göstermektedir. İleri sürülen ve belde belediyelerinden bazılarının kamu yararı dışı davranışlarda bulundukları kabul edilse dahi, bir hukuk devleti içinde idari vesayet yetkisi kullanan Bakanlığa düşen, bu belediyelere yönelik denetim yetkisini kullanması ve varsa yanlış uygulamalara yönelik yasal yaptırımları gerçekleştirmesidir. Ayrıca, yerel yönetimlerde en büyük denetim mekanizmasının halkın gözlem ve değerlendirmeleri olduğu bir diğer gerçektir?
MUHALİF BELEDİYELER İTİBARSIZLAŞTIRILIYOR
Kavlak açıklamasının devamında şunlar8ı kaydetti ?Yine AKP muhalif belediyeleri itibarsızlaştırma ve iş yapamaz duruma getirme amacına ilişkin çok sayıda örnek vardır. Mülkiye müfettişi, İçişleri Bakanlığı kontrolörü, özel yetkili savcıların görevlendirdiği bilirkişiler belediyelerimizi doldurmakta, yandaş medya eşliğinde sabaha karşı yapılan operasyonlarda reality showlar sergilenmektedir. Buna karşın, yolsuzluk mızrağının saklama çuvalına sığmadığı birçok AKP?li belediyede, işler yürümeye devam etmektedir!. AKP sözü edilen Tasarı?yı, TBMM bayram nedeniyle ara vermeden yasalaştırmak ve Resmi Gazete?de yayımlatmak istiyor. Fakat bu isteği ve hırsı da işe yaramamıştır. Anayasa değişikliğinin tümü için yapılan oylamada AKP-MHP Koalisyon Hükümetinin, Yerel seçimleri öne alma macerası şimdilik hüsran ile bitmiştir. Kimin oyunu aleyhte kullandığını tespite çalışırken Cumhurbaşkanı da referandum yolunu işletmeyerek MHP gibi AKP?nin koltuk değneği rolüne girerek değişikliği meclise tekrar incelenmek üzere iade etmiştir?
MERKEZİ BİRİME DÖNÜŞTÜRMEK GEREKİR
Bu değişiklikle bir yerel yönetim kuruluşunu kaldırıp Vali?nin veya Kaymakamın emir komutasındaki merkezi yönetim birimine dönüştürmek, yerele yetki devri olarak açıklanabilir mi? Bu kuruluşlar, Hükümet?in memuru olan Valiler ve kaymakamlar üzerinden, merkezin yerele dayatması işlevine sahip olacaklar yaşayan belde sakinleri üzerine ciddi bir baskı oluşturacaktır. Tasarı 29 kentte sayıları 1023?e ulaşan tüm belde belediyeleri ile bu 29 kentin dışında ve nüfusları 2 bin?in altında olan 559 belediye olmak üzere toplam 1582 belde belediyesini kapatmaktadır. Türkiye?nin 2950 belediyesinden 1582?sini kapatmak üzerinden gelişen bir yerelleşme iddiası, ancak AKP Türkiye?si modeli olarak tarihteki yerini alabilir.
REFERANDUMLAR YAPILMALIDIR
O halde, belediyelerin kapatılıp yerel yönetim sınırlarını değiştirmek istiyorsanız, yapılması gereken, yerel referandumlar yoluyla vatandaşa sormaktır. Eğer belde halkı belediyesinin kapatılmasına razı geliyorsa, kimsenin söyleyeceği bir şey olamaz. Tersine, vatandaş belediyesinin kapatılmasını istemiyorsa, halkın egemenliğinin esas olması ilkesinden hareketle, Ankara?da, masa başında belde belediyelerini kapatmanın demokrasi ile açıklanabilir bir tarafı yoktur. Ne olacağını aslında Tasarı?nın kendisinde bulmak mümkündür. Emlak vergisi ödemeyen, su parası ödemeyen, harçlar ve katılım paylarından muaf olan köylü, köy tüzel kişiliği kaldırılıp mahalleye dönüştürüldüğünde, bunların tümünü ödemek zorunda kalacak. Tasarı, belirli süreler boyunca muafiyet ve indirimler getirerek, bu alanda ortaya çıkacak reaksiyonu hafifletmeyi amaçlıyor. Ancak bilinmelidir ki, beş yıllık muafiyet süresi bitecek ve kırsal yaşam daha pahalı hale gelecektir. Türkiye?de tarım yapısı çöküp adeta zorunlu göç söz konusu iken, kırsal yaşama saygı duymayan bir düzenlemenin kime ne hayrı olacaktır?
DEMOKRASİYE KATKI SAĞLAMAK GEREKİR
Yapmamız gereken, ülkemizin demokratikleşmesine katkı sağlamak, yerel yönetimleri güçlendirmek ve vatandaşa götürülen hizmetlerin etkinliğini sağlamaktır. Bunun, günlük siyasi kaygılardan uzak, Türkiye?nin geleceğini inşa etmek anlayışı çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerekir. Kırıkkale ilinde kapanacak olan 12 belde halkının iradesi yok sayılarak bir köy haline getirilmesi için yapılan haksız uygulamalar karşısında Tüm belde sakinlerinin ve hemşerilerimizin bu oldu bittiye karşı koymasını; Belediyesine,PTT?sine,sağlık ocağına,karakoluna ve okuluna sahip çıkmasını ve geleceğine sahip çıkarak AKP?nin bu çirkin oyunu hep birlikte bozmaya çağırıyoruz.