Boy kısalığının önlemi var

Boy kısalığının önlemi var

Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Süleyman Demirel Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Selda Bülbül, boy kısalığı ile ilgili açıklama yaptı. Boy kısalığının toplumda önemli bir sorun olduğunu ve bunun yanı sır

MİKRO BESİN ÖĞELERİ ALINMALI

Bülbül, çocuklarda boy kısalığı ile ilgili yaptığı açıklamada, boy kısalığının toplumda önemli sorunlardan biri olduğunu ifade ederek, çocukların gerekli olan enerjiyi aldığını ancak, vitaminler, mineraller, eser elementler eksik olduğu için çocuğun normal aktivitesini yapabilecek besinleri alabildiğini, boyunu uzatacak, esas vücut gelişimini tamamlayacak mikro besin öğelerini alamadığını söyledi. Çocukluk döneminde, kemiklerin gelişme çağında boy kısalığına yönelik önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çeken Bülbül, "Çok küçük yaşlarda 0-1 yaş grubunda boy kısalığını çok iyi tanımlamamız mümkün değil. 1 yaşından sonra rutin olarak yaptığımız muayenelerde altta yatan bir sebep varsa çocuklarda kendini gösteriyor. Yapmış olduğumuz muayene ve kontrollerde özellikle boy uzama hızının durması ya da yavaşlaması durumunda buna yönelik araştırmalarımızı yaparak gerekli önlemleri ve tedavileri yapabiliyoruz. Aileler, 1-5 yaş arasında boy kısalığının çok fazla farkına varmıyor. Ama 5 yaşından sonra akranlarıyla boy farkı nedeniyle kısa boyluluk belirgin hale geliyor. Boy kısalığı ergenlik dönemi öncesi çocukları, Oyun çağı çocuklarını çok fazla etkilemiyor. Bu durum anne ve babayı daha çok etkiliyor. Anne baba bakıyor ki, okulda, parkta diğer yaşıtlarıyla kendi çocuğu biraz daha küçük kalıyor" diye konuştu.

 

ERGENLİK DÖNEMİ VE BOY KISALIĞI

Bülbül, ergenlik döneminde hastaların belirgin olarak boy kısalığı şikayetiyle kendilerine başvurduklarını anlatarak, "Çünkü bu dönemde çocuklarda beden imajı belli oluyor. Çocuklar bu dönemde kendi bedenlerinin farkına varıyor. Güzellik unsuru da bu dönemde ön plana çıkan özelliklerdendir. Ergenlik döneminden sonra kısa boyluluk çocukta öz güven eksikliğine, çocuğun ilişkilerinin bozulmasına, okul başarısının düşmesine ve dolayısıyla sağlığının bozulmasına etki ediyor" dedi. Boy kısalığına çevresel, genetik ve hormonsal faktörlerle beslenmenin çok önemli etkileri olduğunu dile getiren Bülbül, anne ve babası kısa olan çocuğunun boyunun da kısa olduğunu, ancak çocuğun boyunun uzatılabildiğini belirtti. Bülbül, şunları söyledi: "Kısa boylu olan çocukların spor yapmaları, sıçrama hareketleri, ip atlamaları, basketbol oynamaları, hoplama zıplama hareketleri, boyu en çok uzatan egzersizlerdir. Boy uzamasında bol protein, sabah akşam birer bardak süt, yoğurt, her gün bir yumurta, et ve balık tüketilmesi gerekir."

 

TV?DE Kİ UYKU MESAJI ETKİLEYİCİ OLDU

Geç uyumanın çocuklarda boy kısalığını olumsuz yönde etkilediğini aktaran Bülbül, şunları söyledi: "Uyku saatleriyle ilgili yapmış olduğumuz çalışma neticesinde durumun hiç de iyi olmadığını gördük. Yaş gruplarına göre akşam saat 19.00, 20.00 ve 21.00`de yatması gereken çocukların, gece uyuma saatlerinin ortalama olarak 23.00 ile 00.00 saatlerinde olduğunu tespit ettik. Televizyonlardaki saat 21.30`da çıkan uyku mesajı, halkımızı olumlu yönde biraz etkilemiştir. Gece uykusu önemlidir. Çünkü karanlıkta büyümeyi sağlayan hormon salgılanmakta.

