Geçtiğimiz günlerde Başbakan tarafından açıklandı. "3. teşvik paketinden bana göre Kırıkkale?ye hüsran çıktı. ?Hüsran? diyorum, çünkü Kırıkkale?nin hakkı bu değildi, yeri de 4. bölge olmamalıydı.
Burada suçlu aramaya gerek yok. Suçlu ararsanız, herkes birine suçu yükler. Yapmamız gereken ?suçlu?yu şehir olarak kendimizi ilan etmek ve önümüze bakmak. Aslında diğer daha avantajlı bölgelerden birinde yer almak bizim elimizde olan bir şeyde değil. Resmi rakamlar acaba bunumu gösteriyor? Buna da bakmak gerekir. Neyse..
Son teşvik sistemi Kırıkkale?nin her açıdan kendine çeki ? düzen vermesi ve herkesin başını elinin arasına alma zamanının geçtiğini gösteriyor. Sistem açıklandı hoşnut olduğunu söyleyen kimseye denk gelmedim. Yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere Kırıkkale bir çok doğu illerinden daha ileri ve gelişmiş il olarak görünüyor. Oysa hiçte öyle değil
Her fırsatta biz uyarılarımızı yaptık, yapıyoruz ama herkes kendi yolunda gitmeye devam ettiği için, kendi bildiğinden şaşmadığı için sonuç çıkmadı. Bu şehrin üzerindeki ?ÖLÜ? toprağının kalkması için Allah aşkına neyi bekliyoruz? Neymiş efendim Ankara?nın almadığı bazı teşvikler Kırıkkale?ye verilecekmiş! Herkesin bildiği bir fıkra varya!
Sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, sendikalar, esnaf odaları hepsinden önemlisi iş adamları ve sanayicilerin bir araya geldikleri örgütler, teşvikte 4. bölgede yer alan illere ne avantaj sağlıyor? Burnumuzun dibindeki iller bizden daha mı geri, 5 veya 6. bölgelerde yer almış?
Burada kendi başına ne siyasiler, ne Hükümet, ne sivil toplum örgütleri, ne vatandaşı suçlu olarak göstermek gibi bir niyetimin olmadığını belirtmek istiyorum. Ancak duyarlı toplum olmamız yönünde biraz daha gayretli olmamız gerektiğini düşünüyorum
Kim ne derse desin, nasıl anlarsa anlasın, Herkesin hatası oldu, bu konuda sorumluluğu bulunan hiç kimse gereği gibi üzerine düşen görevi yapmadı, canla başla çalışmadı, bu işe asılmadı. Hiç kimse çıkıp ta ?biz üzerimize düşeni yaptık? demesin.
Bölgelerin belirlenmesinde belirlenen ekonomik ve sosyal kriterlere baktığınız zaman Kırıkkale gelişmiş bir il. Tüpraş Rafinerisi, MKE, Üniversite gibi büyük kuruluşlarımız var. Sağlıkta, eğitimde, ulaşımda ve diğer birçok alanda durumumuz iyi.
Bankalarda para da var. Özellikle bazı isimler bankalarda yüklü miktarlarda para bulunduruyor. Bununla da kalmıyor komşu illerin paralı isimlerinin de Kırıkkale bankalarında paralarının olduğunu duyuyoruz.
Sonuç olarak Kırıkkale yukarıdaki gerekçelere bakıldığında GELİŞMİŞ bir il olarak görülüyor. Peki bu Kırıkkale?ye teşviğin daha az verilmesine bir sebep olabilir mi? HAYIR.
Kırıkkale?nin teşvik ile ilgili tepkisi, hangi bölgede olduğu noktasında değil. 100 km uzağımızdaki ve bizden her alanda daha ileri Yozgat ile Çorum?un bizden daha iyi daha avantajlı bölgede yer alması. Göç veren bölgeler içinde bulunan Kırıkkale dışında diğer illerin yine avantajlı bölgelerde bulunması.
Sonuç olarak siyasetçisinden, bürokratına, sivil toplum örgütünden, yerel yöneticisine kadar herkesin acil olarak bir masanın etrafına toplanıp, sinirlenmeden, siyasi ve yöresel düşünmeden, birbirini suçlamadan, ?bundan sonra ne yapabilirizi? konuşması gerekiyor. Yoksa daha ne teşvik paketleri açıklanır, neler olur, neler ama komşumuz aya giderken biz yine yaya kalırız.
Bırakalım siyaseti, onu bunu bu şehir için ne yapılması gerekiyor, nereye gidilmesi gerekiyor onu konuşalım. Herhalde sesimizi Sayın Başbakan duyacaktır. Biz sesimizi duyurmak için çalışmazsak, hiç kimse ?Kırıkkale ne söylüyor? diye merak etmez ve bunu beklemez
