Hepimiz biliriz. Eski Belediye Başkanı Veli Korkmaz tam bir sigara tiryakisiydi.
Fanatik bir Fenerbahçeli idi, Üstelik Fenerbahçe kulübü ile yakın bir bağı bile vardı.
Spora, sporcuya yakın ilgi duyardı. Ama Kırıkkale sporu hiç sevmezdi. Maçlarını bile takip etmezdi.
Yani Korkmaz’ın sporculuğu ve spora olan düşkünlüğü en önemli özelliklerinden birisiydi.
Şık giyinmeyi sever, sagılına ayrı bir özen gösterirdi. En çok torununu severdi.
Mesai konusunda hiç sınır tanımaz, zamanının büyük bölümünü özel makamında geçirirdi.
Ortam sohbetlerini çok severdi. Her konuya meraklıydı onun için özel bir arkadaş grubu bile vardı.
Tespih merakından iyi bir koleksiyonunun olduğunu duydum. Çok kıymetli tespihlerinin olduğunu biliyorum
İyi bir aile babası olduğunu, eşine ve çocuklarına karşı hep güzel davrandığını yakın çevresi anlatırdı
İnsanlarla iletişim kurmada hiç sıkıntı çekmezdi. Sempatikliği sayesinde bunu çok güzel başarırdı
Yani Veli Korkmaz başarısızlığından çok bazı hizmetlerinde başarılı bir belediye başkanıydı.
“Yiğidi öldür, hakkını yeme” diye bir söz var ya Veli Korkmaz’ı öyle değerlendirmek gerektiğine inanıyorum.
Ha.. bu değerlendirmenin 10 yıllık belediye başkanlığı süreci veya performansı veya hizmetleri ile ilgili olmadığının da bilinmesini istiyorum.
Yukarıda da bahsettiğim gibi bir kıyaslama yapmak adına Veli Korkmaz’ı özel yaşamından tanıdığım kadarıyla siz okurlarımla paylaşmak istedim.
Yazımın başlığından da anlaşılacağı üzere Veli Korkmaz’ın en kötü huyu tam bir sigara tiryakisi olmasıydı. Yani günde birkaç paket tüketiyordu.
O kadar sigara bağımlısıydı ki çok zaman resmi veya gayri resmi toplantılarda bile ilk fırsatta ortadan kaybolup sigarasını tüttürdüğünü bile biliyoruz.
Olumlu da olumsuz da hizmetleri oldu. Güzel davranışları da oldu, hoşa gitmeyen tavırları da, İyi huyu da konuşuldu kötü huyu da anlatıldı.
İnatçı olduğu da tartışıldı. Son derece yumuşak yürekli, insancıl yönleri de gündeme getirilerek kamuoyu ile paylaşıldı. Birçok yönü tartışmaya açıldı
Hatta birkaç ay önce ciddi bir rahatsızlık bile geçirdi. Duyanların ilk tepkisi onun en kötü alışkanlığı olarak bildiğimiz sigarasına oldu
Her neyse Veli Korkmaz bu kentte 10 yıl Belediye Başkanlığı yaptı. Günahıyla sevabıyla bu şehirde kötü veya iyi bir iz bıraktı. Takdiri kamuoyunun.
Veli Korkmaz’ın kim olduğu veya nasıl bir insan olduğundan öte bugün göreve seçilen Mehmet Saygılı ile en bariz ortak yanlarının sigara olduğunu anlatmak için bu yazıyı yazma gereği duydum.
Elbette pekte tanımamakla birlikte Mehmet Saygılı’nın da gerek özel yaşamında, gerek iş hayatında gerekse siyasette mutlaka artıları ve eksileri de vardır. Neticede o da etten kemikten oluşmuş bir insandır.
Elbette Mehmet Saygılı’da bir insan olarak yukarıda bahsettiğim özelliklere sahiptir. Belki biraz daha fazla belki biraz daha az. Ama neticede Sayglı’nın da bir takım özellikleri ve yönleri vardır.
Nasıl Veli Korkmaz ile bir gazeteci olarak insani ölçüler içinde, iyi hizmetlerini övüp, kötü işlerini gazetecilik refleksi içinde değerlendirdiysek Saygılı ile de ilişkilerimizin aynı olacağını düşünüyorum.
Gelelim işin özüne. Saygılı, Belediye Başkanı olduktan sonra ilk toplantısını önceki gün yaptı. Belediye Meclisini topladı. Salona gelir gelmez pozitif bir enerji verdiğini söylemek isterim
Güler yüzlü oluşu, herkese aynı mesafede duruşu, ilk toplantı olmasına rağmen heyecansız davranışı, konuya hakim ölçüde duruşu, herkesle tek tek tokalaşarak kürsüye geçmesi bende olumlu bir izlenim bıraktı.
İlk toplantı olmasına rağmen hakimiyetini hissettiren Saygılı toplantı süresince meselelere esprili yaklaşarak olumlu bir hava yaratması ise yöneticilikte yabancı olmadığını ortaya koydu.
Ancak toplantının sonuna doğru dışarıya çıkan Saygılı’nın aslında sigara molası verdiğini görenlerin sanırım hepsi de tırnak içinde“Bir tiryaki gitti, bir tiryaki geldi” demişlerdir veya öyle düşünmüşlerdir çünkü ben öyle düşündüm, öyle dedim.
Biraz esprili oldu ama buradan Mehmet Saygılı’ya ve ekibine gazetem ve şahsım adına bu zor ve kutsal görevde başarılar dilediğimi iletmek isterim.