 

21 YAŞINA KADAR UZAMA GÖRÜLÜR

Gece içinde büyümeyi sağlayan hormon en az 2-3 kez pik yaparak büyümeye olumlu yönde etki etmekte. Gece geç yatan çocuk sabah 10.00`a kadar uyusa bile o boy uzaması için gerekli hormon pikini yakalayamaz. Bu nedenle çocukların karanlıkta uyutulması gerekir. Bir Bebek uyuduktan sonra eve kim gelirse gelsin sabaha kadar uyandırılmamalıdır ve çocuklarımıza da bu uyku düzeninin sağlaması için annelere gerekli eğitimi de vermekteyiz. Bir çocuk ergenliğe girdiği zaman boy uzaması pik yapar. Kızlarda 16, erkeklerde 18 yaşına kemik uçları kapanana kadar bu büyüme hızı devam eder. Ama yapılan çalışmalarda 21 yaşına kadar boy uzayabildiğini görmekteyiz." Prof. Dr. Bülbül, boy kısalığının ırksal olarak ise bir özelliğinin olmadığını ifade ederek, "Eğer çocuk iyi uyumuşsa, iyi beslenmişse, iyi bir spor eğitimi almışsa boyu uzun olur. Genetik olarak diğer ülkelerdeki boylar gibi uzama potansiyelimiz var. Türkiye`deki boy kısalığının asıl sebebi mikro besin ögelerinin eksik alınması, spor yapılmaması, düzenli uyku olmamasıdır."

 

ANNE SÜTÜNÜN ÖNEMİ

Anne sütünün de boy uzamasına büyük katkısı olduğunu, hayata en iyi başlangıcın anne sütü ile olduğunu dile getiren Bülbül, "Milyonlarca yıldır her varlık kendi çocuğunu doğurduğu zaman kendi sütü ile beslemiştir. Bunun başka bir alternatifi yok. Böyle bir denge kurulmuştur. Bizim bu dengeyi bozmamamız gerekir. Memelilerden kediye, köpeğe, fareye kime bakarsanız bakın yavrusunu kendi sütü ile beslemiştir. Bebeğin gelişmesi için her türlü besin maddesi anne sütünde vardır. Anne sütü hiçbir sanayi maddesiyle kıyaslanamaz. Bu maddeler olmasın demiyoruz. Anne sütünün eksik kaldığı yerde bu besinler yardımcı olmaktadır. Annelerimiz öncelikle çocuklarını anne sütü ile beslemeleri gerekir. Annelerimiz, anne sütünün eksik kaldığı durumlarda öncelikle hekimlere başvurulmalı ek olarak verilen gıdalara yine doktor kontrolünde başlanmalıdır" şeklinde konuştu. Bülbül, ailelerin de desteğini alarak boyunu uzattıkları çocuklar olduğunu söyleyerek, yaptıkları çalışmalarla Kırıkkale ve çevre illerden gelen hastalardan takdir gördüklerini ve hastaların tedavilerden memnun kaldıklarını sözlerine ekledi.

 



1

KIRIKKALE’DE BİR İLK!

2

Dr. Öğr. Üyesi Baki Derhem Hasta Kabülüne Başladı

3

KIRIKKALE, SAĞLIKTA GELECEĞİN TEKNOLOJİSİYLE TANIŞIYOR

4

Artık randevu daha kolay

5

Sağlıklı yaşamanın ilk kuralı yürümek

6

Pes doğrusu!

7

Kovid-19’da kötü değiliz