Kırıkkale Barosu Avukatlarına bir önerimiz var:
?Kırıkkale Barosunun ya da Adliye?nin önüne Belediye Başkanı Veli Korkmaz?ın heykelini diksinler!?
Öyle ya,
Onca borç, onca işçi alacağı birikmiş vaziyetteyken Sayın Başkan?ın zamanında ödenmeyen borçların icra davalarından dolayı davacı avukatlarına 2010 yılında ödediği miktar:
1.9 milyon Türk Lirası!
Eski parayla 1.9 Trilyon!!!
Bu rakam yalnızca faiz ve avukat ücretleri? Anapara hariç!
Çoğu Kırıkkale avukatlarından olan bu arkadaşlar Veli Korkmaz?ın heykelini dikmesinler de ne yapsınlar?
***
Bir de şöyle düşünelim mi?
Başkan, bu borçların farkındaydı, öyle değil mi?
Zamanında azar azar bu borçları ödeseydi?
Ya da ?battı balık yan gider? mantığıyla çalışanının maaşını bari verseydi?
Verseydi de Başbakan?dan ?azar? işitmeseydi!
***
Şimdi cümle âlem bu mevzuyu konuşuyor.
Milletin ağzı torba değil ki!
Hem kameraların ve fotoğraf makinelerinin önünde gerçekleşen bu ?fırçalama? olayının neresini saklayacaksın ki?
Gerçi, bunu söyleyen halk geçtiğimiz yerel seçimlerde ikinci kez AKP?nin Belediye Başkan Adayı olan Veli Korkmaz hakkındaki eleştirileri bir yana bırakıp:
?-Ben Veli?ye değil, Tayyip?e oy veriyorum!? demişti ya!!!
***
Bu durumda, bizzat Genel Başkanı tarafından, hem de milletin ortasında istifa etmesi istenilen Veli Korkmaz ne yapacak nasıl bir tavır sergileyecek bunu bilemiyoruz.
Ama bildiğimiz bir şey var ki, o da Veli Korkmaz sayesinde avukatlarımızın (maddi olarak) altın yıllarını yaşadığı gerçeğidir.
***
Peki, belediyemiz neden bu hale düştü?
Bizzat Başbakanın ifadesiyle, belediyelere yollanan 13 milyar (katrilyon) TL?den payına düşeni almasına rağmen, işçisinin parasını ödeyemediği gibi, her gün kat kat artan borçları neyle açıklayacaklar?
Bu durumun sebebi bizce, Belediye Başkanı ve ekibinin belediye bütçesini yönetememesidir.
Öyle ya, 650 km. kaldırım taşını 3. sınıf malzeme, 5.sınıf işçilikle döşeten belediye yönetimi, bu iş için ödediği parayla 650 km. değil de 250 km. kaldırımı 1.sınıf malzeme, 1. sınıf işçilikle döşetseydi, daha kaliteli bir iş ortaya çıktığı gibi belediye bütçesi bu kadar açık vermezdi.
Zaten şehrimize döşenen taşların artık hiçbir şehirde kullanılmadığı, daha kaliteli ve daha göze hitap eden taşların kullanıldığını öğrenince daha da üzüldük, şehrimiz adına?
Bu konudaki en vahim iddia ise, bu taşların döşenmesi için harcanan miktarın, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarının çok üstünde olması gerçeğidir!
***
Sadece ?taş? meselesi de değil!
Yıllardır bir muamma olan Kırıkkale?nin suyunu, bırakın içmeyi, kullanmaya çekinir hale geldik.
Türkiye?nin en pahalı suyunu musluklarımızdan akıtan belediye, ?musluktan akan su içilecek? sloganını dillendirirken aradan geçen 5 yıla rağmen suyun içilememe nedenini Kırıkkale halkına izah etme gereğini bile duymadı. Halkına bu şekilde yüksekten bakan bir belediye yönetimi ile karşı karşıya kaldık.
Madem bu su içilemeyecekti, önceki tesisatın nesi vardı da yenisi için trilyonlar harcandı?
Hem biliyor musunuz?
Bu tesise harcanan yıllık bakım masrafı yaklaşık 4 buçuk milyon (trilyon) TL?
(Ayrıca bu konuya dair araştırmalarımız sürüyor. Yakında bu konuyla ilgili ayrıntıları da geniş şekilde gazetemizde bulabileceksiniz.)
Fakirin fukaranın hakkı böyle mi savunuluyormuş?
Tüyü bitmemiş yetimin hakkı böyle mi korunuyormuş?
***
Şimdi Sayın başkana sesleniyoruz:
Sık sık konuşmalarınızda tekrarladığınız bir cümleye atıfta bulunalım şimdi.
?-Ben hata yapabilirim ama asla yanlış yapmam!?
Bize göre yanlışların en büyüğünü yaptınız.
Ve bu yanlışlarınızın cevabını size bizzat veren Sayın Başbakan?ın, birçok kişinin tanık olduğu bir ortamda size attığı fırça ile ilgili bir tek açıklama bile yapma gereği duymadınız.
Siz değil misiniz;
?Hata yaptığında özür dilemesini bilen bir toplum kültürü oluşturmalıyız? diyen?
Özür dilemesini bilen bir toplum oluşturmak belki de çok zordur ama özür dilemesini bilen bir Belediye Başkanı bizim ve halkımızın en büyük özlemidir.