Baro´dan Özgecan açıklaması
Kırıkkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu geçtiğimiz sene katledilen Özgecan Aslan´ın katledilişinin birinci yıldönümü dolayısıyla basın açıklaması yaptı.
HAYATTA YAŞAYACAKTI
Özgecan Aslan´ın katledilişinin üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatılman açıklamada ?Özgecan yaşasaydı şayet mezun olmaya bir adım daha yaklaşacak, belki çok sevecek âşık olacak, çok sevilecek, bütünlemelere kalma heyecanını yaşayacaktı belki.? denildi. Açıklamada ?Belki not tutup derste; notlarını kimseye vermeyecek, belki not tutan arkadaşlarından not isteyip çalışacak; vermediklerinde de söylenecekti belki. Belki okulun kantininde oturup kâğıt bardaktan çayını içerken hayallere dalacak, geç kaldığı bir okul sabahında kantinin ekşi mayalı poğaçalarından yiyecekti. Her ayın 7´sinde KYK bursunun yatmasını dört gözle bekleyip aldığı gibi arkadaşlarıyla alışverişe gidip sonra da evine dönmek için dolmuş bekleyecekti belki... Yaşayacaktı. Belki... Hepimiz gibi. Acı tatlı telaşları, fark etmediğimiz edemediğimiz ayrıntılarıyla dolu ama iyi ama kötü bu hayatı o da yaşayacaktı.? Şeklinde ifadelere yer verildi.
KURBAN GİTTİ
Komisyon, ?İzin vermediler Özgecan´a. Bizim romanlarda okuyup da hayret ettiğimiz, yazarı bu cinayeti nasıl düşünmüş nasıl bir hayal gücü dediğimiz türde bir katledilişe kurban gitti. Cinayet değil Özgecan´ın ki tam anlamıyla bir katlediliş. Öyle ki en usta yazarların dahi hayal edemeyeceği vahşilikte bir katlediliş. Özgecan´ın suçu bu ülke topraklarında genç bir kadın olmaktı. Tıpkı Münevver Karabulut gibi... Tıpkı daha bir kaç hafta önce İstanbul´da apartman arasında tecavüze uğrayan o gencecik kadın gibi suçu sadece bu ülkede kadın olmaktı. Başka hiç bir suçu yok bu kadınların. Bianet verilerine göre son bir yılda; 278 kadın daha öldürüldü; 133 kadın ve kız çocuğuna tecavüz edildi; 202 kadın, erkekler tarafından fuhşa zorlandı; 386 kadın, cinsiyetinden kaynaklanan sebeplerle erkekler tarafından yaralandı; 208 kadın taciz edildi. Bunlar sadece kayıt altına alınanlar. Öğrenebildiklerimiz. Bunun gibi daha nice olaylar var; pedofili, ensest, nekrofili, zoofili. Kapalı kapılar ardında yaşananlar, duymadıklarımız, duyuramayanlar. En acısı da duymazdan görmezden geldiklerimiz? diye konuşuldu.
HİÇ BİR KADININ SUÇU DEĞİLDİR
Komisyon, ?Hiç bir kadının suçu değildir başörtüsünden saçı göründü diye tacize uğramak, kısa etek giydi diye, biraz sesli güldü diye, biraz hava almak için gece dışarı çıktı diye, ya da erkek arkadaşıyla buluştuğu için geç saatte eve dönüyor diye... Çay tutarken kuzenini, ağabeyini, babasını tahrik etmemiştir hiçbir kadın. Evde dar pijamayla dolaştığı için. Ruj sürdüğü için... Namaz kılarken eğildiği için ya da salt içki içtiği için kadın. Konuştuğu, nefes aldığı için, sadece yaşadığı için... Hak etmez! Suçlu ne Özgecan, ne Münevver ne N.Ç. ne de Güldünya? Suçlu kadına şiddeti insan hakları ihlali olarak göremeyen bizler de? Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddeti engelleyici yasal mekanizmalar uygulanmadığı için politiktir. Anayasa´da güvence altına alınan yaşam hakkı sağlanamadığı için. Halen kadın bedeni üzerinden siyaset yapıldığı, kadın cinsiyetine yönelik söylemlerin önü kesilemediği için ve hatta bunların yetkili makamlar tarafından sıklıkla kullanıldığı için siyasilerde suç. Çekince koymadan kabul ettiğimiz kadına yönelik her türlü şiddetin uluslararası anlaşmaların tek bir kuralının kaidesinin dikkate alınmadığı için devlette. Halen hukukun üstünlüğünü esas kabul etmiş mahkemelerimizin eski karısını, nişanlısını, sevgilisini, kızını öldüren, yaralayan öldürmeye ant içen, şeytana uyan(!) müstakbel katillerine iyi hal indirimi verdiği için, serbest bıraktığı, tutuksuz yargıladığı için suçluyuz biz hukukçular, hâkimler, savcılar da?? şeklinde ifade edildi.
YASA ÇIKMADI
Komisyon, ´´Koca bu döver de söver de´´ dediğimiz için, çocuklarımıza çığlık atmak yerine, şeytana (!) nasıl kanılmayacağını, yaşayan her canlıya nasıl saygı ile yaklaşmamız gerektiğini öğretmediğimiz için suçluyuz. Oğullarımıza hayır diyen kadının aslında evet demek istediğini söylediğimiz için, kadının onun için elinin kiri olduğunu söyleyip kızlarımıza namuslu olmayı öğrettiğimiz, başına bir şey gelirse sus, mahvoluruz adımızı çıkarırsın dediğimiz için... Özgecan Yasası´nı hala çıkarttıramadığımız için. Kendi derdimize düşüp seni unuttuğumuz için. Ben seni unutmadım Özgecan... Huzur içinde uyu bil ki ben ve benim gibi seni unutmayan her kadın, her erkek, her insan... Kadın cinayetleri ve kadına karşı her türlü şiddet bitinceye kadar var gücüyle mücadele edecek ve vazgeçmeyecek.
