OSMAN ÖCAL


Teşekkürler Öğretmenim

Teşekkürler Öğretmenim


Öğretmenlik mesleğinin kutsiyetini bir öğretmen bilir bir de verilen emeğin değerini bilen insanlar bilir. 
Ham maddesi insan olan başka bir meslek yok. İnsana şekil veren bu meslek ve meslek sahipleri ile ilgili zaman zaman yazılı ve görsel basından en fazla da örütbağ ortamından o kadar olumsuz haberler yorumlar okuyoruz ki hayret etmemek, üzüntüye kapılmamak elde değil.

    Hükümet yetkilerini kullanıp devleti temsil edenlerin öğretmene bakış açıları ise tamamen iç karartıcı ve toplumun bakış açısını tetikleyici bir konumunda. Özellikle son gelişmeleri de göz önüne alarak değerlendirdiğimizde hoş olmayan bir tablo ortaya çıkıyor. Bu tablo eğitimci camiasını oldukça üzüyor.

     Yaşı ellinin üzerinde olanlar çok iyi bilirler ki devletin ve toplumun öğretmene ve mesleğine bakış açısı insanı imrendiren türden idi. Ne oldu, ne değişti ki altının değeri pulla ölçülür oldu.
    
     Toplumun ve devletin öğretmene, öğretmenin öğrenciye, öğrencinin öğretmene bakış açılarında ki olumsuz gelişmelerin gün be gün arttığı bir dönemi yaşıyoruz. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı düşünüyorsak, büyük Türkiye, gelişmiş Türkiye, saygın Türkiye hayali kuruyor isek geriye gidişin sorgulanması gerekiyor.

     Her türlü teknolojik ders araç gerecinin kullanılmasına ve diğer çok değişik imkânın bulunmasına rağmen eğitim seviyesinin geldiği durumu, kitapsız deftersiz kalemsiz okula gitmek zorunda kalan öğrencilik yıllarımızla kıyaslayarak bir sonuca varmaya çalışmak zorunluluk haline gelmelidir. Ki fikri hür vicdanı hür nesiller yetişiyor mu, bir harf öğretenin değil kırk yıl kölesi olmak kırk gün saygı duyuluyor mu anlaşılsın. Bu durum Türk aile yapısına ne kadar olumsuz katkı sağlıyor, toplum bireyleri arasında hoşgörü, sevgi saygı gibi insanı insan yapan; toplumun dirliği, toplumun birliği, toplumun mutluluğu açısından temel taşı görevi üstlenen bu duyguların hayat bulması ne derece sağlanabiliyor tartışılmasında yarar var sanıyorum.

     Otuz yılı aşkın bir zaman öğretmenlik mesleğini icra etmiş birisi olarak yıldan yıla mesleğin ve meslek sahiplerinin kariyerinin nereden nereye indirildiğine; olumlu gelişmelerin olumsuz sonuçlar doğurmasına yaşayarak şahit olduk. Meyvelerini ise beraber topluyoruz. Bu durum belki bir başka yazımızın konusu olabilir.

     Biz vefayı da biliriz, kırk yıl köle olmayı da. Saygı ve sevgi damarımızda temiz kan, hayatımıza tuz, ekmeğimizin katığıdır. Çünkü emeğin kutsiyetine inanmış bir kuşağın bireyleriyiz.

     Kırk yılı aşkın bir zaman önce verdiği bilgiler ışığında yolumuzu bulup bizim de kendileri gibi eğitimci olmamızı sağlayan öğretmenize olan saygımızı asla ama asla yitirmedik.

     Sulakyurt ilçemizin Akkuyu köyünden ilkokul öğretmenim olan Sayın Muharrem Çelik?in iki gün önce Ankara?da ziyaretine gittim. Öğretmenimi sağlıklı görmek beni oldukça memnun etti. Son kitabımı imzalayıp kendilerine hediye ettim. Memnun oldu.

     Ankara?da bulunuş amacımızı söylediğimizde bize yardımcı olmak için işini bırakıp üşenmeden bir tanıdığına götürdü. Bizim öğrencisi olduğumuzu söyleyerek yardımcı olmasını istedi. Arkasından başka bir tanıdığı ile irtibata geçerek aynı konuda referansım oldu.

      Bizde kırk yılı aşkın eksilmeyen saygı, sizde ise kırk yılı aşkın eksilmeyen sevgi.
Teşekkürler Öğretmenim.

  • Cumartesi 23.2 ° / 8.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 19.8 ° / 6.7 ° Güneşli
  • Pazartesi 22.2 ° / 7.7 ° Güneşli