HABERİMİZLE İLGİLİ KIRIKKALE VALİLİĞİNDEN AÇIKLAMA GELDİ
Alternatif bölge arayacağız
“Sarıkayalılar, tarih ve kültüre sahip çıkıyor” başlıklı haberimiz üzerine bir açıklama yapan Kırıkkale Valisi Yunus Sezer, “Biz öncelikle alternatif başka alanlar olup olmadığını araştıracağız. Kültür müdürlüğü kanalıyla belli alanlarda değerlerin zarar görüp görmeyeceği yeniden incelenecek. Bu alana mecbur kalınırsa zararı minimum düzeyde tutmak için ayrı bir çalışma yapılacak” dedi.
Bahşili’ye bağlı Büyük Sarıkaya köyü yakınlarından geçecek olan yol için stabilize ve kaya dolgusunun, Büyük Sarıkaya köyünün yamaçlarından, patlatma yoluyla alınması köylüleri ayağa kaldırmış, köyün etrafını saran ve köye adını veren “sarı kayaların”, karayollarında kullanılmak üzere patlatılarak yerlerinden sökülmesi ve kayalıkların yok edilmesi köylüler arasında infiale yol açmıştı.
Haberimiz üzerine Kırıkkale Valisi Yunus Sezer, Karayolları 4. Bölge Müdürü İlhan Aytekin ile Bahşili-Kulu Karayolunun tamamlanamayan kısmı için kullanılacak malzemenin teminin planlandığı alanda incelemelerde bulundu. İncelemelerinin ardından muhtar, dernek başkanı ve vatandaşlarla bir araya gelen Vali Sezer, “Köy de bizim, karayolları da bizim, buranın doğal güzelliği de bizim. Buradaki malzeme kullanılarak yapılacak yolu sonuçta hepimiz kullanacağız. Bu çalışmayla birilerine menfaat, imtiyaz sağlanmıyor” diye konuştu.
Vali Sezer, konuya ilişkin açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün hep beraber gördük ki doğal güzelliği muhteşem olan bir bölgemiz. Ama şunu da öğrendik ki öncelikle Karayolları burayı alternatif olmadığı için kullanmak istiyor. İkincisi çalışma yapılacak yer 1. ve 3. Derece sit alanının dışında, kısıtlı bir alan; üçüncüsü, buraya tarihi değer katan ardıç ağaçları ve ağaçlandırma yapılan alan bu çalışmadan etkilenmiyor. Dördüncüsü ise çalışma alanı üç dekarla, sadece bu yol için kullanılmasıyla sınırlı ve 83 km’lik yolun bitimiyle sona erecek.”
“Biz öncelikle alternatif başka alanlar olup olmadığını araştıracağız. Kültür Müdürlüğü kanalıyla belli alanlarda değerlerin zarar görüp görmeyeceği yeniden incelenecek. Bu alana mecbur kalınırsa, zararı minimum düzeyde tutmak için ayrı bir çalışma yapılacak. Bunu da en son çözüm olarak görüyoruz.”
