Türk Milletin anayasasının verdiği yetkiyi kullanarak milletvekili seçilen ?ayrık otları?, kendilerini ayrıklaştırmaya devam ediyorlar.
Diyarbakır?ın çayı hoşlarına gidiyor olmalılar ki, orada bir araya gelip, sanki bir de toplantı yapmış gibi ?çay içip? dağılmaya devam ediyorlar.
Lakin bu nasıl bir çay partisiyse, adamlar devlet yıkıp devlet kuruyor, ?Öcalan?a özgürlük? çığlıkları atıyorlar.
***
Aslında bizler de çok yaparız bu çay partilerini!
Kahvehanelerde pişpirik masalarında, okey masalarında devletler kurar, devletler yıkar, devlet yönetir, cumhurbaşkanına, başbakana ahkâm keseriz!
Lakin bir farkla:
Bizden eşkıya çıkmaz!
Bizden ayrılıkçı çıkmaz!
Bizden bölücü çıkmaz!
Biz, devleti eleştirirken de, devletler kurup yıkarken de hep birizdir?
Birliktelik ve beraberlik temel doktrindir.
Başkent daima Ankara, ülke daima Türkiye Cumhuriyetidir.
Lider hiçbir zaman bir çocuk katili ya da dağlarda asıp kesip de adaletin karşısına çıkınca küçücük bir sinek kadar kalan zavallı değildir!!!
***
Bizim çay partilerimizde de devlet meseleleri konuşulur?
Ama Ankara?daki devletin meseleleri!
***
Bizim de ülke meselelerine ya da kendi soyumuza sopumuza dair çaylı toplantılarımız olur?
Ama hiçbirisine katılan devlet kademesindeki ya da milletvekili olan yakınlarımız başka bir devlet kurmaktan, özerklikten, federasyondan, kendi soyumuzun dilinden falan bahsetmez!
Mevzumuz;
Varsa yoksa Türkiye?dir.
Varsa yoksa Türk?tür.
***
Öyleyse dikkat!
Bu adamlar yalnızca çay partisi yapmıyor olsalar gerek!!!
