Tarih: 24.01.2013 13:38

Biz ?Partiyi toparla? diyoruz!

Facebook Twitter Linked-in

Her neyse söylenmiş geçmiş bir söz, çok şey ifade eden bu sözün gereği de yapılır herhalde. ?En azından makam sahipleri söyledikleri sözün gereğini yaparlar? diye bir kanı vardır ya öyle olması da gerekir.

Eğip büküp anlatmaya çalıştığım mevzuu muhatabı anlamıştır. (Hem de çok iyi) Ama anlamayanlar için birkaç ipucu vermek istiyorum. Hani son birkaç haftadır yazıp çiziyorum ya, uyarı niteliğinde, eleştiri ve özeleştiri babında.

İşte o yazılarımın haklılığını ortaya koyan bu sözün muhatabı yine CHP?nin anlı şanlı il başkanı. ?Her taşın altından o çıkıyor? diye bir söz var ya işte öyle bir şey. Bu ifade de onun için kullanılmış galiba. (Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla)

Hani ?Şenses sülalesini, Uslu sülalesini, Battaloğlu sülalesini bu partiden kazıyacağım? diye göreve başlayan CHP il başkanı var ya, kazıma işinden pekte hoşlanıyor olacak ki, yine böyle bir operasyona kalkışmış. Anlatılanlar doğru ise bu vahim bir durum değil mi? il başkanı kendini 4. Murat mı sanıyor?

Tüm siyasi partilerde il başkanları parti içinde birlik ve beraberliği sağlayarak birbirleri ile kenetlenip partinin oyuna oy katmaya çalışırken maalesef CHP Kırıkkale il teşkilatında sular hiç durulmuyor. Durulacak gibi de görünmüyor.

Şu şunu dedi, bu bunu dedi, al görevden, hatta ihraç et, divanı harbe yolla, ben başkanım bildiğimi okurum, bana biat etmeyeni görevden alırım. Hem de partiden ihraç ederim, gibi faşizan bir anlayış ne yazık ki bu partinin içinde kol geziyor. Durum böyleyken Genel Merkez ne yapıyor? İşte sorun burada.

Görünen o ki, partiyi Kırıkkale?de yukarılara taşımak, oy oranını arttırmak şöyle dursun, soyadları parti ile bütünleşmiş, sülaleleri partiden uzaklaştırmak üzere görevlendirilmiş gibi görüntü veren il başkanı, iki kişiyi daha yönetim kurulu üyeliğinden düşürüp ihraç etmeye kalkışmış. Bu kişiler ki, bırakın kendilerini sülaleleri bu partilidir. En azından ben öyle biliyorum. İl başkanı gibi sonradan değil, bu kişiler doğuştan CHP?lidir.

Şimdi gelelim işin özüne.

Kova, kova partide insan bırakmadığını söyleyen (kendi ifadesi) il başkanı, bırakın sıradan partilileri yönetim kurulu üyelerini de (sayısı bilmem kaç oldu) ya üyelikten düşürüyor, ya da elindeki yetkiyi kullanarak ihraç ediyor. Yani il başkanının kendine biat etmeyenleri yönetimden düşürmek, karşı çıkanları da ihraç etmek gibi bir zorunluluğu varmış gibi, bunu da iyi beceriyor.

Emine Çakır, Türkan Arıbalı, Fatma Çakır, Mehmet Güler, Sadi Delice, son olarak Fatma Zehra Erduran ve Egemen Özlük. Yönetim kurulu üyeliğinden ya alınan, ihraç edilen, istifaya zorlanan, ya da istifa eden isimler. Bunun yanında bu zatı muhteremin şahsında partiye küsenler, il binasına gelmek yerine dışarıda kalmayı tercih edenlerin sayısı bilmem kaçtır. Bildiğim tek şey 20 kişilik yönetimin neredeyse yarısının, parti üye sayısının da büyük çoğunluğunun bu uygulamaları tasvip etmeyip dışarıda kaldığıdır.

Genel Başkan Yardımcısının ?Biz Türkiye?de partiyi toparlamaya çalışıyoruz, iktidar hesabı yapıyoruz, örgütler hala iç çekişme ile uğraşıyor. Biz partiyi toparlamaya çalışırken bu ne yapmaya çalışıyor? şeklindeki ifadesinden anlaşılacağı gibi il başkanının çizmeyi aştığı, bu görevi layığı ile yerine getirmediği anlaşılmakla beraber bu gelişmelerin Parti Tüzüğü?ne uyup uymadığını buradan tartışmak istemiyorum. Parti yetkilileri bunu mutlaka göz önünde bulunduracaklardır. Bundan sonra ne olacak? Hep beraber göreceğiz.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —