İNSANLIĞIN KARANLIK YÜZÜNÜ GÖRÜYORUZ
Şahin yazılı açıklamasında 1 Eylül Dünya Barış Günü?nün tarihçesine değindi; ?1939 yılında Alman faşizminin Polonya?yı işgal etmesi ile başlayan, ardında milyonlarca ölü, milyonlarca yaralı, acı ve gözyaşı bırakan insanlık tarihinin en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşlarından biri olan İkinci Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı?nın başladığı 1 Eylül, Dünya Barış Günü. İkinci Dünya Savaş?ının bitimiyle başlatılan barış günü geleneğinin 67. yılını idrak ediyoruz. Ancak ne var ki insanlığın geride bıraktığımız bu 67 yıl boyunca barış yönünde önemli bir gelişme gösterdiğini söylemekten hâlâ çok uzağız. Bu 67 yılın muhasebesi bizlere insanlığın karanlık yönlerini ve bu yönün en zalim yüzü savaş gerçeğinden kurtulamadığımızı gösteriyor?
YENİ SAVAŞLARLA YÜZLEŞTİK
Dünyanın yeniden savaşlarla yüzleştiğini ve bu durumun yeni savaşlara davetiye çıkaracağının altını çizen Şahin, ?Dünyanın yakın tarihi; aklın kabullenemediği, vicdanları parçalayan savaşlara, katliamlara sahne olmuştur. 67 yıl boyunca insanlık bir yandan geçmiş savaşların izini silmeye, yaralarını sarmaya çalışırken, bir yandan yeni savaşlarla yüzleşti. 20 Yüzyıl boyunca yaşanan Vietnam?da, Kamboçya?da, Afrika?da, Filistin?de, Bosna?da ve dünyanın birçok bölgesinde yaşanan savaşların ağır yükünü hem vicdanımızda hem de kaybettiğimiz milyonlarca insanda taşıyoruz? dedi.
Şahin ABD?nin Ortadoğu?daki kirli oyunlarının sonucunda bölgede sürekli savaş hali olduğunu hatırlatarak, ?Paylaşım savaşlarının kirli tarihi bugün de ne yazık ki aynı vahşeti ile devam etmektedir. ABD emperyalizminin başını çektiği dünyanın egemenleri, enerji kaynaklarına ve yollarına hakim olma hırslarını ve saldırganlıklarını, "özgürlük ve demokrasi" sözcüklerinin ardına gizleyerek, Ortadoğu?yu kan gölüne çevirmeye devam etmektedirler. Emperyalizmin hegemonya savaşının parçası olarak gelişen bu saldırılar Irak, Filistin, Somali, Libya ve Afganistan`dan sonra bugün Suriye üzerinden devam etmekte, etnik ve dini farklılıklar körüklenerek halklar birbirine düşman edilmekte, ülkelerin ve halkların tarihi, gelecekleri ve bir arada yaşama umutları yok edilmektedir? dedi.
ÇIĞLIĞIMIZI YÜKSELTELİM
Hükümetin Suriye karşısında aldığı tutumun, emperyalist devletlere istediklerini alma konusunda zemin hazırladığını ifade eden Şahin, ?Suriye?nin kaderinin Suriye halklarının elinden alınmaya çalışıldığı bu süreçte AKP ise, emperyalist müdahalenin taşeronluğuna soyunup Suriye için demokrasi nutukları çekmeye devam etmektedir. Türkiye?yi emperyalist müdahalelerin maşası değil, barışın ve kardeşliğin savunucusu ve mücadelecisi haline getirmek hepimizin görevidir. Bölgede ve dünyada barış, kardeşlik ve özgürce bir arada yaşamı savunmak için, şimdi her zamankinden daha fazla mücadeleye ihtiyaç vardır. Daha güçlü bir barış çağrısını seslendirmek, emperyalizme karşı halkların birlikte mücadelesini büyütebilmek için, her türlü emperyalist ilişkilerin tasfiye edildiği, tam bağımsız ve özgür bir Türkiye çığlığımızı yükseltmenin şimdi tam zamanıdır? dedi.
1 MİLYAR İNSAN AÇ
Şahin açıklamasının devamında şunları kaydetti, ?21. Yüzyıl?da insanlık bir yandan barış mücadelesini sürdürürken bir yandan 1 milyar insan açlıkla savaşıyor. 6 milyar nüfusa rağmen sadece 1 milyar insan insanca koşullarda yaşıyor. Küresel kapitalizm bu sorunların üstesinden gelmek bir yana, kendi bekasını sürdürmek için bir kez daha savaşa tutunuyor. Çünkü küresel şirketler için savaş karlı bir sermaye birikim aracı. Silahlanmaya yılda bir kaç Trilyon doların üzerinde para harcanıyor. ABD önderliğinde emperyalist ülkeler dev savaş bütçeleriyle silahlanmayı sürdürüyor. Türkiye?de bu silahlanma yarışının süper liginde yer alıyor. Türkiye Dünyada silaha en çok para harcayan ilk 5 ülke arasında.
ÖRNEK TÜRKİYE
Barış bizim için çok daha önemli, çok daha sıcak bir konudur. Çünkü Türkiye de yukarıda saydığımız örneklerde olduğu gibi bir savaş coğrafyasındadır. Kürt Sorunu?nu savaşla ?çözme? hırsının canından ettiği kırk binin üzerinde insanımızın hatırası ortada durmaktadır. Bu savaşta yaralanmış, sakat kalmış, psikolojik travmalara mahkûm edilmiş on binlerimiz, bizlere savaşın insanlık dışı yüzünü gösteren canlı ibret belgeleri olarak aramızda yaşıyorlar.
BARIŞ VE KARDEŞLİĞE KENETLENELİM
Bugün buradan dünyanın barış içinde yaşamak isteyen sıradan insanları olarak haykırıyoruz. Tüm olumsuzluklara rağmen sınıfsız, sömürüsüz, barış içinde, sevgiyle, kardeşçe yaşayabileceğimiz bir dünya hayal değildir. Yeter ki bizlerin yüreğindeki umut, yaşama sevinci, güzel yarınlara duyduğumuz özlemin ateşi sönmesin. Savaş kışkırtıcıları karşısında, barış ve kardeşlik duygularımızla kenetlenerek duralım.
SAVAŞ TAMTAMLARINA HAYIR
İnsanca yaşanacak bir dünya, demokratik bir Türkiye için duyarlı tüm kesimler, tüm dünyada savaşların son bulması, barış ve huzur ortamının sağlanması için dil, din, etnik köken, kimlik, kültür ayrımı gözetilmeden tüm insanların ?Kardeş Sofrasında Birlikte Olacağı? eşit, özgür bir yarına olan inancımızla tüm üyelerimizin ve halkımızın 1 Eylül Dünya Barış Gününü kutluyoruz. Şimdi tüm savaş karşıtlarının seslerini birleştirme, Suriye?ye emperyalist müdahaleye ve savaş tamtamlarına hayır deme, halkların kardeşliğini yüksek sesle hep birlikte haykırma zamanıdır! Kim olursa olsun silaha, şiddete destek vermeyelim, vermediğimizden daha güçlü olarak çözüm için eşitlik, demokrasi, adalet isteyelim?