Bir ülkenin dış politikası olmazsa genel politikası olmaz

Bir ülkenin dış politikası olmazsa genel politikası olmaz

TÜRKİYE´NİN MEZHEPÇİ YAKLAŞIMI SONUCU DIŞ POLİTİKASI ÇÖKMÜŞTÜR

TÜRKİYE´NİN MEZHEPÇİ YAKLAŞIMI SONUCU DIŞ POLİTİKASI ÇÖKMÜŞTÜR

Bir ülkenin dış politikası olmazsa genel politikası olmaz

CHP Ardahan Milletvekili ve Dışişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz Dış politikanın ülkelerin genel politikalarının olmazsa olmazı olduğunu söyledi. Yılmaz ?AK Parti´nin kısır döngüde sürdürdüğü din eksenli politikaları yüzünden Türkiye içerde ve dışarda çıkmaza girdi? dedi. 

DIŞ POLİTİKANIZ YOKSA GENEL POLİTİKANIZ OLMAZ

Cumhuriyet Halk Partisi Kırıkkale İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Dış Politika konulu konferansa konuşmacı olarak katılan eski Musul Başkonsolosu CHP Ardahan Milletvekili ve Dış Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz bir ülkenin dış politikası olmazsa genel politikasının olamayacağını söyledi. Yılmaz AKP iktidarının kısır döngüde sürdürdüğü ve hala da sürdürmeye devam ettiği bu din eksenli politikaları yüzünden Türkiye tamamen çıkmaza girmiş durumdadır. Bu gün Türkiye´nin bir numaralı gündemi içeride ve dışarıda terör ülkenin bir numaralı gündemi durumundadır? dedi.

ESKİDEN ÇİFT KUTUPLU BİR DÜNYA VARDI

1960 ve 1970´li yıllarda çift kutuplu bir dünya mevcutken, 1990´lı yıllardan sonra dünyada ne varsa ABD´nin kontrolü altına girdiğini ve dünyanın tek kutuplu hale geldiğini anlatan Yılmaz ?ABD Dünyayı sadece  Ordusu ile değil, araştırmaları ile fikirleri ile lider ülke durumuna gelmiştir. Sonuçta Dünya da ABD kontrol edilemez bir güç olmuştur. Önceleri Afganistan, Irak Bağdat Suriye dolayısıyla Şam´ın daha açıkçası Orta doğunun kontrol anahtarları Sovyetler birliğindeydi. Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından bu güç anahtarları ABD ye geçmiştir. Bunun zirve yaptığı dönem Bush ile yani ?Neoconların´ iktidarı ile birlikte büyük bir silah üretimi ve ticareti ile başlar. Bu dönem ABD´yi zirveye taşımış olmasına rağmen Her devletin iç işlerine karışması maalesef gerek halkı gerekse dünya ülkelerini tamamen bıktırarak itibarını yitirmiştir? diye konuştu.  

ABD´DE EKONOMİK DURGUNLUK BAŞLADI

Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü ?Sonuçta ABD de bir Ekonomik durgunluk dönemi başladı. Bunu çok okuyan ve kendisini para üzerine  odaklamış olan ABD halkı seçimlerde siyahi de olsa Obama´yı bir kurtarıcı görerek Devlet Başkanı seçti. Obama 2013 yıllarından sonra ABD´yi tek kutuplu dönemden dünya ile müşterek karar verme dönemine sokmaya çalıştı ve de bunu yine kendi çıkarlarını ön planda tutarak başardı. Dünyanın bir bölgesi şatafat içinde yaşarken bir bölgesinde yoksullukların olduğu iç savaşların devam ettiğini ABD gördü Zira Bir ülke dış politika yaparken mutlaka dünya dengelerini görmesi önemlidir. Ey Amerika demekle, Cuma namazını Emevi camisinde kılarım demekle, sabrımızı test etmeyin gibi sözlerle dış politika yapamazsınız. Dış politika da duygu çemberinin  değil akıl çemberinin hâkim olması gerekir. Eğer dış politikayı mezhepçi anlayışla yapmaya kalkarsanız, Önce içeride kaos yaşar akabinde  içeriden parçalanırsınız. İçeride kullanılan dille dış politikadaki dil asla ayni olmamalı bu politikalar birbirlerine malzeme edilmemelidir. Bizdeki Cemaatler her defasında laikliği eleştirirler. Aslında Ortadoğu´da meydana gelen olaylar da  laikliğin ne kadar önem taşıdığı görülmüştür.?

