Tarih: 27.02.2013 06:40
?Ben KÖSTEBEĞİ biliyorum? desem!
Başbakan Erdoğan?ın seçim anketini ?Bu sonuç fecaat? diyerek Belediye Başkanı Veli Korkmaz?ı yerin dibine sokup, sokup çıkarttığını sağır sultan bile duydu.
Duydu duymasına ama sizce ortada bir gariplik yok mu? ?Elbette var? diyenleri buradan duyar gibi oluyorum. Olmaz olur mu? Var tabi ki. Durum göründüğü gibi üzerinde durulmaması gereken bir konu değil elbette.
Burada Başbakan?ın niçin sinirlendiği ve kime ne dediğinden önemlisi basına kapalı bir toplantıda üstelik Başbakan?ın sarf ettiği (Özellikle Kırıkkale ile ilgili) sözlerin dışarıya kim tarafından ne amaçla nasıl sızdırıldığıdır.
Her şeyden önce bunun araştırılmasından yana olduğumu buradan söylemek isterim. İnsanların birbirine olan güveni kökten zedeleyen ve hiçbir toplumun onaylamayacağı bu ve benzeri gelişmelere ne yazık ki günümüzde sıkça rastlıyoruz. Acı reçetesini hep birlikte ödüyoruz.
Yukarıda belerttiğim gibi ben hadisenin anket veya kim kime ne dedi, fecaat dedi, felaket dedi, facia dedi, her ne dediyse dedi. Söyleyen Başbakan olunca önem arz ettiğini, hatta (gazetecilik tabiri ile) ?Günün manşeti bu? diyenlerdenim.
Başbakan ne dediyse demiş, dediği mutlaka önemli. Bunu söylerken ?Diyen ne güzel demiş, vallahi iyi demiş, helal olsun veya (Ali-Veli) kim olursa olsun, oh olmuş, o da bunu hak etti? diyerek alkış tutarak zil takıp oynayanlardan hiç değilim.
Benim burada üzerinde durduğum, öğrenmeye çalıştığım konu, Basına kapalı yaklaşık 80-90 kişinin katıldığı bir toplantıda konuşulanları veya söylenenleri dışarıya hem de cımbızlayarak kimin sızdırdığıdır. Üstelik Başbakan?ın özellikle Kırıkkale bölümü için yaptığı konuşmanın ağırlıklı olduğu bölümün dışarıya duyulacak şekilde yansıtılmasıdır.
Kırıkkale?de adeta soğuk duş etkisi yaratan ve (Ablam gelin oluyor, sıra bana geliyor) misalinde olduğu gibi, AK Parti il binasının önündeki çay ocağının siyasetçiler ve yandaşları tarafından doldurulmaya başlamasına neden olan, hadiseye..
Olayları dün yaşanların ışığında değerlendirirsek sonuca daha sağlıklı ulaşır, meramımızı daha rahat ve objektif bir şekilde anlatmış oluruz.
Hatırlanacağı üzere 2011 seçimlerinde de benzer bir hadise yaşanmıştı. Başbakan Kırıkkale?ye gelişinde uğradığı bir vatandaşın evinde içerde sayılı kişilerin yanında Belediye Başkanı Veli Korkmaz?ı azarlamış, bu da geçtiğimiz hafta olduğu gibi dışarıya sızdırılmıştı. O dönemde bazı kişiler üzerinde yorumlar yapılmış hatta iki kişinin bu sızdırmayı yaptığı ileri sürülmüştü.
Gelelim önceki gün yaşanlara. Yani Başbakan?ın ?Bu sonuç fecaat? diyerek yine Belediye Başkanı Veli Korkmaz?ı yerden yere vurduğu toplantıdaki gelişmelere. Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantıya Milletvekilleri Oğuz Kağan Köksal, Ramazan Can, İl Başkanı Mehmet Demir, Kadın Kolları İl Başkanı Yasemin Zengin Kayalı ve Gençlik Kolları İl Başkanı Ferit Onuk?un katıldığını biliyoruz.
Bu böyle bilinirken hadisenin açığa çıkmasından bu yana ?kimi nalına, kimi mıhına? misali süren tartışmaların uzadıkça uzadığına hep birlikte şahit oluyoruz. Siyaset kulislerinde gündem maddesi olarak tartışılan bu gelişme ve sonunda nereye varılacağı henüz karanlık gibi görünüyor.
Gelelim olayın asıl bizi ilgilendiren kısmına.
Başbakan?ın sözleri yerine, Korkmaz?ın durumundan ziyade bence basına kapalı bir toplantının dışarıya kim veya kimler tarafından ne amaçla sızdırıldığıdır. Üstelik Kırıkkale bölümü öne çıkartılarak bir gazeteciye ince ayrıtlarından da ipuçlarını verilerek kimin aktardığıdır. Bu durum Kırıkkale heyetini direk ilgilendirdiğine göre bu sızdırma kim tarafından veya ne amaçla yapıldı bu da ayrı bir hadise.
İlk bakışta AK Parti il teşkilatını kurumsal olarak ilgilendiren bir gelişme gibi görünen ancak, Belediye Başkanı Veli Korkmaz?ın adaylığını direk etkileyecek olan bu gelişmeden sonra, köstebek arayışına çıkanların sayısının bir hayli fazla olduğunu görüyoruz. Yazımın başında da belirttiğim üzere burada amacı belli olan bu sızdırmayı kim veya kimlerin yaptığıdır.
Herkesin ortaya bir isim attığını varsayarak ?Ben KÖSTEBEĞİ biliyorum ? desem, hayali bir sözmü etmiş olurum bilmiyorum. Bildiğim tek şey, şu günlerde herkesin bir köstebekten söz ettiğidir. Parti içi rekabette linç girişimi olarak görünen bu durumun çok su götüreceği de bilinen bir gerçektir.
Bekleyelim görelim.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —