Yıllarca çeşitli okullarda öğretmenlik ve son 15-20 yıldır da Kırıkkale Lisesi'nde ve Naciye Pehlivanlı Saran (Kurtuluş) Lisesi'nde müdürlük görevi yapmış,
Uzunca bir süre de Türk Hava Kurumu Kırıkkale Şube Başkanlığı yapmış,
Moda tabiriyle toplumda karşılığı olan,
Kırıkkale kamuoyunda tanınan bir hemşerimiz...
***
En son müdür atamaları sırasında, Kırıkkale Lisesinde sürdürdüğü müdürlük görevinden alınarak Kırıkkale Güzel Sanatlar Lisesine tekrar öğretmen olarak atanan Aydın Keleş, emekli olmadığı gibi görevinden istifa da etmemiştir...
***
Geçtiğimiz günlerin Kırıkkale gündemini en çok meşgul eden konu hiç şüphesiz ki yukarıda kısa özgeçmişini verdiğimiz Aydın Keleş'in AKP İl Başkanıyla, AKP İl Binasında vermiş olduğu pozlar...
Elbette herkes herkesle fotoğraf çektirip bunu da istediği platformda yayınlayabilir...
Hatta AKP İl Başkanı, Keleş'in akrabası, yakını, arkadaşı, komşusu da olabilir...
Lakin işin kafa karıştıran kısmı çekilen bu fotoğraf değil!
Keleş'in bu fotoğrafları Facebook sayfasında yayınlaması da değil konu!
Asıl konu, bu fotoğrafı kendi Facebook sayfasında yayınlayan AKP İl Başkanı Mürsel Akçay'ın, fotoğrafların altına yazmış olduğu not:
Uzun zamandır MHP`de siyaset yapan Kırıkkale Lisesi Eski Müdürü ve THY Kırıkkale Şubesi Eski Müdürü, (Doğrusu THK Kırıkkale Şube Başkanı olacak) Kırıkkale`nin tanınmış simalarından Aydın Keleş geniş bir katılımla Ak Parti`ye geçiş yaptı. Hocamızın partimize geçişinin kendisine, partimize ve Kırıkkale`mize hayırlı olmasını diliyorum.
***
Şimdi...
Gelelim işin garip kısmına...
Aydın Keleş, hâlihazırda bir öğretmen... Yani devlet memuru...
14.07.1965 tarihinde yürürlüğe giren, o tarihten beri çeşitli değişikliklere uğrasa da esas itibariyle birçok maddesi tüm hükümleriyle aynen devam eden 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun, Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve halleri belirleyen 125. Maddesinin D fıkrası o bendine göre Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak, 1 - 3 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektirir. Devlet memurluğundan çıkarma cezasını düzenleyen E fıkrası c bendinde ise devlet memurunun Siyasi partiye girmesi halinde memuriyetten çıkarılma cezasını gerektiren fiil gerçekleşmiş olur.
Akçay'ın açıklamasına göre eğer Aydın Keleş uzun süredir MHP'de siyaset yapıyorsa 657/E/c'ye göre çoktan memuriyetten atılması gerekirdi.
Ve yine Mürsel Akçay'ın açıklamasına göre Aydın Hoca Ak Parti'ye geçiş yapmışsa 657/D/o'ya göre kademe ilerlemesi ya da 657/E/c'ye göre memuriyetten atılma cezalarından birisini alması gerekir.
Bizi şaşırtan kısım ise şu:
Yılların okul yöneticisi Aydın Keleş bu durumları bilmiyor mu?
Bu ihtimal mümkün değil...
Peki, Keleş durup dururken neden böyle bir davranış içerisine girsin?
***
Peki, ya Akçay?
O, hâlihazırda öğretmenlik yapan bir kişiyi, bu denli bir yasal riskin altına sokacağını bilmiyor muydu?
***
Özgür her bireyin mutlaka bir siyasi görüşü olabilir...
İstediği zaman da bu görüşünü değiştirebilir...
Fakat yasal olarak bir insanın kendi kendini, ya da bir parti il başkanının bir öğretmeni bu denli riske atması ne anlama geliyor???
***
Keşke Türkiye Cumhuriyeti Kanunları, devlet memurlarının da siyaset yapmasına müsaade etse de böyle bir konu hiç tartışmaya açılmasa...
Ama ortada bir kanun varsa, bu kanun herkes için eşit bir şekilde uygulanmalı...
***
Adalet bir gün herkese lazım...
Bugün gücü elinde bulunduranlar, kendi gücünü sonsuz ve sınırsız zannedip adaletsizlik yaparsa bir gün kendisi ihtiyaç duyduğunda adalet onu da savunamaz!
Tarih, yenilmez zannedilen nice hükümdarların, nice büyük devletlerin yenilgi ve yıkılış hikâyeleriyle doludur.
Kaldı ki adaletle hükmetmeyen, adaletsizliğe göz yuman hükümdarlar, devlet adamları ve kurdukları düzenler bir gün miadını doldurup yerle bir olmuştur...
Sonsuz olan yalnızca Yüce Allah'tır.