Düşünebiliyor musunuz?
Bir şehit babası,
Oğlunun tabutu başında
Duygularını rahat rahat ifade edemiyor!
Adamcağız henüz hayatının baharında yitirdiği evladına, ciğerine mi yansın?
Yoksa geride kalan gencecik gelinine ve torunlarına mı?
Ne yazık ki böyle bir yangının ateşi YASAK!
O yüzden de diyor ki,
?Söyleyecek çok şey var ama beyefendiler rahatsız olur!?
Eğer insan evlat acısın bile rahat rahat yaşayamıyorsa,
Hele hele bu evlat, vatan uğruna feda edilen bir asker ise,
Ve bu baba da içinden geldiği gibi haykıramıyor, içini boşaltamıyorsa vay halimize!..
***
Aynı cenazeden bir başka manzara?
Evlat defnedilmiş?
Ananın yüreği cehennem ateşi?
Ağlamıyor,
Dövünmüyor,
Yalnızca koluna girmiş bayan astsubaya evladını anlatıyor?
Kim bilir, belki de olayın şokunu yaşıyor hâlâ
Ne hallerle büyüttüğünü anlatıyor,
Sakin ve içten?
Farkına varmadan ne denli yoksulluklar içinde olduğunu anlatıyor?
Ve yanındaki bayan astsubaydan yüzyılın sözü geliyor:
?Teyzem bilmem mi? Zengin olan asker olur mu? Olmaz. Zengin olan asker de olmaz, şehit de olmaz!..?
!!!
***
Ne var aslında, değil mi?
Ne kadar manidar ve gerçekçi cümleler?
Ama ne yazık ki, bu cümleler yüzünden o garibimin başına kim bilir neler gelecek?
Şehit abisi Yarbayımız hâlâ uğraşmıyor mu bu dertle?
İşte şehit babası da bu korkuyla konuşamadı?
İçindekileri dökemedi?
***
Ne acı Yarabbi?
Teröristin her şeyi söylemeye,
Her türlü aşağılık hakareti etmeye hakkı olan ülkemde
Ne ciğeri yanan konuşabiliyor
Ne de askerim ve polisim?
Sen bizi koru!..