SİNİR SIKIŞMASI BEL FITIĞINA YOL AÇAR
Bel fıtığının çağın hastalığı olduğu söyleyen İl Halk Sağlığı Müdürü Feramiş Güngüneş, ‘‘Bel fıtığı, omurgaların arasındaki diskin yırtılarak sinirleri sıkıştırmasıdır. Şiddetli bel ağrısı veya bacağa yayılan ağrıyla ortaya çıkar. Bel fıtığı hastaları, başlıca bel veya bacak ağrısı, ayaklarda uyuşma, keçeleşme, yürümede zorluk şikayetleri ile hastaneler başvurmalıdır. Hastalığın oluş mekanizmasına göre belirtiler gelişir. Önce belde zorlayıcı bir hareket sonucu omurganın arkasında ve kıkırdak yapının önünde duran bağ dokusu yırtılır. İlk aşamada hasta sadece bel ağrısı hisseder. Bir süre sonra yırtılan bağın olduğu yerden kıkırdak doku sinirlerin olduğu kanala taşar ve sinirleri sıkıştırması sonucu ağrı bacaklara yayılır’’ diye konuştu.
CAUDA EQUİNA SENDROMU
Güngüneş, ‘‘Hastaların merak ettikleri "Bel fıtığı belde niye ağrı yapmaz?" sorusunun sebebi budur. Sıkışan sinir uç noktasında yani gittiği yerde ağrıyı hissettirir. Aynı şekilde bacak ve ayakta uyuşma keçeleşme yanma uyuşma şikayetlerine sebep olur. Daha ileri aşamalarda ayaklarda güçsüzlük oluşabilir. Daha ileri durumlarda cauda equina sendromu ile karşılaşılabilir ki, idrar ve dışkı tutamama, cinsel fonksiyonların yitirilmesi görülebilir. Bütün bu sayılanlar yavaş yavaş oluşabileceği gibi saatler içinde son aşamaya kadar gelebilir’’ dedi.
BEL FITIĞINDA RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Güngüneş, bazı meslek gruplarında hastalığa yakalanma oranının daha fazla olduğuna dikkat çekerek, ‘‘Ağır yük taşıma ve bedene yük bindiren meslekler, uzun süre otomobil kullananlar, masa başında sürekli oturma gerektiren meslekler. Hayatının belli bir döneminde toplumun yüzde 85`inde bel ağrısı olur. Bu kişiler tedavi alsa da almasa da yüzde 85 oranında bu tabloyu kendiliğinden atlatır. Erkek kadın arasında hastalığa yakalanma oranında fark yoktur. Ancak hamilelikte, özellikle aşırı kilo alınması sonucu bel omurlarındaki basınç artarak, risk yükselmektedir. Şişmanlarda hastalık daha yüksek oranda görülür ve tedavisi daha zordur. Sigara içilmesinin olumsuz etkisi vardır. Düzenli egzersiz yapanlarda, özellikle bel ve karın kasları gelişmiş kişilerde ise bel fıtığı hastalığına daha az rastlanır’’ diye konuştu.
MİKRO CERRAHİ TEKNİKLERİ
Günümüzde gelişen mikro cerrahi teknikleri sayesinde bel fıtığı ameliyatlarının kolaylaştığını anlatan Güngüneş ‘‘Bel fıtığı ameliyatları diğer ameliyatlardan daha fazla risk taşımaz. Kaldı ki ameliyat sahasının mikroskop yardımı ile en ince ayrıntısına kadar görülebilmesi bel fıtığı ameliyatlarında büyük rahatlık sağlar. Günümüzde bilinen en iyi cerrahi teknik mikro cerrahidir. Lazer, nükleotomi, disk içine uygulanan çeşitli tedavilerin uygulanabileceği hasta sayısı çok azdır ve bu konuda çok seçilmiş hastalarda fayda sağlayabilir’’ dedi.