92 YENİ ÜNİVERSİTE AÇTIK
Bakan Dinçer, Kırıkkale Üniversitesi?nin 20. Yılı ve akademik yılı açılış törenine katıldı. Törende konuşan Bakan Dinçer, üniversitelerin bulundukları şehrin sosyoekonomik yapısına ivme kazandırdıklarını söyledi. YÖK sisteminin gözden geçirilmesi ve yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirten Dinçer, gelişmiş ülkelerdeki eğitim sisteminde YÖK gibi kurumların olmadığını hatırlattı. Üniversitelere önem verdiklerini belirten Dinçer, ?2002 yılında 53`ü devlet, 23`ü vakıf olmak üzere toplam 76 üniversitemiz vardı. Dolayısıyla yüksek öğretime taleple arz arasında büyük uçurumlar söz konusuydu. 2003-2012 yılları arasında 50`si devlet ve 42`si vakıf üniversitesi olmak üzere 92 yeni üniversitenin açılmasıyla, toplam üniversite sayımız, 103`ü devlet, 65`i vakıf olmak üzere 168`e ulaştı. Bu çok büyük bir başarıdır? dedi.
HER İLE ÜNİVERSİTE KURMAYI HEDEFLİYORUZ
Her ile üniversite kurma hedefinin kısa vadedeki sonuçlarının bile geleceğe yönelik umutları ve inançlarını çoğaltan bir durum olduğunu ifade eden Bakan Dinçer, son 10 yılda üniversitelerdeki öğrenci sayısındaki artışın yüzde 129 şeklinde gerçekleştiğini bildirdi. Öğretim elemanı sayısında da aynı dönemde yüzde 56`lık artış sağlandığını ve yüksek öğretimde okullaşma oranının yüzde 14,6`dan yüzde 35,5 yükseldiğini ifade eden Bakan Dinçer, şöyle konuştu;?Özellikle son yıllarda üniversiteden mezun olan öğrencilerin iş, istihdam ve belki de Milli Eğitim Bakanlığında öğretmen olarak çalıştırılmaları gerektiği konularında spekülasyonlar ve tartışmalar yapıldı?
AB ORTALAMALARININ ÜZERİNDEYİZ
?Üniversiteden mezun olduğu halde istihdam edilmesi konusunda sorun çıkan gençler üzerinden yanlış siyaset yapılıyor. Bizim ülkemizde üniversite mezunu olup istihdam edilen gençlerin oranı yüzde 72`dir. Erkeklerde yüzde 73, kızlarda yüzde 71`dir. Buradan hareketle şunu söylemek mümkün, bizim üniversite mezunu gençlerin istihdam oranları AB ortalamalarının üzerindedir. Üniversitede okumak, sadece ve sadece istihdam edilmek için yeterli değildir. Artık üniversite mezunu olmak bile istihdam edilebilmek, tek başına ayakta kalmak, iş dünyasında rekabet gücü bulmak için yeterli bulunmuyor? dedi.
LİSE ÇAĞI OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 69`A ÇIKTI
Bakan Dinçer, tüm dünyanın rekabetini, eğitilmiş ve uzmanlaşmış insanlar üzerinden yaptığına dikkati çekerek, bu ülkelerin belirgin şekilde uzman yetiştirme çabasına girdiğini söyledi. Bu açıdan bakıldığında, özellikle 2010`lu yıllardan sonra bütün eğitim stratejisini değiştiren ülkelerin, üniversite eğitimini ön plana alan tavır içinde olduğunu vurgulayan Bakan Dinçer, bu ülkelerin pek çoğunda lise eğitimi sorunu kalmadığını bildirdi. Bakan Dinçer, 2009`da tüm dünyada lise çağındaki çocukların okullaşma oranının yüzde 88 olduğunu belirtti.
