MURAT KARADAĞ


Seçim Umuttur.

Son günlerde bende sabah erken uyanıp haberleri takip etme merakı uyandı


Geçtiğimiz gün sabah yine erken kalktım ilk iş olarak sosyal medyadan gazete manşetlerine göz gezdirdim

Gözüme ilk ilişen manşet “Vergi, Ceza ve Harçlara Tarihî Zam” haberi oldu. Haberde, “Bu yıl yeniden değerleme oranı yüzde 36,20 olarak tespit edildi.

Eğer Cumhurbaşkanı oranı düşürmezse yüzde 36,20’lik vergi, ceza ve harç zamları ile uyanacağız.” deniliyordu.

Neyse ki Cumhurbaşkanı müdahale etti. Haberde geçtiği gibi değil vergi oranı düşürülerek yürürlüğe girdi.

Sonraki günlerde özellikle petrol ürünlerine günübirlik gelen zamlar, iğneden ipliğe her şeye yansımaya devam etti. Devam edecek gibi de görünüyor.

Asgari ücrete yüzde 50 oranında yapılan zammın bile kritiğini yapamadan çarşı pazarın yangın yerine döndüğüne hep birlikte şahit oluyoruz.

Geçtiğimiz gün Pazar haberi yapmak için gittiğimde vatandaşlardan önce pazarcıların yüksek fiyatlardan yakınmalarına tanık oldum. Bir dokundum bin ah işittim desem yeridir    

Özellikle son yıllarda, toplumun hemen her kesiminden insanın, yaşanan ağır ekonomik bilançolardan büyük ölçüde olumsuz etkilendiğini düşündüğümde geçmiş benim için büyük bir özleme dönüşüyor.

Her şeyin eski günlerdeki gibi güzel olmasını çok arzuluyor, o günlere tekrar dönebilmek için çok çaba sarf ediyorum.

Zamlarla ilk tanışmam yeni değil ancak zam haberleri o zamanlar insanlarda bu kadar kaygıya neden olmazdı.

“Bir şeyin fiyatına ek yapma, fiyatını artırma” anlamına gelen zam ile tanışmam ilk olarak çocukluk yıllarıma dayanır.

Rahmetli babam, bir gün elime 50 kuruş vererek iki ekmek almamı istedi. Corum’lu İbrahim amca’nın bakkalından ekmeği aldıktan sonra parayı uzattım. Parayı alırken “Ekmek zamlandı” dedi.

 Zam ile işte bu şekilde 8-10 yaşlarında tanıştım. O günden sonra, fiyatların artışının zam anlamına geldiğini öğrenen biri olarak her zaman zam olaylarını takip ettim. Neden bilmiyorum ama o günlerin zamları insanları endişelendirmezdi.

Zamlar, belki halkın yükselen gelir seviyesiyle orantılıydı belki de annelerimiz babalarımız henüz çocuk yaşlarımızda olduğumuz için bizlere, gelen bu zamları hissettirmezdi.

Ancak bugünlerde her ürüne yansıyan zamlar çocukların hatta bebeklerin bile hissedeceği oranlarda, iğneden ipliğe meydana gelen yüksek fiyat artışları, artık yeter bu kadar da olmaz dedirtiyor.

Ruhumuzu, bitişlerin kaygısı, başlangıçların heyecanı kapsıyor. Özetle sıkıldık. Her gün hayatımıza yansıyan zam haberlerinden bunaldık.

Bazı günler arkadaşlarımla tartışıyorum. Mutsuzluktan değil, insanları mutlu görememekten içime bir sıkıntı oturuyor.

Bugünlerde ülkemizde yaşanan gerek iç politikadaki sıkıntılı süreç, ekonomik belirsizlikler, gerekse dış politikadaki olumsuzluklar insanlarımızın yüzlerindeki gülümsemeyi aldı götürdü; mutsuz bir toplum olma yönünde ilerliyoruz.

Bu kısır döngüden ve olumsuzluklardan nasıl kurtulacağız? Elbette geçen güzel anıları hatırlayarak değil,umutsuzluğa kapılarak değil…

Geçmişteki başarılardan ders alarak ve eski refah seviyemizi yakalamaya çalışarak işe başlamak gerekiyor.

Yeni başlangıçlar, hep yeni bitişler gerektiriyor. O yeni bitiş ve yeni başlangıç ise seçimdir.

Yapılan bu zamlar olumsuz tablo ülkemizde yapılması gereken seçimi tetiklemiştir. Artık Türkiye bana göre seçim sürecine girmiştir. Seçim Umuttur.

  • Cuma 23.2 ° / 11.5 ° Güneşli
  • Cumartesi 23.2 ° / 8.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 19.8 ° / 6.7 ° Güneşli