Klasik ve beylik sözlerle yazıya başlamak istemiyorum. Ama bu değişmez bir gerçek olduğu için bu cümleyi kullanmak zorundayım.
Gazetecilik gerçekten zor bir sanat. Gazetecilik gerçekten zor bir meslek.
Özellikle de bu işi hakkıyla yapmaya çalışanlar için daha da zor.
“Eğer doğruyu söylemek istiyorsan-Yalnız kalmayı da düşünmelisin”
Bir arkadaşın bir-kaç gün önce facebookta paylaştığı bu söz, aslında gazetecilerin kaderini anlatıyor.
Genel manada idareci ve yetkili olarak nitelendirebileceğimiz kesim, maalesef yalın gerçeklerle ve doğrularla yüz-yüze gelmekten pek hoşlanmazlar. İşte gazeteci için sorun da burada başlar. Sürekli pohpohlanmaktan, övülmekten hoşlanan etkili ve yetkililer, ne yazık ki basının işini en çok zorlaştıran kesimdir aynı zamanda.
Yıllarca Avrupa Birliğine girmeye çalışıp duruyoruz. Ancak bence AB’ye girmeye çalışan ülkemiz yetkililerinde en büyük eksiklik-eleştirilere tahammülsüzlüktür-.
Haberin ve yorumun asıl kaynağı (yetkililer ve onların icraatları) olduğuna göre onların basına bakışı yerel ya da ulusal basının genetiğinin şekillenmesini doğrudan etkiliyor.
Yukarıda ki sözdeki gibi artık basının büyük bir bölümü doğruyu söylemekten ve kamu yararına yazmaktan korkar hale geldi maalesef.
Resmi ilanlar, matbaa işleri, vergi ve sigorta mevzuatının ağırlığı, gazetelerin boynunun üzerinde adeta Demokles’in kılıcı gibi sallanıp durdukça, gazetelerin özgür olmasını beklemek gittikçe zorlaşıyor.
Çok haklı konularda, kamunun yararına ya da toplumun çoğunluğunun çıkarlarını ilgilendiren konularda bile yorum ve haberlerin zor yapıldığı bir dönemde gazetecilik yapmak yel değirmeniyle savaşmayı andırıyor.
Yazının başlığını -Zora Talip Olmak- diye yazdım. Gerçekten geneldeki ve yereldeki şartlar göz önüne getirildiğinde Mehmet Altındağ Pusula gazetesini çıkarırken zora talip olduğunu bilerek yola çıkmış.
Pusula Gazetesi, ekonomik anlamda belki çok bol imkânlarla yayımlanmasa da Pusula’nın Kırıkkale kamuoyunda son derece saygın bir yerinin olduğuna inanıyorum.
-Yalnız kalma- endişesine kapılmadan doğru bildiğini kıvırıp bükmeden haber yapan ve yazan sayılı birkaç gazete arasında olan Pusula Gazetesinin bu yayın politikasının büyük bir okur kitlesi tarafından takdir edilmesi yukarıdaki düşüncemizi destekler niteliktedir.
Yağdanlık olmak kolaydır. Eleştirmek zordur. Pohpohlamak kolaydır. Doğruyu söylemek zordur. Şakşakçılık kolaydır. “Mağrurlanma padişahım senden büyük ALLAH var !” diye bağırmak zordur. Zora talip olmuş tüm yazan, çizen ve düşünenlere selam olsun.