MEZHEPÇİ YAKLAŞIM YÜZÜNDEN DIŞ POLİTİKA ÇÖKTÜ

?Bu gün Türkiye´nin  mezhepçi yaklaşımı sonucu dış politikası çökmüştür. ABD Avrupa Ülkeleri dâhil güvenebilecek biç bir komşumuz kalamamıştır. Irak bölünme sürecinde, büyük bir ihtimal Suriye de keza ayni durumda. O halde Türkiye´nin bu süreçte Ulusal bütünlüğünü sağlayıp devam ettirebilmesi için Dış politikamızın Atatürk´ün milli değerlerine sahip çıkarak sürdürülmesi gerekiyor. Bakınız Suriye bir devlettir. Siz bu ülkenin  politikasına müdahale ederseniz sonuç malum dur, yani tuzağa düşersiniz. Nitekim de öyle olmuştur. Biz CHP olarak milli değerlerimize mutlaka sıkı sıkı sarılmamız, iktidara dönük stratejiler geliştirmemiz gerekli. Ayrıca bu CHP bu AKP bu MHP ve diğerlerinin politikaları demek yanlış olur, o halde  Türkiye´nin çıkarları doğrultusunda  bir dış politika uygulamak durumundayız. Bunun için ben şahsen çalışma yapıyorum. Tamamlandığında Kamuoyu ile paylaşacağım. Yurtta Sulh Cihanda Sulh diyen büyük Atatürk bu sözü boş yere söylememiştir. Bu söz Türkiye´nin aydınlık geleceği için realist bir söylemdir. Şu anda Türkiye de ne kadar çok karanlık olursa olsun, mutlaka bir aydınlık yol ve umut ışığı vardır. Biz CHP´liler olarak birlikte o umut ışığını bulacağız. Yeter ki salonlarda kapalı kalmayalım ve sokaklara çıkalım.?

TEK ADRES VAR, O DA CUMHURİYET HALK PARTİSİ 

Kültür Merkezindeki toplantının açış konuşmasını yapan CHP İl Başkanı Av. Ahmet Önal Ankara´dan gelen Milletvekili misafirlere kendilerini onurlandırdıkları için teşekkürlerini sundu. Salondaki Halka ve Partililere toplantıya gelmelerinden dolayı CHP olarak teşekkürlerini bildirdi. Önal ?Söylemleri ile yaptıkları asla birbirine uymayan bir AKP iktidarı ile 13 yıldır sözde yönetiliyoruz. Gerek sosyal yaşamda gerek siyasi yaşamda Ekonomi, Özgürlük ve bağımsız yargı, Demokrasi ve Sosyal Devlet yapısında Ülkeyi ne hale getirdikleri ortada. Bizler Çanakkale de Avrupa´yı yenerek dize getirmiş Atalarımızın torunlarıyız. Ama ne var ki bu ülkede Cehaleti yenemedik, bu nedenledir ki bugün 13 yıldır AKP İktidarı devam ede gelmektedir. Bundan kurtulma zamanı gelmiştir. Bunun için diyorum ki tek adres var. O da CHP´dir? dedi.

CUMHURİYETİ AYAKLAR ALTINA ALDIRMAYIZ

CHP Kırıkkale İl Yönetim Kurul Üyesi Av Onur Yüksel Bozdoğan ise ?Bizler CHP´liler olarak bu Ülkenin Kurucu iradesinin ayaklar altına alınmasına izin vermeyiz. Bizler hiçbir zaman ırkçı, mezhepçi, cinsiyetçi ve savaş yanlısı olmadık ve olamayız. Zorunlu olmadıkça savaşın cinayet olduğuna inandık. Bizler ?Yurtta sulh cihanda sulh ?diyen devrimci Mutafa Kemalleriz, Bizler Öldürülen Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üç ok, Ahmet Taner Kışlalı, Turan Dursun ve Abdi İpekçiyiz. Bizler asılan Deniz Gezmiş ve Erdal Ereniz. Bizler gerektiğinde Milliyetçiliği Egenin serin sularına, Afyonun haşhaş tarlalarına Kıbrıs´ın Beş parmak dağlarına yazanlarız. Bizler Silahtan beslenmeyiz. En büyük silahımız dilimiz, kalemimiz, kararlılığımızdır? dedi.

