ÖZNUR ÖZDER BAZ


Umutla

Umutla


Varoluş ve yok oluş arasındaki pamuk ipliğine bağlı olan hayatımız ne kadar değerli, öyle değil mi?
Bazen unutsak da.
Daha geçen hafta sonu bir kez daha anladım ve hatta yaşadım.
Günlerden paza, aylardan ekim hafızama kazınacak olan günlerden biriymiş meğer.
Pazar kahvaltımızı yaptık. Ailece evde geçirdiğimiz bir anda evimizin beşik gibi sallanmasıyla beraber hepimiz kendimizi masanın altında bulduk ve hemen dışarı çıktığımızda çoğu kişi dışarıdaydı.
Hani derler ya kaza geliyorum demez.
Önce ne  olduğunu anlayamamıştım deprem mi yoksa başka bir olay mıydı?
Son yedi  gündür haberler, gazeteler hepsinin kilitlendiği tek nokta, Van ve Erciş.
Ağrıya 1,5 saatlik bir mesafeden bahsediyorum,sallantının  şiddetinin büyüklüğü çok yakından hissetmiş ve yabancı kaynakların doğru olduğuna karar vermiştik.
Acının  çok büyük ve yoğun olacağı o anlardan itibaren belliydi. Çok kısa bir süre içerisinde deprem anını gösteren yayınlarda sis bulutu sandığımız şey yıkılan binaların tozuydu. Benim aklıma ilk gelen Marmara depremi olmuştu.Marmara`yı sarsan o depremin şiddetini anladığımızda aradan günler geçmişti. Şu ana bakacak olursanız çok daha ilerdeyiz gerçi " büyük medya ya göre aynı yerde duruyoruz." Ben 1999 depreminde yardımların bu kadar hızlı gittiğini sanmıyorum.
Eğri oturup doğru konuşmak gerektiğine inanıyorum.
Bu ülkede ağzı olan konuşuyor. Bu ne ya! Tamam bir yürek oluyorsunuz yardımlar topluyorsunuz. Medyanın rolü mükemmel olduğu aşikar.
Eleştiri yaparken, kızarken, severken bunun gibi bir sürü şeyi yaparken biraz dozu ayarlamak gerekiyor.
Ben uzun yıllardır gurbet de yaşadığımdan dolayı  ailemle uzun süre telefonda konuşur ve annemin babamın, ablamın, kardeşimin her gün sesini duyduğumda rahatlarım. Düşünsenize belki çocuğunuzla  10 dakika önce telefonda konuştunuz ve her şey yolunda gidiyordu. Bir anda haberlerle birlikte telefona sarıldığınızda az önce duyduğunuz sesi sonsuzluğa gömdünüz ve artık o telefon bir daha çalmayacak.
Ve bunun gibi umutsuz bir çok hikayenin yanı sıra hala umutlar var eminin.
 Yazımın başında dedim ya başka bir olay sandım; geçen ay gece yarısı birden bir sallantı ile birlikte gökyüzü birden aydınlandı büyük duman,ışık ve ses ortalığı aldığında deprem dediğimiz olay meğer hain terörün patlattığı doğalgaz boru hattı imiş. O anki korkumuz elektriğin olmaması kimseye ulaşamamak, pencereye yaklaşamamak, çocukların o sesten  korkmaları ve en ilginç olanı oğlumun transformers lar dünyamıza saldırıyorlar diyerek korkması ve dakikalar içindeki kafamızda oluşan senaryolara babamın da tanık olmasıydı.
 Yaşadığımız bu  trajedi  hain terör saldırılarının artması. İçinde vicdan olan insanları yıldırmayacak.
 Hülasa, bu ülkenin güzel insanlarının Edirne`den İzmir`den kısaca batı, doğu demeden ülkenin dört bir köşesinden evlatlarını vatani görevi için gönderdiği gibi, yardım içinde gönderdiğini gördük.
Ne istediğini bilmeyen DENSİZLERİN  yürekleri, inançları,erdemleri olsa da görebilseler keşke...

BU MEDYA, HAİN TERÖRÜN SONA ERMESİ İÇİNDE BİR ŞEYLER YAPABİLİR Mİ?
  • Salı 24.9 ° / 7.9 ° Güneşli
  • Çarşamba 25.4 ° / 10.5 ° false
  • Perşembe 25.7 ° / 13.5 ° Güneşli