DEMOKRASİ KAVRAMI
Kırıkkale Baro Başkanı Ayhan Yılmaz, ?Temel hak ve özgürlüklerin teminatı ve demokratik hukuk devletinin önkoşulu, bağımsız ve tarafsız yargının kurucu unsuru savunmayı temsil eden avukatlar, adaletin tecellisine katkıda bulunmak suretiyle toplumsal barışın korunmasına hizmet ederek çok önemli ve kutsal bir görev icra etmektedirler.? dedi. Yılmaz, ?Bütün yüzyılların çağdaşı olan biz avukatlarınken duyarlı olduğumuz, en çok sıkıntı çektiğimiz husus savunmanın özgürlüğüdür. Yargının demokratik biçimde işleyebilmesi için, her şeyden önce iddia ve savunma makamlarının eşit koşullarda ve konumda bulunmaları gereklidir. Bu sebeple kamu otoritelerinin avukatlara görevlerini yerine getirmede yardımcı olmaları demokratik bir zorunluluktur.?
BİNAMIZ YETERSİZ
Yılmaz, ?Adalet hizmetlerinin kalitesinin daha da nitelikli hale gelmesi için avukat, savcı ve hakimlerin eğitim kalitelerinin artırılması gerekmektedir. Bu ise nitelikli bir hukuk öğretimini, kalitesi yüksek bir staj eğitimini gerektirir. Bize göre bu konuda öncelikli olarak yapılması gerekenler arasında, Türkiye Barolar Birliği, Barolar, Üniversiteler kısacası tüm hukuk camiasınca sıklıkla dile getirildiği üzere, ABD`de olduğu gibi hukuk öğretimini ikinci fakülte haline getirmek, bu suretle meslek yaşını daha yukarılara çekmek, ayrı ayrı yapılmakta olan avukatlık ve hakimlik stajlarının bir bölümünü ortak düzenlemek, avukatlık stajının başlangıcında ve sonunda olmak üzere iki kez sınav yapmak, geçici bir statü olarak avukat, savcı, hakim yardımcılığı kurumu ihdas etmektir.?
FİZİKİ SORUNLAR
?Mevcut Avukatlık Kanunu oldukça eski olup günümüzün ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. O nedenle değişen ülke ve dünya koşullarına uyumlu yeni bir Avukatlık Kanunu`na acilen ihtiyacımız vardır.Adliyeler adalet hizmetinin yürütülmesinde, sadece hakimlerin ve savcıların mesleklerini icra ettikleri yerler değil, avukatlar olarak bizlerin de mesleklerimizi icra ettiğimiz ortak mekanlardır. Bu fiziki mekanların daha kullanışlı ferah yerler olması halinde adalet hizmetinin kalitesinin daha da artacağı muhakkaktır. Hepinizin malumu olduğu üzere adliye binamız yetersizdir. Gerek avukatlarımızı gerekse de hakim ve savcılarımızı daha ferah bir çalışma ortamına kavuşturacak, büyüyen, gelişen Kırıkkale`ye yaraşır, yeni adliye sarayının ve hemen yanında bağımsız bir binada, tüm Kırıkkale`ye sosyal, kültürel ve eğitim alanı olarak hizmet sunacak olan Baro evinin, arazinin tahsisi ile birlikte inşaasını ve bir an önce hizmete girmesini diliyoruz.?
KAMU HİZMETİDİR
?Avukatlık serbest bir meslek olmakla birlikte bir kamu hizmetidir. Avukatlık hizmeti, en az sağlık ve eğitim hizmetleri kadar hayati bir önem taşımaktadır. Hal böyle iken, sağlık ve eğitim hizmetlerinde katma değer vergisi oüanı %8 iken, avukatlık hizmetinde bu oran %18`dir ve takdir edileceği üzere son derece yüksektir. Bu oranın %8`e indirilmesi, adli yardım hizmetleri ile CIVIK gereğince yapılan zorunlu müdafilik hizmetlerinden ise katma değer vergisi alınmaması gerekir. Kaldı ki CMK kapsamında zorunlu müdafilik yapan avukatların aldıklarıücretler, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin de çok altındadır. Bu oranın da Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uygun hale getirilmesi gerekir. Yine Kamu Avukatları ile aynı veya benzer işleri yapan diğer kamu görevlileri arasında, gerek özlük hakları ve statüleri, gerekse mali haklar yönünden çok büyük farklılıklar bulunmaktadır. Bu mağduriyetin bir an önce giderilmesini diliyoruz. Kamu Avukatlığı kurumu ile ilgili olarak kamu avukatlığı mesleğin özelliğine uygun bağımsız bir yapıya kavuşturulmalı ve kamu avukatlarının Baroya kayıtları zorunlu hale gelmelidir. Bunlar için de Avukatlık Kanunu içerisinde gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Önemli bir diğer husus Avukatlara uygulanan sosyal güvenlik sistemidir. Bu sistem mevcut haliyle mesleğin saygınlığına ve onuruna uygun değildir. Sistem gözden geçirilmeli, hakim ve savcılara uygulanan şekliyle yeniden düzenlenmeli ve avukatlara mesleğin onuruna uygun nitelikte bir emeklilik imkanı getirilmelidir.?