SAFLARIMIZI SIKLAŞTIRMAK ZORUNDAYIZ

Tarım politikaları ile ilgili olarak CHP Genel Başkan danışmanı Edirne Milletvekili Akademisyen Okan Kaytancıoğlu ise AKP Hükümetinin bu ülkede 13 yılda tarım politikalarını tamamen yok ettiğini belirterek ?Bunu görüyordum gücüm birey olarak yetersiz kalıyordu. Bu nedenle 5 yıl önce CHP ye üye oldum. Bu parti bana milletvekilliği verdi. Ben alanım olan bu politikaların canlandırılmasının gerektiğine inanıyorum. Türkiye´de insanlar her dönemde iki gruba ayrılmıştır. Bunlar 1-Sevr´i isteyenler,2-Lozan´ı isteyenler. CHP iktidarında bunlar tek bir çatıda yani Lozan ı isteyenler çatısında birleştirileceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Bundan 15 yıl önce bir yabancı olarak bir köye gittiğinizde ilk uğradığınız yer köy kahvesi olur. Oturursunuz hemen bir çay gelir para vermek istersiniz size misafirsiniz derler. Bu samimiyete güvenir ve köylüye ben çiftçiyim tarımla uğraşmak istiyorum bana köyünüzden 5-10 dekar tarla satar mısınız? dediğinizde hadi kardeş çayını içtin sana güle güle satılık tarla falan yok derlerdi. Bu güne gelecek olursak o köyden 10 dekar tarla almak isteyin paranın ucunu da  gösterin size 10 değil 100 dekar verelim derler. Bunun nedeni  AKP iktidarında Üretme, ithal et ve tüket politikaları ile tarımın hepten yok edilmesidir. Bu süreçte gelinen nokta budur. Zira bu tarım arazileri tarıma değil birilerine lazımdır. Bu nedenle CHP  Milletvekili olarak çalışmak saflarımızı sıklaştırmak zorundayız dedi. AKP iktidarı unutmayalım ki tarım politikalarını yok eden köyden kente göçler sonucu oy rantıyla ayakta kalma  özelliğini kendine düstur edinmiş  bir siyasi objedir. CHP iktidarında unutulmasın ki  çiftçi daima desteklenecektir. CHP salonlardan sahalara inmek her yerde insanımızla yekvücut olmak zorundadır ve ülkenin bu günkü durumuna baktığımızda buna da mecburdur. Bu nedenle Nitelikli üreten ve yabancı üreticilere para kazandırmayacak bir tarım politikası ile çiftçimizi kalkındırmak zorundayız? diye konuştu.

HEPATİT-C´Lİ HASTALAR ÖLÜME Mİ TERK EDİLSİN?

CHP Kayseri Milletvekili Dr. Çetin Arık ise konuşmasında AKP hükümeti Sağlıkta dönüşüm projesiyle ilgili program yaptı ama bu proje maalesef vatandaşı soyma projesinden başka bir şey olmadı sözde Sağlık hizmetleri parasız olacaktı hani Ameliyatlarda bıçak parası  Hasta randevu alma parası, Hastane katkı katılım bedeli sağlık hizmetlerini tamamen paralı hale getirildi. Bakın 2002 de  2 milyon kişi ameliyat olurken bu miktar 2015 de 15 milyon kişi ye çıktı adeta nüfusun neredeyse dörtte biri bıçak altına yatmış durumda. Sevgili arkadaşlar Hepatit C diye bir hastalık mevcut bu hastalık tedavi edilmez ise  kanser dâhil sonuçta insanı ölüme dahi götüren bir hastalık bunun ilacı mevcut lakin çok pahal ve en az üç  ünite kullanılması zorunlu bir ilaç fakir ve orta gelirli halkın bu ilacı alması maliyetten dolayı imkânsız. Bu hastalık ekseriya fakir ve orta halli kişilerde görülen bir hastalık Devlet bu ilacın parasını ödemiyor.  Hastalar ölüme terk ediliyor. Mecliste bu konu ile ilgili verdiğimiz önergeler maalesef AKP´nin sandalye çokluğundan daime reddediliyor. CHP İktidarında bunların tamamını çözerek insanlarımıza parasız bir sağlık hizmeti vereceğimizi şimdiden hatırlatmak isterim. Bu nedenle diyorum ki CHP olarak daha sıkı çalışmalar yapılması, örgütlenmenin her geçen gün arttırılması öncelikle Kırıkkale, Kırşehir, Yozgat, Kayseri gibi illerimizde salonlardan sokaklara taşınmamızın gerekli olduğunu  sonuçta bu illerden mutlaka milletvekili çıkarılması  gerektiğini  düşündüğünü söyledi.



1

Ahmet Önal Hızlı Başladı

2

Erdoğan; Mehmet Kardeşimi Kucaklıyorum

3

Kırıkkale’nin Milli Şahsiyeti Hiçbir Şeyle Ölçülemez

4

Romanlar’dan Saygılı’ya Tam Destek

5

Saygılı : Sivil Toplum Örgütleri Bizim İçin Kıymetli

6

Ulusoy; 900 Araçlık Otopark Yapacağım

7

Baran; Saygılı'nın Yanındayız