12 EYLÜL GECİKTİRİLDİ
KESK`e bağlı Şubeler ve üyeleri, Hüseyin Kahya Parkı?nda bir araya gelerek, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan anayasa değişikliğinden sonra gereken yasal düzenleme hükümet tarafından geciktirildiği gerekçesiyle kamu emekçilerinin bugüne kadar maaşlarına zam alamamalarına tepki gösterdiler. KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Yüksel Şahin, ?12 Eylül 2010 Anayasa değişikliğinden sonra yapılması gereken yasal düzenleme hükümet tarafından bugüne kadar bilinçli olarak geciktirildi. Bu nedenle kamu emekçileri ve emeklileri Cumhuriyet tarihinde ilk kez 2012 Ocak ayından bugüne maaşlarını zamsız alıyor. Yaklaşık sekiz aydır üzerinde tartışma yürütülen yasa tasarısının Genel Kurulda görüşülen hali KESK`i bir kez daha haklı çıkarmıştır? diye konuştu.
GENEL KURULA TAŞIDI
Tasarı, sürecin baştan sona kandırma ve oyalamadan ibaret olduğunu belirten Şahin, ?Üçlü Danışma Kurullarında ve Meclis Komisyonlarında yapılan tartışmalarda defalarca evrensel standartlara uygun bir yasal düzenleme yapılması gerektiğini ifade etmemize rağmen hükümet kendi siyasi ihtiyaçlarına uygun biçimde yandaş konfederasyonunu koruyup-geliştirmeyi hedefleyen bu tasarıyı, hiçbir olumlu öneriyi dikkate almadan Genel Kurula taşıdı. Tasarı ile toplu görüşmeden bile daha geri bir düzenleme getirilmek istenmektedir. İşkollarına özgü sorunlar üzerinden örgütlenerek üyelerinin hak ve çıkarlarını korumak gibi öncelikli bir görevi olan sendikaların toplu sözleşme hakkı göstermelik düzeyde tutulmaktadır? dedi.
TOPLU SÖZLEŞME İSTİYORUZ
Grev hakkını her zaman kullanacaklarını belirten Şahin, ?GREV hakkımızın yasal teminat altına alınmasına ilişkin hiçbir düzenleme getirilmemekte, örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller korunmakta, Sendikalar Heyetinde yandaş konfederasyonun, Hakem Kurulunda hükümetin atadıklarının çoğunlukta olması garanti altına alınarak adına "toplu sözleşme" yasası denilen bir düzenleme yapılarak kamu emekçileri kandırılmaya çalışılmaktadır. Tasarının temel konulardaki yaklaşımının özgür bir toplu pazarlık düzeniyle hiçbir ilgisi yoktur. Özgürlükleri kısıtlamayı hedefleyen yasa tasarısının özüne de ruhuna da tamamen yasakçı mantık hâkimdir. AİHM kararları, Türkiye`nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler ve Anayasa`nın 90. maddesi yok sayılarak "Toplu Sözleşmede imza yetkisi tek başına yandaş sendikanın başkanına verilmiştir". Meclisten geçirilmeye çalışılan bu tasarıyla getirilmeye çalışılan toplu sözleşme düzeninin dünyanın hiçbir yerinde örneği yoktur?
SAHALARA İNMEYE DEVAM EDECEĞİZ
?TBMM Genel Kurulunda üç gündür görüşülmesine devam edilen yasa tasarısının her aşamasında, tüm olanaklarımızı ve enerjimizi kullanarak müdahil olmaya çalıştık. Yandaş sendikalar ise çalışanın yanında değil, yasanın bu halde çıkması için hükümete destek oluyorlar. Uluslararası sözleşmelere, evrensel sendikal hak ve özgürlük normlarına aykırı, kazanılmış haklarımızı gasp etmeyi hedefleyen tüm düzenlemelere karşı geçmişten beri mücadele eden Konfederasyonumuz bundan sonra da mücadelesini sürdürecektir.
Yıllardır verdiği fiili meşru mücadeleyle "hak verilmez alınır" ilkesini rehber edinen KESK, kamu emekçilerini kapı kulu olarak gören mevcut zihniyetin ürünü olan bu yasa tasarısına karşı, mücadelesinde yarattığı değerlere yakışır bir direnç ve kararlılık göstermeye devam ediyor? dedi.
