Bu işin sonu felakettir
Saadet Partisi Kırıkkale İl Başkanı Faruk Vurgun özellikle son günlerde artan olumsuzlukların Türkiye´de onarılması güç tahribatlara neden olduğunu söyledi. Vurgun bu işin sonunun felaket olduğunu bildirdi.
TAHRİBATLARIN BOYUTU ÇOK YÜKSEK
Son yıllarda artan manevi tahribatın ekonomik yıkım, dış politikadaki yanlışlar, israf ve materyalist eğitim sisteminin sonucu olduğunun altını çizen Vurgun, ?Vatandaşın, esnafın, Kobilerin, sanayicini ve devletin toplam borcunun 1 trilyon 750 milyar TL olduğunu uzmanlar söylüyor. Bu borca mukabil ödenen yıllık faizin 300 milyar TL olduğu biliniyor. Bu halin sonu felakettir? dedi.
HER ALANDA BİR TAHRİBAT VAR
Türkiye´de yaşanan manevi tahribat, ekonomik yıkım, dış politikadaki yanlış adımlar ve israfın yanlış yönetim sisteminin bir parçası olduğunu söyleyen Vurgun, ?Nesillerimizi aslından uzaklaştıran, israf ve ifsat eden materyalist eğitim bu şer rejimi ve düzeninin bir ürünüdür. Türkiye kötü yönetiliyor. Çünkü Türkiye´yi idare edenler; batıl, sakat ve zalim bir zihniyetin ürünü olan faizci kapitalist köle düzenini tercih etmiş olduklarından, işler bozuk gidiyor. Ak Parti ve muhalefetinin tercih ettiği rejim; hile rejimi, yürüttüğü düzen ise, köle düzenidir. Bu rejim ve düzeni, baştan sona şerdir ve şerden hayır çıkmaz? dedi.
FAİZ MİKROBUNA BULAŞMAYAN VATANDAŞ KALMADI
Son yıllarda Türkiye´de büyük manevi ve maddi yıkımların yaşandığını belirten Vurgun, rakamlarla halkın borcunu ve faize giden miktarları bildirdi. Vurgun, şunları kaydetti: ?Din ve ahlakta toplum dibe vurmuş kimse aldırmıyor. Avrupa Birliği; bozulmadan, bize benzemeden, bizim ahlakımızı içinize taşımadan, Kur´an ahlakından dönmeden bizimle birlikte olamazsınız diyor, Ak Parti kadroları bu talep gereği, ifsat yasalarını çıkarıyor, CHP, MHP, HDP muhalefetinin sesi çıkarmıyor. Ekonomik düzen, faize çalışıyor. Faiz mikrobuna bulaştırılmayan vatandaş bırakılmıştır. Bankacılık nizamı ile halk sermaye ağalarına köle yapılmıştır. Kumar devlet için karlı bir gelir kaynağına dönüştürülmüş, haksız vergiler ile milletin nefes alma borusu tıkanmıştır. Üretim engellenmiş, tüketim teşvik edilmiştir. İşsizlik oranı TÜİK verilerine göre, Ocak 2016´da yüzde 11,1´e merdiven dayamış, gençlerde işsizlik oranı yüzde 19,2´ye fırlamış, aldıran yok. Faize 2015 yılı bütçesinden 53 milyar TL ödenmiş, 2016 yılı için de bütçeye 56 milyar TL faiz gideri konmuş, 13 yıllık Ak Parti iktidarı döneminde bütçeden 651,1 milyar TL faiz ödenmiş duyan yok. Türkiye´nin Kamu İç ve Dış Borç Stoku 722,1 milyar TL ye ulaşmış, vatandaşın bankalara olan toplam borcu 400 milyar TL olmuş, gören yok.?
ABD VE İSRAİL´E GÜVENEREK TERÖR ÖNLENEMEZ
Türkiye´nin ABD´yi stratejik ortak seçerek ve İsrail´e güvenerek terörü önlemesinin mümkün olamayacağını ifade eden Vurgun, ?Türkiye´de yaşanan terör olayları bu şer rejimi ve düzeninin bir sonucudur. Çünkü bu rejim haramları helal sayan bir karaktere sahiptir. Ak Parti iktidarı bu rejim ve köle düzenini yürüttüğü sürece terör olaylarının altında kalır ve yok olup gider. Türkiye; ülkeyi BOP için bölmeyi kafasına koymuş ABD´yi stratejik ortak olarak gördüğü, AB´yi vazgeçilmez hedef olarak saydığı, İsrail´i güvenilir bir dost ve müttefik olarak ilan ettiği sürece terörü bitiremez. Ak Parti ve Muhalefetinin tercih ettiği bu hile rejimi ve köle düzeni, TC Anayasasının özüne aykırıdır. Bu Anayasa, ülkeyi muasır medeniyetin üzerine çıkarmayı hedef olarak göstermekte, muasır medeniyetin kölesi haline getirmeyi şiddetle reddetmekte, rejimin hakkı üstün tutmasını, düzenin de adil olmasını öngörmektedir? dedi.
ÇÖZÜM MİLLİ GÖRÜŞ´E DÖNMEKTE
Saadet Partisi olarak çözüm önerilerini sıralayan Vurgun, Milli Görüş´e dönmeden hiçbir meselenin çözülemeyeceğini kaydetti. Vurgun konuşmasının devamında ise şunları söyledi: ?Milli Görüşün tek temsilcisi Saadet Partisi olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan´a, Başbakan Davutoğlu´na ve ülke yönetimine ortak olan bütün sorumlulara sesleniyoruz ki gidilen yol, benimsenen hile rejimi, yürütülen köle düzeni yanlış ve tehlikeli bir maceradır. Bu maceranın sonu yok olmaktır. Kurtuluş Milli Görüş´e dönmektedir. İnancımızın ahlak düzenine yeniden dönmeliyiz. Batı ahlakı ifsat eder, inancımızın ahlakı ıslah eder. Eğitimde, inancımızın eğitimi, maneviyatçı eğitime dönmeliyiz. Materyalist eğitim yozlaştırır ve israf eder, maneviyatçı eğitim ise ihya ve inşa eder. Ekonomide, inanıcımızın düzeni Adil Ekonomik Düzene dönmeliyiz. Faizci kapitalist düzen ezer ve köleleştirir, Adil Ekonomik Düze ise emeği korur, üretimi artırır, israfı önler, refahı geliştirir. Hukukta ve siyasette inancımızın hak ve adalet esaslarına dönmeliyiz. Batının kuvveti üstün tutan ölçüleri yok eder, inancımızın doğru hak ve adalet ölçüleri ise güven verir. İnancımızın birliği, İslam Birliğidir. AB böler, parçalar ve yok eder, İslam Birliği ise bütünleştirir ve yüceltir.?
