Tarih: 03.07.2013 10:51

Bir damla kan, bin umut ışığıdır

Facebook Twitter Linked-in

TÜRKİYE`DE KAN BAĞIŞININ YETERLİ DÜZEYDE OLMADIĞINI BELİRTEN KAPLAN AĞIRLIĞI 50 KİLONUN ÜZERİNDE, ÖNEMLİ BİR SAĞLIK SORUNU OLMAYAN, HEMOGLOBİN ÖLÇÜMÜ NORMAL OLAN 18-65 YAŞ ARASINDAKİ HERKESİN YILDA DÖRT KEZ KAN BAĞIŞINDA BULUNABİLECEĞİNİ BİLDİRDİ.

Bir damla kan, bin umut ışığıdır

Kızılay Kan Merkezi doktoru Yeter Kaplan, yılda iki kez kan vermenin, vücudu yenilediğini bildirdi. Kaplan, her yıl yüzlerce kişinin hastalık ya da kaza sonrası kan bulunamadığı için hayatını kaybettiğine işaret ederek, buna karşılık, son yıllarda yapılan araştırmaların Türkiye`deki yıllık kan bağışı oranının nüfusun yüzde 1`i kadar olduğunu gösterdiğini belirtti.

HÜCRELER YENİLENİYOR

Kızılay Şube Başkanlığı tarafından Atatürk İlköğretim Okulu bahçesine kan bağış çadırı kuruldu. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği kan bağışının, 5 gün boyunca devam edeceği bildirildi. Vatandaşların muayenelerinin ardından kan bağışı yaptıklarını belirten Kızılay Kan Merkezi Doktoru, Yeter Kaplan, kan vermenin vücuda yararı olduğunu söyledi.  Kan bağışının, kan bekleyen kişilerin hayatlarını kurtarmasının yanı sıra kişinin kendi sağlığı açısından da yaşamsal önem taşıdığını vurgulayan Kaplan, kan bağışında kan hücrelerinin yenilendiğini, bunun da daha sağlıklı ve daha güçlü bir vücuda sahip olunmasını sağladığını bildirdi.

DEĞERLİ BİR İLAÇ

Dr. Yeter Kaplan, şunları kaydetti: “Kan, tek kaynağı insan olan çok değerli bir ilaçtır. Yaklaşık 40 yıldan beri kan yerine kullanılabilecek ve bu değerli yaşam iksirinin yerini alabilecek yapay bir madde elde etmeye yönelik çalışmalar olmakla birlikte, bu konuda tatmin edici sonuçlar alınamamıştır. Tek kaynağının insan olması ve ihtiyaç duyulduğunda yerine kullanılabilecek bir yedeğinin olmaması, kanın ve kan bağışlamanın önemini son derecede arttırmaktadır.” Dedi.

KAN VERMENİN YARARI

Dr. Kaplan, kan vermenin faydalarına da değinerek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Kan verince, kan yapan organlar uyarılır ve kan yapmaya sevk edilir, kan hücreleri yenilenir, insan psikolojik olarak rahatlar, kendini huzurlu hisseder, daha sonra kendisine kan verilmesi gerektiğinde bunu yapacak insanların çıkacağını düşünerek güven duyar. Her kan bağışlayana kan grubu, kan sayımı ve kan yoluyla bulaşan hastalıklarla ilgili tarama testleri uygulanır. Gönüllü bağışçılardan alınan kan, güvenli kan olduğundan kan yoluyla hastalık bulaşması da daha az olmaktadır. Sonuç olarak gönüllü bağışçıların sayısının artması, toplumun sağlık düzeyi üzerine olumlu etki yapmaktadır. Yılda iki kez kan vermek, vücudu yeniler” ifadelerini kullandı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —