Askeri zihniyetle ülke yönetilmez

Askeri zihniyetle ülke yönetilmez

Kırıkkale Kent Konseyi?nin Kent Buluşmaları kapsamında ?Sivil Bir Anayasa?ya Doğru? adlı panel düzenlendi. Panelde konuşan Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğdu, ?82 Anayasası değil, Evren Anayasası?dır. Askeri zihniyetle ülke yönetilmez. Ülke

SİVİL BİR ANAYASA?YA DOĞRU
Kırıkkale Kent Konseyi?nin Kent Buluşmaları kapsamında ?Sivil Bir Anayasa?ya Doğru? adlı panel düzenlendi. Yeni oluşturulacak olan Anayasa?nın tartışıldığı panelde Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğdu, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ender Ethem Atay ve Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr Adnan Küçük, Sivil Anayasa konusunda bilgi verdi. Panelin Başkanlığını Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cevat Özyurt yaptı. Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz ise açılış konuşması yaptı. Korkmaz, Kent Buluşmalı kapsamında bu türlü programları devam edeceğini ve Sivil Anayasa konusunun panelini düzenlemekten de onur duyduklarını söyledi.
 
DEVLETİN 3 UZVU VARDIR
82 Anayasası?nın ülkeyi kaosa sürüklediğini öne süren Hasan Tahsin Fendoğdu, sonucunda ise ülkenin geriye gittiğini söyledi. Fendoğdu, ?82 Anayasası değil, Evren Anayasasıdır. Birçok maddesi değişti. Ülkenin ne sorunu var dersem, bana terör dersiniz. Ancak terörü 82 Anayasası doğurmuştur. O zihniyet Askeri zihniyettir. Askeri zihniyetle devlet yönetilmez. Ülkeyi ancak ve ancak siviller yönetir. 12 Eylül darbesinden kurtulmak gerekiyor.? dedi. Devletin 3 uzvu olduğundan bahseden Fendoğdu, ?Devletin 3 uzvu vardır. Yasama-Yürütme-Yargı. Anayasa da bunları anlatır. O nedenle bizim anayasamız bürokratın onadığı değildir. Çağdaş Anayasa ne ise Türkiye onunla yönetilmeli. Türkiye model ülke olmalı. Ancak geçmiş dönemde Türkiye gelişmek ve büyümek istemesine karşın, hep bir dar elbiseye sokulmak istenmiş. Kısacası Türkiye kıstırılmış. Ve devamında darbeler yapılmıştır. 10 yıl aralıklarla darbeler yapılmıştır. Buda ülkeyi kaosa ve kargaşaya itmiştir. Türkiye gelişmek yerine küçültülmek istenmiştir.? diye konuştu.
 
82 ANAYASASI 18 KERE DEĞİŞTİ
Prof. Dr. Ender Ethem Atay, ?Yeni Anayasa mı, Yenilenen Anayasa mı?? adlı sunum yaptı. Atay, ?Anayasa Türkiye?nin bitmeyen bir senfonisi oldu. 82 Anayasası?nın en büyük sıkıntısı halkın benimsememesidir. Anayasa?nın 2 şartı var. 1.?si meşru olmalı, 2.?si hukuka uygunluğudur. Yeni bir anayasa için şuan ki durum yeterli değil. O yüzden yeni bir anayasa maalesef olamayacak. İmkansız değil. Şuan Anayasa da sadece değişiklik olacak. Anayasa?nın evrensel olması gerektiğini savunan Atay, ?Anayasa Türk insanın değerlerini taşımalıdır. 82 Anayasası 18 kere değişti. Hak ve hakkaniyet sıkıntıları olduğu için değişti. Türkiye?de parlamenter sistemi var. Başkanlık sistemi ise Amerika sistemidir. Türkiye?de olması zor. Biz Parlamenter sistemini benimseyerek, eksikliklerini kapatmalıyız.? dedi. 
 
YENİ ANAYASA İÇİN SABIR GEREKİR
Yrd. Doç. Dr. Adnan Küçük ise yeni bir Anayasa yapmanın zor olduğunu ancak bunun Türkiye?de kolay yolunun seçildiğini anlattı. Küçük, ?Anayasa için sabırlı olmalıyız. Yeri ve zamanını beklemeliyiz. Bir civciv kuluçkadan 21 günde çıkar. 19. gün çıkarsa o zaman bozuk olur. O yüzden yeni Anayasa için beklemeliyiz, sabırlı olmalıyız. Türkiye`de 1876 yılından bu yana Anayasalı bir hayat mevcut. Ama hiçbir zaman Anayasa eksenli tartışmalar bitmemiştir. 1876 Anayasası zamanında 1909 değişikliği ile deyim yerinde ise gaz alınarak Anayasa belli mecraya oturtulmuştur. Fakat, her ne kadar bu metin iyi olsa da, öngördüğü sistem parlamenter monarşinin ilke ve kurumlarını içerse de, fiili uygulama farklı mecralarda cereyan etmiştir. Bu vesileyle Türkiye`nin iyi Anayasadan ziyade iyi uygulamalara ihtiyacı vardır. Bir diğer husus, 1921 metninin ömrü çok uzun olmamış, 1924 Anayasası 1961 yılına kadar yürürlüğünü sürdürmüştür.? dedi.  
 
TEMEL YAPISI VE RUHU DEĞİŞMEMİŞTİR
Küçük, ?Bu Anayasa siviller tarafından ihtiyaca cevap verecek şekilde sivil usullerle değiştirilemediği ya da yerine yenisi yapılamadığı için Türkiye bir 27 Mayıs vakasını yaşamıştır. 27 Mayısın üzerinden 21 yıl geçtikten sonra 1961 Anayasası yapılmıştır. Fakat gerek 1924, gerekse 1982 Anayasaları, zor usullerle, yanı bütün toplumsal ve siyasi kesimleri mutabakatı ile değil, yukarıdan aşağıya hiyerarşik yöntemle kabul edilmiştir, dahası, özellikle 1982 metni aşırı merkeziyetçi ve devlet merkezli bir metin olarak işlev görmüştür. Bu Anayasa 18 kez değiştirildiği halde bir türlü temel yapısı ve ruhu değişmemiştir. Özellikle başlangıçtaki ideolojik ruh, bu Anayasanın en sorunlu kısmını teşkil etmektedir. Türkiye`nin ihtiyacı olan metin demokratik içerikli, ideolojik korumalar içermeyen metindir. Mevcut süreç sorunlu. Yeni Anayasa yapımında oybirliği şartının makul olduğunu söylemek mümkün değildir; bu imkansıza talip olmaktan başka anlama gelmemektedir. Bu vesileyle kuvvetle muhtemel olarak öyle görünüyor ki, mevcut süreçten yeni bir metin çıkmayacak. Kötü bir metin çıkacaksa, çıkmaması evladır. Erken çıkıp kötü olacağına, biraz tehirli olarak çıksın iyi olsun.?
 
 
 
 


1

Haberimiz Ses Getirdi: 12 Kişi Gözaltına Alındı

2

YÜKSEK İHTİSAS’TA NELER OLUYOR?

3

Uyuşturucu Operasyonunda 1 Kişi Tutuklandı

4

15 Yıllık Mücadelede Mutlu Son

5

Yeni Sanayi Sitesi Şubat Ayında İhaleye Çıkıyor

6

SAYGILI; İLK ÖNCELİĞİMİZ KIRIKKALELİ GENÇLERİMİZ OLACAK

7

SAYGILI"350 KM ALT YAPI YENİLEDİK"