OKULLAŞMA ORANI YÜKSELDİ
Dinçer şöyle konuştu, ?Türkiye`de ise 2000 yılında lisede okuyan çocukların oranı yüzde 51 iken 2011`de bu oran yüzde 69`a çıkmıştır. Türkiye`de yüzde 69 olan okullaşma oranı, tüm dünyada Afrika, Güney Asya ülkeleri dahil yüzde 88`dir. Bu açıdan bakıldığında Türkiye`nin stratejik olarak eğitim açığını görmek mümkün. Ülkelerin geleceklerinde neleri planladıklarına bakmak lazım. Japonya, 2020 yılına kadar çağın nüfusunun yüzde 100`ünü üniversite mezunu yapmak istiyor. Aynı hedefi Güney Kore de koyuyor. ABD, yeni stratejik plan hedefleri içine, plan dönemi sonuna kadar toplam nüfusun yüzde 40`ını üniversite mezunu yapma hedefi koydu. Bugün Türkiye`nin toplam nüfusunun yüzde 5`nin üniversite mezunu olduğunu söylesem, aradaki stratejik açığı görmeniz mümkün olacak? diye konuştu.
ÜNİVERSİTE AÇMAMIZ ELEŞTİRİLEMEZ!
Bakan Dinçer, Türkiye`nin mevcut çağ nüfusunun yüzde 35`inin üniversitelerde okuduğunu anlatarak, ``Türkiye`de her ile üniversite açmanın eleştiriliyor olmasını anlamak mümkün değil. Üniversiteden her mezun olanın devlet tarafından istihdam edileceği fikrine dayalı bir anlayışı takip etmeyi de anlamak mümkün değildir. Bütün nüfusunun yüzde 5`i üniversite mezunu olan yüzde 78`i lise mezunu olan toplumda uzman sayısının ne olduğunu tahmin edebilir misiniz`` diye konuştu. Son zamanlarda yapılan çalışmaların, Türkiye`nin eğitiminin nicel ve nitel olarak geliştirilmesi için atılmış doğru adımlar olduğunu vurgulayan Bakan Dinçer, ``Bu açıdan bakıldığından akademi camiasının desteklemesi gereken hedefler olduğu kanaatindeyim`` dedi. Bakan Dinçer, gençlerin barınma ihtiyaçları için yurt ve kapasitelerini artırdıklarını, harçları kaldırdıklarını ifade ederek, öğrencilerin önünde, engel olan kat sayı eşitsizliği kaldırarak her gencin istediği alanı, kısıtlama olmaksızın tercih edebilmesinin önünü açtıklarını söyledi.
40 YILDA EN AZ 4 MESLEK VE 11 İŞ YERİ DEĞİŞTİRMEYE HAZIR OLMAK
AB ülkelerinin hayat boyu öğrenme programları içinde yaptığı eğitimlerin, toplum içindeki tüm eğitimler içinde yüzde 16`lık paya sahipken Türkiye`de bu oranın yüzde 2 olduğunu ve 2023`e kadar bunu yüzde 8`e çıkaracak stratejik plan yapıldığını ifade eden Bakan Dinçer, bunun aradaki mesafeyi görme açısından önemli olduğunu belirtti. Bunların çok önce atılması gereken adımlar olduğunu dile getiren Bakan Dinçer, hükümet olarak bugün gecikmiş adımları, yıllar yılı ihmal edilen yatırımları tamamlama gayretinde olduklarını kaydetti. Yaratıcılık ve yenilik gibi kavramların sıklıkla tartışıldığı, bilginin öneminin giderek arttığı bir dönemde bir yandan bilgiyi yöneten, dönüştüren, diğer yandan geleceği oluşturan gençleri yetiştiren kurumlar olarak üniversitelerin bu tartışmaların tam merkezinde yer aldığını belirten Bakan Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
GELİŞMİŞ ÜLKELERDEKİ REFORMLAR
`?Gelişmiş ülkeler, bu doğrultuda çok gelişmiş reformlar yapıyorlar. Tüm dünya şartları değişiyorken sizin değişmeden kalmanız mümkün mü. Gelişmiş ülkeler bu doğrultuda geniş çaplı reformlar yapıyorlar. Yüksek eğitim kurumlarının daha etkili olmasını sağlayacak düzenlemeler yürütüyorlar. Üniversite ve eğitim kurumları, her yaştan ve kesimden bilgi talep eden insanlara hizmet verebilecek kurumlara dönüşüm eğilimi gösteriyorlar. Artık bir sınıfta öğretim üyesinin karşısında oturmaksızın bilgi ve beceriyi elde etmiş öğrencilerin diploma sahibi olabileceği dönemde yaşıyoruz. Artık rekabet gücü ve yapısı, eğitilmiş insanlar üzerinden yapılıyor. Dünyanın yaşadığı değişim, okulların tüm toplum için hayat boyu öğrenme merkezi haline gelmesini, her yaştan kişiler için öğrenme ortamı sunmasını sağlıyor. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) da bu anlamda belki de genel yapısı itibarıyla bu değişimleri ve eğilimleri içine alacak şekilde yeniden düzenlenme ihtiyacı duyuyor. Ümit ediyorum ki ilerleyen yıllarda kurumsal mekanizmaların güçlendirilmesi, bu husustaki teşvik ve tedbirlerin artırılması, eğitim sistemine getirilecek demokratik uygulamalarla hayat boyu öğrenme daha fazla önem kazanacak? dedi.
