Yazın Yağar KAR Başıma
Felek ne derdin var ise
Ben varım ya sal başıma
Bıkmışım senin dünyandan
Zaten gelir dar başıma
Bırakmadın benim peşim
Kurutmadın gözüm yaşın
Neyinden korkayım kışın
Yazın yağar kar başıma
Anadolu’muzun güzel ve içe dokunan türkülerinden biridir “Yazan yağar kar başıma” türküsü…
Lige böyle hüzünlü bir türkü ile başlamayı da elbette istemezdim. Türkü gibi içimize dokunan bir maç oldu. Özellikle “Kar” kelimesinin niye büyük yazıldığını, ne anlam ifade ettiğini anlayanlar olmuştur ama anlamayanlar da yazının ilerleyen kısımlarında anlayacaktır.
Yeni yapılan transferlere sosyal medyada gelen yorumlara bakınca takımımızdan beklenti bu sene büyük değildi. Aslında maçlar oynanmadan, takımı görmeden olumlu ya da olumsuz yorum yapmak için çok erkendi. Sonuçta takımın büyük çoğunluğu yenilenmiş, uyum sürecini henüz tam atlatamamış ve bunun için de zamana ihtiyacı olan bir ekibe sahiptik.
Maçın ilk 11’inde geçen seneden 5 oyuncumuz vardı. Kalede Yunus Emre KAR, savunmanın sağında Onur, stoperde Oğuzhan ve Mehmet, sol bekte Emre, önlerinde Serkan ve Burak, sağ kanatta Özenç, sol kanatta Talha, forvet arkasında Ufukcan ve forvette Cihad düzeniyle maça başladık.
Maçın başı itibariyle dizilişi ya da 11’i çok eleştirmek doğru olmazdı. Sonuçta takımla kamp yapan, hazırlık maçlarını yöneten bir teknik ekibimiz var. Onlar performansa göre bu 11’i seçmiş diye düşündük.
Tabii işler beklediğimiz gibi olmadı. Maça iyi başlayan, pozisyonlar bulan ve orta sahayı dahi geçirmeyen bir Kestel vardı sahada. Rakibin bu baskısına ilk yarı cevap veremedik. İlk yarıda yediğimiz 2 golle soyunma odasına moralsiz gittik. Koskoca ilk yarıda sadece Talha’nın karşı karşıya atamadığı pozisyon vardı. Onun dışında kaleye şut dahi atamadık.
İkinci yarı yapılan 3 oyuncu değişikliği maça olumlu yansıdı. 70’e kadar çok iyi baskı kurduk ve skoru 2-2’ye getirdik. 72.dakikada kalecimizin büyük hatası sonucu yediğimiz golle oyundan ve hırsımızdan maalesef düştük ve lige mağlubiyetle başlamış olduk.
Ligin henüz başı olduğu için bazı oyuncular ve takım için ağır konuşmak doğru değil. Zira 2.yarı oynadığımız futbol gelecek adına umut verici. Bu maçı kaybetmemizin sebebi de sadece bazı oyuncularımız kötü performansı değil. Teknik ekibimizin kadro seçimi de bu sonucu getirdi.
****
Özellikle birkaç oyuncuya performans anlamında değinmek istiyorum.
Başta bu başlığı atmam sebep olan Yunus Emre KAR’dan başlayalım. Geçen sene de bazı maçlarda kalemizi korudu ve çok da kötü bir görüntü sergilemedi. Ama geçen seneki eksik yönlerini maalesef geliştirememiş. Yan toplardaki hatalı çıkışlarından zaten 3.golü yiyeceğini ilk yarıdan belli etmişti. Bir kaleci için en temel şeylerden birisi topa doğru ve zamanında çıkmaktır. Ama Yunus Emre’nin bu yönü oldukça zayıf. Maçın başından beri yaptığı çıkışlar savunmayı da tedirgin etti. Sadece yan top değil kale vuruşlarında da büyük eksikliği var. Kale vuruşlarını böyle kötü yaparken neden bir savunma oyuncumuz kale atışlarını kullanmadı onu da anlamış değilim.
***
Sağ kanatta oynayan Özenç de henüz bölgesel lig performansından çıkamamış gibiydi. Bildiğimiz kadarıyla asıl mevkisi sağ bek ama sağ açıkta oynadı. Ne bindirme yapabildi, ne savunmaya yardım edebildi. Savaş Çakır geldikten sonra bir daha formayı pek göremez gibi duruyor. Görmek istiyorsa da çok daha fazla çalışmalı.
***
Serkan Güler. Geçen sene bizdeyken bu kadar kötü maçını hatırlamıyorum. İlk devre resmen sahada gezdi. Oynadığı mevki itibariyle pres yapmalı, rakibi bozmalıydı ama o kadar etkisiz oynadı ki rakibin bu kadar kolay gelmesinde ve orta sahanın düşmesinde onun da büyük etkisi oldu.
Özellikle bu 3 oyuncu vasatın altındaydı.
***
Bir oyuncumuz da sahanın en iyisiydi.
Burak Özsoy. Yıllardır bu takımı izlerim, böyle orta saha az gelmiştir. 90 dakika koşmasına rağmen son dakikalarda bile rakip atağını kesti. Belki fiziği yetersiz ama bu eksikliğini koşarak, pres yaparak çok iyi kapatmayı bildi. Sahada basmadık yer bırakmadı. Maşallah nazar değmesin. Maşallah dedik, 40 günden fazla oynar umarım.
Bir oyuncuyu özellikle çok iyi performans gösterdiği için yazdım. Onun dışında özellikle ikinci yarı genel anlamda iyi oynadık. Yedekten oyuna giren ve mükemmel gol atan Taner maça ayrı bir hava kattı. Taner’in oyuna girmesiyle Cihad da rahatladı. Cihad fiziği itibariyle de top alıp koşacak çalım atacak birisi değil. Birçok hava topunu aldı ama indirdiğinde yanında kimse olmuyordu. Bu yüzden ilk yarı çok yalnız kaldı. Cihad oynayacaksa mutlaka yanında da içeriye giren birisi olmalı. Taner de mevcut kadroda en ideal isim gibi duruyor.
Biz geçen sene özellikle kanatlarda çok etkiliydik. Bu sene kanatta Talha var. Çok şey beklediğim bir isim. Topu alması, adam geçmesi çok iyi ama son vuruşları ve dokunuşları yapamadı. Oynadıkça onun da performansının yükselmesini bekliyorum.
Evet, genel anlamda iki farklı devrede iki ayrı takım izledik. İlk yarı sahadaki takım küme düşmenin en büyük adayı gibi görünürken ikinci yarıdaki performans ise play-off oynayacak düzeydeydi. Umarım ikinci yarıdaki hırsımızı ve iyi futbolumuzu sezonun geneline yayabiliriz.
Bu maçtan özellikle teknik ekibimiz gereken dersi umarım çıkarır ve haftaya daha doğru bir 11 ile Bulvar maçından galibiyetle dönmemizi sağlarlar.
Bir mağlubiyetle moralimizi bozmayalım, şehrimizin tek profesyonel takımına gereken desteği verelim. Haftaya başarılar dilerim…
