Apo ile pazarlık yapanlar Türk Milliyetçilerini unutmasın

TÜRKİYE’NİN BÖLÜNMESİ GÖRÜŞMESİ

Öztürk yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi “AKP ile HDP arasında varılan ve terörist başının onayı ile kamuoyuna açıklanan metnin, Türk milletinin nezdinde hiçbir değeri yoktur. Bu metin bizim katımızda paçavradan ibarettir. AKP ve PKK arasında Oslo’dan bugüne devam eden gizli ve yasadışı görüşmeler, çözümün değil Türkiye’nin bölünmesi hedefi ve mantığı üzerinde kurgulanmıştır. Önerilen maddeler ve terörist başının ağzından çıkan ifadeler hiçbir biçimde meşru değildir. İmralı canisini muhatap alan AKP Hükümeti ihanet içindedir. Terörist başı nasıl ve kime güvenerek Türk milletine meydan okumaktadır? Teröristler hangi cesaretle milletimize maddeler dikte etmektedir? Bu nasıl bir ihanet, nasıl bir oyun, nasıl bir plandır? İmralı canisi ne zamandan beri bir terörist olmaktan çıkartılmış ve siyasi bir unsur haline gelmiştir?”

İMRALI CANİSİNİN SÖZCÜLERİ

“İmralı canisinin sözcüleri tarafından Türk milletine dayatılan sözde barış metni; Türk milletine, tarihimize, bayrağımıza, ideallerimize, hükümranlığımıza, bağımsızlığımıza meydan okuyan ve kabul edilmesi mümkün olmayan bir tuzaktır. Devletimizin ve milletimizin başına bir çorap örülmektedir.”

AKP VE PKK’NIN PAZARLIĞI MEŞRU DEĞİL

“AKP ve PKK’nın yaptığı pazarlık meşru değildir. Türk milleti ve Türk milletinin kurduğu devlet yeniden tanımlanamaz. Türk milleti Türk milletidir, ötesi, berisi, tartışması yoktur ve olamaz. Türk milletinin ve devletinin istikbali teröristin niyet ve emellerine teslim edilemez. Türk Milliyetçileri ihanet ve çözülme sürecine her zaman karşı çıkmış, Türk Halkını olacaklardan bilgilendirmiştir”

HESAP VERECEKSİNİZ HESAP

“Süslü ve ucu açık cümlelerle milletimizi kandıramazsınız. İmralı’da yazılan metni bize barış diye yutturamazsınız. Gayri milli politikalarla günü kurtarmak için vatanımızı satamazsınız. Atalarımızın emaneti gelecek nesillerin teminatı olan bu kutsal vatanımızın bir karış toprağını korumak uğruna binlerce canlar verildi, binlerce uzuv kaybedildi. Bunların hesabını ahrette nasıl vereceksiniz?”

KENDİLERİNE SARAY PİLOTLARIMIZA TABUT UÇUK

“Kısa bir süre içerisinde art arda düşen üç F-4 tipi uçakta şehit olan 6 pilotumuz hepimizi hüzne boğdu, hepimizin yüreğini kavurdu. Bu uçaklara uçan tabut diyorlar, kimseden ses çıkmıyor. Fırlatma mekanizması çalışmıyor deniliyor, kimsenin yüzü kızarmıyor. Kaza yüzeysel açıklamalarla geçiştirilmesin diyoruz, kimsenin kılı kıpırdamıyor. Miadı dolmuş uçaklar ölüm saçıyor diyoruz, tedbir alınmıyor. Üstelik sorumluluk mevkiinde bulunanlar F-4 tipi uçaklara milletimizin güveninin kalmadığını söyleyecek kadar küçülüyor, ahlaken düşüyor. Madem güven kalmadıysa, bu uçaklar niçin havalanıyor? Bile bile ölüme neden davetiye çıkarılıyor? Yazık değil mi vatan evlatlarına? Rahat ve konforları için uçan sarayları kendilerine hak gören iflas etmiş zihniyetler, kahraman pilotlarımıza uçan enkazı layık görüyorlar. Saray yaptırıp içine saklananlara her şey reva, kahramanca vatan nöbeti bekleyenlere her şey fazla! Bu sakatlık düzelmeden akıbet düşüştür. Şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Muhterem ailelerinin acısını paylaşıyor, başsağlığı diliyorum. Evlatlarımız ölmesin, elleri öpülesi anneleri ağıtlar yakmasın, nurlu yüzleri solmasın.”