BİLGİ HER GÜN YENİLENİYOR
Öğrencilere seslenen Bakan Dinçer, şunları kaydetti: ``Bilginin her gün yenilendiği, davranış ve tutumların, ihtiyaç ve beklentilerin sürekli değiştiği, yeni mesleklerin ortaya çıktığı günümüzde hepinizin hayat boyu öğrenme yaklaşımını benimsemiş bireyler olarak yetişmesi hepimizin arzusudur. Sadece üniversite eğitimi ile yetinmek, iş dünyasında ayakta kalmak için yetmiyor. ABD`de 2010 yılından sonra belirlenen stratejik plan sunulurken, `Normal bir ABD vatandaşı üniversiteyi bitirdikten sonra 40 yıllık çalışma hayatı boyunca en az 4 meslek değiştirmeye ve 11 iş yeri değiştirme hazır olmalı` diyor. Dünyada üniversiteden mezun olduktan sonra bir mesleğe sahip olup, o meslekte emekli olana kadar çalışabileceğiniz imkanların azaldığını ifade edersek, ne için konuşmanın önemli kısmını hayat boyu öğrenmeye ayırmış olduğumu anlatmış olurum?
ÜLKE SORUNLARINI ÇÖZMEDE ÖNCÜ OLMA ROLÜ ARTIYOR
Bakan Dinçer, vakıf üniversitelerinin, eğitimde kalitenin ve standartların yükselmesine, yükseköğretime taleplerin karşılanmasına ve yükseköğretimde okullaşma hedeflerine ulaşmada çok değerli katkılar sağlayacağını dile getirdi. Yükseköğretimde okullaşma oranında, 2002 yılına göre kıyas kabul edilemeyecek kadar önemli mesafeler katedildiğini vurgulayan Bakan Dinçer, yükseköğretim alanına daha çok yatırım yapmanın ve üniversiteler arası rekabeti daha ileriye taşımanın önemine değindi. Bugün üniversitelerin siyasal, sosyal, kültürel alanlardaki işlevinin hiç olmadığı kadar önem kazandığına işaret eden Bakan Dinçer, bunun yanında üniversitelerin, ekonomik büyüme, toplumsal refah, topluma vizyon çizme, ülke sorunlarını çözmede öncü olma rolünün her gün arttığını dile getirdi.
HÜKÜMETİMİZ SİZLER İÇİN VAR
Hükümet olarak yükseköğretim alanını güçlendirmek ve üniversite öğrencilerinin daha iyi koşullarda eğitim almasını sağlamak üzere yoğun çaba içinde olduklarını vurgulayan Bakan Dinçer. ? Yeni yurt binalarının yapılarak yatak kapasitelerinin yükseltilmesi, yüksek lisans ve doktora almak isteyen öğrencilerimizin yurt dışına gönderilmesi, eğitimde fırsat eşitliğine katkı sağlamak üzere birinci öğretim ve açık öğretimde üniversite harçlarının kaldırılmış olması bunlardan sadece birkaçı? dedi.