GENÇLİK VE BİLİM KONFERANSI
Kırıkkale Üniversitesi tarafından düzenlenen “Gençlik ve Bilim” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Gençlerin iyi ve doğru olmaları için bilimi ve zamanı iyi kullanmaları gerektiğini söyledi., din ve bilimin önemli olduğunu ve gelişen toplumlara ayak uydurmak için çalışma yapmaları gerektiğini belirten Görmez. Görmez Varlık, bilim ve insan anlayışının iyi bir şekilde benimsenmesi gerektiğini belirtti. Görmez, herkesin birbirine karşı saygılı olması gerektiğini belirtti.
ÖNEMLİ MESAFELER ALINDI
Son 2 yüzyılda insanlığın, bilimsel ve teknolojik alanlarda çok önemli mesafeler kat ettiğini, çok büyük keşiflerde bulunduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Görmez Ancak insanın onurunu korumada, insanın onurunu yüceltmede aynı başarıyı gösteremediğini açıkladı. Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsan, kendinden çok uzaklardaki dünyayı, uzayları keşfetti. Ancak kalbini ve ruhunu ihmal etti. İnsan, insanı ihmal etti ve başka dünyaları keşfe koyuldu. Bu sebeple yeniden insan onurunu gündeme getirmeyi gerekli gördük.”
Bilgi Hakikate Ulaşmanın Yoludur
Londra’da kaldığı bir dönemden söz ederek bulunduğu okulun ve kütüphanenin girişinde“Bilgi Güçtür” ifadesine atıfta bulunan Görmez, bilgiyi güç olarak görenlerin, Ortadoğu’yu sömürgeleştirdiğine dikkat çekti. Bilginin sadece güç olmadığını, çünkü oradaki “güç” kavramının aynı zamanda insanların üzerinde hegemonya kurmayı da ifade ettiğini söyleyen Görmez, yıllarca bilginin bu şekilde bir güç olarak kullanıldığını vurguladı. Görmez, şunları söyledi: “Oysa bilgi sadece güç değil. Bilgi, aynı zamanda hakikate ulaşmanın yoludur. Bilgi, aynı zamanda varlığın yaratıcısı ile buluşmanın yoludur” dedi.
İNSAN ONURU ÖRNEĞİ
Konuşmasında insanlık onuruna sık sık değinen Başkan Görmez, insanı onursuzlaştırmanın küresel ölçekte etkili olmaya başladığını belirterek, insanın kendisinden uzak dünyaları keşfettiğini ancak kendi ruhunu ve kalbini ihmal ettiğini kaydetti. İnsan onuru üzerinde durmanın önemine değinen Başkan Görmez insanın onuru yeniden keşfetmesi için dört düşünce anlayışı hakkında yeniden düşünmesi gerektiğinin altını çizdi.
KÜRESEL GÜÇLERİN ETKİSİ
İnsanı onursuzlaştırma, değersizleştirme, insanı her türlü değerlerden arındırma çabası küresel ölçekte etkili olmaya başladığını kaydeden Görmez konuşmasını şöyle sürdürdü, “Bu yüzden insan onuru üzerinde durmak gerekiyor. Bilhassa üniversitede okuyan gençlerin hangi bölümde olursa olsun ister sosyal bilimci ister fen bilimci olsun insan onurunu keşfetmesinin yolu dört ana unsuru yeniden gözden geçirmesinden geçiyor”
VARLIK BİLGİSİ ANLAYIŞI
“Varlık bilgisi, bilgi anlayışımız, insan anlayışımız ve âlem tasavvurumuzu gözden geçirmedikçe biz yeniden insanı ve insanın onurunu keşfedemeyiz. Zedelenen, horlanan, kırılan insanın onurunu yeniden ayağa kaldıramayız. Zira varlık anlayışını maddeden ibaret kabul eden anlayışın varlığın metafizik boyutunu, varlığın aşkın boyutunu görmeyen bir anlayışın insanın onurunu yüceltmesi mümkün değildir”
BİLGİ İNSANI ONURLANDIRIR
“Bilgi anlayışı, her türlü vahyi reddeden, metafizik anlayışı, her türlü gaybi bilgiyi reddeden, sadece gördüğüne inanan, duyguların ve kötü düşüncelerin esiri olan aklın bilgisini kabul eden, pozitivist bir anlayışla bilgiye varan bir anlayışın insanı yüceltmesi, onurlandırması mümkün değildir. Bilgi insanı onurlandırmanın yoludur. İnsandaki değeri keşfetmenin yoludur. Bilgi sadece güç değil ahlak ve sorumluluktur.”
İNSAN ANLAYIŞI GÖZDEN GEÇİRİLMELİDİR
“İnsan anlayışını gözden geçirmemiz gerekiyor. İnsan sadece etten kemikten mi ibaret? O insanın kalbi, ruhu, metafizik boyutunu nasıl açıklayacağız? İnsan âlemin özüdür. Kâinatın gözbebeğidir. İnsan gaye varlık araç varlık değil. Yaratıcı kâinatı insan için yarattı. Alem sadece bu dünyadan ibaret değildir. Öte dünyada ebedi alem var. Sadece bu dünyadan ibaret bir alem tasavvuru da insanın onurunu yüceltmeyecektir”
KURAN BİZE HER ŞEYİ ANLATIYOR
“Bütün insanlığı onursuzlaştırmanın, değersizleştirmenin, değerlerden arındırmanın üç büyük küresel sebebini Kur’an bize anlatıyor. Bunlardan birincisi, üstünde hiçbir kudret tanımayan güç tutkusudur. Üstünde hiçbir kudret tanımayan güç tutkusu insanlığın onurunu, toplumları, devletleri, küresel güçleri de yok ediyor. Son yüzyılda nice katliamlar, savaşlar seyrettik. Bunun sebebi güç tutkusudur”
SERVET TUTKUSU ÖNEMSİZ
“İkinci sebep, servet tutkusu. Servete sahip olma tutkusu. Zenginlik İslam’ın reddetmediği bir güzelliktir ancak servete esir olmak, paraya kul olmak, maddenin esiri olmak reddedilmiştir. Güç tutkusu servet tutkusuyla birleşince insanın onuru bir kez daha ayaklar altına alınıyor.Son olaraksa insan kendisinin hiç kimsenin görmediğini, gözetmediğini, takip etmediğini var sayan bir hayat anlayışı. Bir sorumsuzluk”
ÖZGÜRLÜK İNSAN ONURUNU YÜCELTİR
“İnsanlık onurunu yüceltmenin yolu ise özgürlüktür. İnsanlara baktığımızda herkes özgür dolaşıyor. Hiç kimsenin boynunda boyunduruk göremiyoruz. Ama kalplerdeki boyunduruk… Kalplerdeki boyunduruk inkarcılıktır, öfkedir, kindir, intikamdır, düşmanlıktır. Bütün bunlar sinede bir yüktür. Yüce yaratıcı, ‘Aç hiçbir insan olmayacak’ diyor. ‘Yetim, fakir, yoksul olmayacak, başı okşanmamış yetim kalmayacak’ bu bize Kur’an’ın ne kadar onur verici bir kitap, kerim kitap olduğunu gösteriyor” dedi.
