Hz. Ali Sıffin savaşında Muaviye'nin ordusunu yok edecekken, Muaviye'nin akıl hocası Amr.b.Âs'ın aklına bir hile gelmiş, Kur'an ayetlerini mızrakların ucuna takmış ve Hz. Ali'nin ordusuna doğru yöneltmiştir. Hz. Ali'nin ordusu da Kur'an'a kılıç kaldırılmaz diyerek savaşı bırakmışlardır. Bunun üzerine Hz. Ali, Yaşayan ve konuşan Kur'an benim, bu bir hiledir dese de fayda etmemiş ve savaş başarısızlıkla sona ermiştir
Ebu Süfyan, Muaviye ve Yezid
Dede, Baba ve Oğul üçgeninde hedef her zaman Peygamber Ehlibeyti olmuştur
Ebu Süfyan Hz. Peygamberle, Muaviye Hz. Ali ile başladığı savaşına oğlu Hz. Hasan'la devam etmiş ve sonunda zehirleterek şehit etmiştir Yarım kalan işi de oğlu Yezit tamamlamış ve Hz. Hüseyin ile 72 yakınını Kerbela çölünde katletmiştir
Hakla batılın mücadelesi asırlardır devam etmektedir. Dünya durdukça da bu mücadele devam edecektir
Sıffin Savaşı'nın ve sonrasında meydana gelen olayların İslam dini ya da Müslümanlar için en ufak bir faydasını iddia edebilecek bir Müslüman göremiyorum.
Bugün dahi devam eden süreçte Müslümanları, farklı dinin mensuplarıymış gibi göstermeye çalışanların ellerine silah veren, koz veren bu olaydır
Alevî-Sünnî ayrımını körükleyen bu savaştır.
Oysa gerçek Müslümanın, samimi Müslümanın her zaman hak ile batılı ayırt ettiğini görmemiz mümkün
Bir Sünni, bir Hanefi olarak etrafımda, ailemde, arkadaş çevremde, akrabalarımda Ali, Hasan, Hüseyin, Cafer, Zeynep, Fatma isimlerin taşıyan birçok insan varken,
Ne Süfyan, ne Muaviye ne de Yezid ismini duymadım.
İsteyen istediği yerden kaşımaya çalışsın, ne Peygamber sevgisini ne de Ehlibeyt sevgisini içimizden kimse sökemez!
Lakin
Müslüman bir orduya karşı Kur'an ayetlerini mızrakların ucuna takıp savaş meydanına çıkacak kadar fitne sahibi olmak nasıl bir şeydir, işte ona yorum yapamayacağım!
