3 Çocuk Kadını Evine Hapseder

5-8 YIL TOPLUMDAN UZAK KALMAK
Kırıkkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyeleri, “Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 79. Yılı” ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Kırıkkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Aylin Yurdakul, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın en az 3 çocuk yapın sözünü şu anki Türkiye’nin kaldıramayacağını ve bu tavsiyenin kadını toplumdan uzaklaştıracağını söyledi. 3 çocuk yapan bir kadının 27 ay hamilelik dönemi geçireceğini, yine çocuk büyüyene kadar ebeveynlik görevi üstleneceğini belirten Aylin, en az 5-8 yıl kadının toplumdan uzak kalacağını, eve hapsolacağını ve iş alanında başarılı olmasının zor olacağını bildirdi.

GERİ KALMIŞ ÜLKELERDE VAR
Bir gazetecinin, “Avrupa ve gelişmiş ülkelerde kadın sığınma evleri yok ve bu sadece Türkiye’de var, bu avantaj mı dezavantaj mı” sorusuna cevap veren Yurdakul, geri kalmış ülkelerin ve şiddeti benimseyen milletlerin kadın sığınma evlerini açtığını ve toplumdan soyutlaştırılan kadınların burada yaşamlarını nispeten rahat bir biçimde sürdürdüğünü ifade etti. Kitlelerin; yaşam kalitesinin, eğitim düzeyinin, bağlı bulunduğu konumun sosyal yapısının, kültürel faaliyetlerin, aile içinde gördüğü kötü olayların, şiddet eğilimini tetiklediğini belirten Yurdakul, bu konuda özellikle erkeklerin genç yaştan itibaren eğitilmesi gerektiğini kaydetti. Eğitimsizliğin cahiliyetin göstergesi olduğunu belirten Yurdakul, Türkiye’nin farklı bölgelerinde, kadınlara yönelik töre cinayetlerinin sona ermesi gerektiğini açıkladı.

CUMHURİYET EŞİTSİZLİKLE MÜCADELE EDİYOR
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün birçok Avrupa ülkesinden önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıdığını belirten Yurdakul, şuan ki Türkiye’de kadınların siyasetin içerisinde daha fazla yer alması gerektiğini kaydetti. Cumhuriyetin her alanda eşitsizlikle mücadele ettiğini belirten Yurdakul konuşmasını şöyle sürdürdü, “5 Aralık 1934 tarihinde tüm kadınlarımıza Seçme ve Seçilme hakkını tanıyarak dünyanın birçok ülkesinden çok daha önce katılımcı demokrasi ile tanışan Cumhuriyetimiz, bugün her alanda cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmektedir. 1934 tarihli yasa sadece kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı vermemiş, demokratik ülkeler seviyesinde, çağdaş bir ülke olmanın da ilk adımını atmıştır”

KADINLAR SİYASETTE DAHA FAZLA YER ALMALI
“18 kadının ilk kez parlamentoya girdiği 1935 seçimlerinde kadın temsil oranı yüzde 4,5’ti. Bu öncü rolüne rağmen Türkiye`nin kadınların seçme ve seçilme oranı açısından günümüzdeki durumu pek de iç açıcı değildir. 2011 seçimlerine göre TBMM 24. dönemindeki kadın milletvekili sayısı bir önceki seçimlere göre 50` den 78` e çıkarak 28 kişi artmıştır. Böylece TBMM`de geçen dönem yüzde 9 olan kadınların temsil oranı da yüzde 14`e çıkmıştır. Ancak ülkemiz bugün kadınların siyasette ki yeri açısından devraldığı bu önemli mirası olması gereken seviyeye getirememiş, siyasi partilerin seçim listelerinde, kadın adaylara etkin bir biçimde yer verilmemiştir”
NÜFUSUN YARISINI KADINLAR OLUŞTURUYOR
“37 milyon 671 bin kadın nüfusu olan, toplam nüfusunun % 49,8 ini kadınların oluşturduğu ülkemizde, kadının insan hakları sorunları giderek artmaktadır. Kadına yönelik eşitliğe aykırı uygulamaların temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılığı yatmaktadır. Devlet politikalarının belirlenip uygulanmasında kadının "birey" olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. Kadınlara Yönelik Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına yönelik Uluslararası tüm sözleşmelerin de referans alınması gerekmektedir. Gerçek demokrasinin temel kriteri olan kadın erkek eşitliğinin yaşama geçirilmesi gerekirken, kadın sorunlarının görmezden gelinmesine, kadın sorunların çözümü için kurulmuş olan kuramların kaldırılmasına yönelik girişimlere son verilmelidir”

HAKSIZLIKLARI DURDURMAK GEREKİYOR
“Tüm siyasi Parti temsilcilerine sesleniyoruz. Yerel ve Genel Seçimlerde Kadınlarımıza hak etliği yerleri vererek süregelen haksızlıkları durdurmak sizlerin ellerinde diyoruz. Daha çok kadın vekiller, daha çok kadın Belediye Başkanları çıkararak Ülkemizin yönetiminde yer almak istiyoruz. İnanıyoruz ki Kadın, Erkek birlikte görev aldığımızda Ülkemiz daha aydınlık, daha güçlü olacaktır. Türkiye`de kadınların seçme ve seçilme hakkının kazanıldığı günün 79. yıldönümünde herkesi bu doğrultuda mücadeleye çağırıyoruz” dedi.