HABİLHAN PEHLİVANLI


Sarı-Kırmızı-Yeşil... (2)

Sarı-Kırmızı-Yeşil... (2)


(Dünden Devam)

Kürt ayrımcı ve bölücüleri ‘Newroz’ diye yeni bir kelime yaratarak farklı olduklarını bayramın sadece kendilerine ait olduğunu iddia ederler!.. Hâlbuki bu iddia 1970`li yıllarda ortaya atılmış, ‘Kürt Kawa’ efsanesi uydurulmuş ve Nevruz o tarihten itibaren "Kürt Özgürlük Bayramı" imiş gibi cam-çerçeve kırarak, taş atıp dükkânlara saldırarak kutlanmaya başlamıştır. Bu davranışları sergileyen kişiler o kadar cahildirler ki, çevrelerine bakıp Türklerin ve Farsların, hatta Japonların astronomik ve coğrafî bir olay olan 21 Mart`ı kutladığını, hem de binlerce yıldır kutladığını bilmezler! TRT`yi bile seyretmezler!.. Anadolu’nun pek çok yöresindeki ‘ateş üstünden atlanarak’ oynanan SİNSİN oyununu bile görmezden gelirler!.. ‘Newroz`a We Pîroz Be!’ diye bağırmanın ne Nevruza, ne de bölücülere yararı yoktur!

Özellikle Aleviler bütün iyi olayları 21 Mart’a ve bütün kötü olayları 10 Muharrem`e yığarlar... Bu anlayışla Nevruz`a atfedilen olaylar şunlardır:

- Dünyanın kurulduğu gün,

- Hz. Âdem`in hamurunun karıldığı gün,

- Hz. Âdem`le Hz. Havva`nın Cennet`ten kovulduktan sonra dünyada ilk buluştukları gün,

- Tufan`dan sonra Hz. Nuh`un gemisinin karaya oturduğu ve suların çekildiği gün,

- Hz. Yusuf’un kuyudan kurtulduğu gün,

- Hz. Yunus bir büyük yunus balığı tarafından yutulmasından sonra kurtulduğu gün,

- Hz. Ali`nin doğum günü ve halifeliğe getiriliş günü,

- Hz. Fatıma`nın Hz. Ali ile evlendiği gün.

Gelelim bölücülerin kendilerine bağımsızlık sembolü olarak seçtikleri ve ‘Kürt renkleri’ ilan ettikleri Sarı-Kırmızı-Yeşil renklere!..

1935 yılında Altaylarda 7. ilâ 11. yüzyıllarda yaşamış Türk beylerinin mezarlarında kazılar yapıldı. Ortaya Sarı-Kırmızı-Yeşil ipekli elbiseler giydirilmiş cesetler çıktı!.. (Belleten Dergisi, 48. Sayı, 1947)

İranlı âlim Abdülcelil El Kazvinî 1161-1165 yıllarında yazdığı eserde şöyle der:

- ‘Selçukluların melikleri ve sultanları eğer 100.000 asker toplarlarsa, siyah sancak bulunmazdı. Sarı-Kırmızı-Yeşil sancak bulundururlardı.’

Osmanlılarda Mahmut Şevket Paşa’nın sadrazamlığına kadar (1912) sancaklar Sarı-Kırmızı-Yeşil idi!.. Aleviler, Türkmen oldukları için hâlâ millî kıyafetlerini bu renklerden seçerler.

Bugün dahi Kırgızlar, Hıdırellez’de çocuklarına Sarı-Kırmızı-Yeşil renkli elbiseler giydirirler. Özbek kadınları yazın hep Sarı-Kırmızı-Yeşil çizgili atlas kumaştan entariler giyerler.

Kısacası, ne bu bayram, ne de bu bayrak Kürtlere ait değildir!.. Türklerindir!?

***

Şundan da eminim ki, sizler bu yazıyı okurken birileri bu önemli Türk Bayramını bölücülüğün, ayrılıkçılığın sembolü olarak ele alıp sarı-kırmız-yeşil poşulara bürünmüş, ülkeyi toz duman içinde bırakmanın hazırlıkları içerisinde olacaklar.

Öyle ya, insan bilmediğinin cahilidir!!!

  • Cuma 23.2 ° / 11.5 ° Güneşli
  • Cumartesi 23.2 ° / 8.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 19.8 ° / 6.7 ° Güneşli