?Bugün nasıl bir darbe yiyeceğiz? düşüncesiyle uyanıyoruz
Türk Enerji Sen Kırıkkale İl Temsilcisi İlker Mazılıgüney, kamu çalışanına reva görülen hayat standardının her geçen gün daha vahim bir hal aldığını belirterek, ?Sabah uyandığımızda bugün nasıl bir darbe yiyeceğiz düşüncesi tüm kamu çalışanlarının kâbusu haline geldi. Bizi bu hale getirenler acaba yataklarında rahat uyuyabiliyorlar mı?? diyerek serzenişte bulundu.
BÜMKO´DAN 4-C´LİYE ACI HABER
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü (BÜMKO) Genel Müdürü İsmail İlhan Hatipoğlu imzasıyla yayınlanan resmi yazıyla 4-C´lilere verilecek ek ödeme konusunda bir darbe daha geldiğini ifade den Mazılıgüney, ?Bilindiği gibi kamu görevlilerine verilmekte olan ek ödemelerden damga vergisi dışında herhangi bir kesinti yapılmazken, BÜMKO´nun yazısında 4-C´li personele verilecek ek ödemelerden SGK prim kesintisi, gelir vergisi kesintisi ve damga vergisi alınması gerektiği ifade ediliyor. Bunun yanında yazıda, 4-C´li personele mahkeme kararına istinaden ek ödeme yapılmaması gerektiği ve fiilen çalışmalarının ve emeklerinin karşılığı olarak aylık ücret ödenmekte olduğu, bu yüzden de söz konusu personele döner sermaye gelirinden ek ödeme yapılması zorunluluğu da bulunmadığı belirtiliyor. Daha önce mahkeme kararıyla 550-650 TL arasında ek ödeme alan 4-C´li personelin ek ödeme miktarı, toplu sözleşmeyle net 158.66 TL´ye düşürülmüştü. Şimdi ise yapılacak gelir vergisi, SGK primi ve damga vergisi kesintileriyle birlikte net 115.66 TL´ye düşürülmüş oldu. Buna göre toplu sözleşmenin ilgili hükmü 4-C´lilere yeni bir hak kazandırmak yerine, mahkeme yoluyla kazanılmış hakları budadı? diye konuştu.
?TOPLU SÖZLEŞME MASASI HAK ALMA DEĞİL HAK KAYBETME YERİ OLDU?
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk´un ?Toplu Sözleşme Masası Hak Alma Değil Hak Kaybetme Yeri Oldu? sözüne de atıfta bulunan Mazılıgüney, ?Genel Başkanımız İsmail Koncuk, ?Yaşanan gelişmeler emeklilerin, memurların, sözleşmeli ve 4-C´li personelin her gün yeni bir hak kaybıyla karşı karşıya olduğunu ortaya koymaktadır. Toplu sözleşmenin ve toplu sözleşmede kamu görevlilerini temsilen masaya oturanların önemi bugün bir kez daha görülmüştür. Toplu sözleşmede alkışlar, tezahüratlar, imzalar havalarda uçuşurken kamu görevlilerimiz, neyin altına imza attığını dahi anlayamayacak derecede konuya uzak olan sözde sendikalardan bugün en azından bir özür beklemektedir´ dediğinde kimse oralı olmamıştı. Ama durum gösteriyor ki, kamu çalışanına geceleri kâbus, gündüzleri de korku reva görülmüştür? dedi.
?YETKİLİ SENDİKA KİMDEN TARAF??
Mazılıgüney sözlerini şöyle devam etti: ?Bir pazarlık masasında, enflasyon farkı hesabı değiştirilerek tüm kamu görevlileri ve emekliler %1.8 zarar ettirilir, 4-C´li personelin 550 TL olan ek ödemleri 115 TL´ye düşürülür, 4-C´li personele herhangi bir ad altında ödeme yapılmayacağı bu sebeple de döner sermayeden pay verilmeyeceği hükme bağlanırken yetkili sendikalar seslerini dahi çıkaramıyorsa, burada bir art niyet aramak gerekir. Böyle toplu sözleşme imzalanır, toplu sözleşme metni muğlak ifadelerle doldurulur ve idareye geniş yetkiler tanınırsa, idare de dilediği gibi karar alır ve memurları zarara uğratır. Biz ilk günden beri toplu sözleşme masasının hak alma yeri olmaktan çıkarılıp, hak verme yeri haline getirildiğini haykırıyoruz. Toplu sözleşmenin imzalandığı ilk günden beri 4-C´li personelin ek ödeme hakkının budandığını, personelin mahkeme yoluyla kazandığı ek ödeme miktarının 5´te 1 rakamına düşürüldüğünü anlatıyoruz. Ne yazık ki, toplumumuzun tehditlere karşı fazla duyarlı olduğunu söylemek oldukça güç? Yaşamadan, görmeden, başına gelmeden, uyarılara kulak asmıyor. Biz, bugün yaşanan hak kayıplarının daha başlangıç olduğunu şimdiden ifade ediyoruz. Toplu sözleşme ile her kişi ve kurumun adaletin üzerine yerleştirildiğini belirtiyoruz.?
?KAMU ÇALIŞANLARI ARTIK UYANMALI?
?Kamu görevlilerinin iş güvencelerine göz dikenlerin olduğu bir ortamda, görevi haklarımızı korumak olan bazı oluşumlar, var olan haklarımızın da elimizden uçup gitmesine seyirci kalacaklar. Kamu görevlilerimiz aklıselim ile hareket edip, kısa vadeli çıkarlarını düşünmek yerine uzun vadeli yatırımlar yapmadığı sürece bu hak kayıplarının süreceği açıktır? diyen Mazılıgüney, ?Bu yüzden tüm kamu görevlileri sendikal tercihlerini gözden geçirmeli ve en azından 2015 yılı Ağustos ayından beri sendikaların açıklamalarını karşılaştırmalıdırlar. Bu açıklamalarda kimin gerçeği söylediği, kimin gerçekleri kararttığı, kimin sendikacılık yaptığı kimin sendikacılık oynadığı daha net görülecektir? şeklinde konuştu.