BÜYÜK, GÜÇLÜ VE MÜREFFEH TÜRKİYE
Yılmaz, ?Kıymetli Meslektaşlarım; Son zamanlarda büyük, güçlü ve müreffeh Türkiye`nin geleceğe emin adımlarla yürümesinde engel teşkil eden proplemlerin kalıcı çözümü için büyük çabalar harcanmaktadır. Bu problemlerin başında da terör belası gelmektedir. Meşru dil ve yöntemleri kullanmak yerine şiddete başvuranları, başta yaşama hakkı olmak üzere diğer bütün hak ve özgürlükleri yok sayanları nefretle lanetliyoruz. Devletimizin ve Milletimizin bölünmez bütünlüğü ile birliğimizi yok etmeyi amaçlayan terörist eylemleri ifa edenler ve kurgulayan güçler, aziz Milletimizin asla bu oyunlara gelmeyeceğini bilmelidirler. Tarihimiz, kardeşlik, milli birlik ve beraberlik ruhu ile yazılan, yakın zamanda kutladığımız, Çanakkale savaşı gibi destanlarla doludur. Terörün bitmesi için atılan adımları yakından takip ediyor, birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşayan, geleceğe güvenle bakan, mutlu insanların ülkesidir diye anılmasını dilediğimiz ülkemizin önündeki en büyük engel olan terörün bitirilmesini bütün kalbimizle diliyoruz.?
YENİ ANAYASA
Yılmaz, ?Yine üzün yıllardan bu tarafa ülkemiz gündemini meşgul eden, değişmesi gerekliliği hususunda herkesin ve her kesimin hem fikir olduğu bir konu da, 12 eylül askeri darbesi sonrası hazırlanan ve bu güne uzanan 1982 anayasasıdır. Toplumsal katılımlı bir müzakere sürecine ve ortak akla dayanmayan, topluma dayatılan 82 darbe anayasası, halktan uzak ve halkın katılımı olmadan hazırlanmıştır ve demokratik meşruiyetten mahrumdur. Gündeme oturan sivil anayasa söylemi, özünde iki talebi barındırmaktadır. Bunlardan biri, darbelerle yapılmış anayasa yerine, sivil toplumun katılımı ile özgürlükçü bir anayasa yapılması, diğeri ise, demokratik kurumlar üzerindeki vesayet görüntüsüne son verilmesidir. Toplumda da birey odaklı, özgürlükçü ve demokratik esaslara dayanarak yapılacak Anayasa konusunda ciddi bir beklenti oluşmuştur. Türkiye`nin yeni Anayasası devleti değil, milleti ve özgürlükleri öncelik olarak almalı, benim ya da ötekinin değil, hepimizin anayasası olmalıdır. Anayasamız toplumu "biçimlendirmeye" değil, tüm toplumu "kucaklamaya" çalışmalıdır.?
ANAYASA ÇALIŞMALARI
?Ayrıca yapılacak yeni anayasanın yargı ile ilgili bölümünde Avukatlar ve Barolar muhakkak anılmalı ve Avukatlık Yasamızın 1.maddesinde yer alan "yargının kurucu unsuru olan avukat, bağımsız savunmayı temsil eder" hükmü yer bulmalıdır. Ancak bu halde " yargılama faaliyetinde iddia, savunma ve yargı bir bütündür ve hep birlikte yargının kurucu unsurudur" hükmü daha bir işlerlik ve anlam kazanmış olacaktır. Değerli meslektaşlarım, Baromuz ve meslektaşlarımız olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada el ele vermemiz, bilgiyi, aklı, hukuku ve hukukun üstünlüğünü rehber alarak, sevgiyi, saygıyı ve dayanışma ruhunu öne çıkararak, sabır, cesaret ve kararlılık içinde, ama çok çalışarak, bugüne kadar yaptıklarımızı daha iyi yapmamız, böylece yaratacağımız sinerji ile mesleğimizi ve baromuzu yüksek değer yaratan bir konuma getirmeniz gerekir.?
