HEM GENETİK HEM DE ÇEVRESEL FAKTÖRLER
Alerjik hastalıkların çoğunlukla kronik hastalıklar olduğu, diğer kronik hastalıklardan farklı olarak daha az ölümcül seyrettiğini belirten Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Allerjik Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. A. Füsun Kalpaklıoğlu, ?Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de alerjik hastalıkların görülme sıklığı giderek artmaktadır. Veriler, toplumumuzda her 4 kişiden 1`inin alerjik hastalıklardan etkilendiğini göstermektedir? dedi. Alerjik hastalıkların, hem genetik hem de çevresel faktörlerin ortaklaşa etkileşimi ile oluştuğunu kaydeden Kalpaklıoğlu, hastalığın görülme sıklığındaki artışın, modern yaşamın getirdiği yeni alışkanlık ve tutumlar ile ilgili olduğu ifade etti. Bu artışın özellikle çocukluk yaş grubunda daha belirgin olduğuna dikkat çekti.
TAKİP VE TEDAVİLER
Füsun Kalpaklıoğlu, ?Allerjik reaksiyon ?bağışıklık sisteminin beklenmedik, gereğinden daha şiddetli ve uyumsuz bir yanıtı? olarak tanımlanmaktadır. Allerjik hastalıkların; Astım, alerjik nezle, ürtiker (kurdeşen, dabaz), anafilaksi (allerjik şok), atopik dermatit (alerjik egzema), besin, ilaç ve böcek alerjilerinin olduğu belirtilen açıklamada, şunlara işaret edilmektedir:
?Alerjik hastalıkların tümü, yaşam kalitesine olan olumsuz etkileri ve sosyoekonomik yükleri nedeni ile önemli bir sağlık sorunu olarak kabul edilmektedir. Takip ve tedavilerinde, hekim ve hasta-aile eğitiminin önemi büyüktür. Bu grup hastalıklar çoğunlukla sağlık hizmet ve sistemlerinin yetersizliğine bağlı olarak, alternatif ve tamamlayıcı tedavilerin en fazla kullanıldığı alanlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.? dedi.