İster özeleştiri deyin, isterseniz şapkasını önüne koyup şöyle bir düşünmek?
Şöyle geriye bir bakınca, ben de artık Cahit Sıtkı?nın deyimiyle yolun yarısına gelmek üzereyim ve Kırıkkale ile ilgili hatırı sayılır hatıralara sahibim.
Özellikle de televizyonculuk yaptığım lise yıllarında fazlasıyla haşır neşir olduğum Kırıkkale siyasetine dair geçen gece izlediğim iki video, özeleştirinin ne kadar gerekli olduğunu anlattı bana.
1970?lerden 1995 yılına kadar Merhum Alparslan Türkeş?in Kırıkkale ziyaretlerini içeren bu videolardan edindiğim izlenimlerimi, her ne kadar bu siyasî görüşün Kırıkkale?deki kilometre taşlarıyla konuşmalarımızda dile getirsek de görüntüler kadar etkili olması pek mümkün olmuyor.
Merhum Türkeş?in liderliğinin ve Kırıkkale?nin yıllarca kalesi olarak kalmasının en büyük sırları, dikkatlice izlendiğinde bu videolarda gizli aslında?
?Kırıkkale Web TV?de yayınlanan ve kaynağı, şehrimiz eşrafından Nazmi Aşkın olan bu fotoğraflarda çoluk çocuk, bebe belik demeden herkesle birebir ilgilenen, konuşan, göz teması kuran; bayanlara karşı nazik, erkeklere karşı sevecen Alparslan Türkeş açık ve net görülebiliyor.
İl ve İlçe yöneticileriyle olabildiğince samimi pozlar vermeyi ihmal etmeyen Merhum Türkeş?in en bariz tavrı ise güler yüzü? Öyle ki, tokalaşırken insanların gözünün içine bakarak gülümsüyor. Yalnızca yüzü değil, gözleri de gülüyor bu esnada, sıcak ve samimi!..
Mesela Kırıkkale il ve ilçe yöneticileriyle olan bir fotoğrafında Dr. Yaşar Peker?in ellerini samimiyetle tutuşu, tüm bu davranışlarının asla yapmacık olamayacağının, başka bir deyişle samimiyetinin ispatıdır, diyebiliriz.
***
Merhum Türkeş?in, bu fotoğraflara göre en önemli vasıfları arasında, ister miting, ister toplantı amacıyla gelsin, kendisini ağırlayanlarla birlikte köy köy, mahalle mahalle, ev ev gezmesidir.
Girip çıktığı her ortamda sıcakkanlı tavırlarla insanların gönlünü fetheden Merhum Türkeş, fotoğraflarında bile tepeden bakan, kibirli, aşağılayıcı tavırlardan olabildiğince uzak. Özellikle küçük çocuklarla ilgilenirken ne kadar mutlu olduğu gözlerinden de okunabiliyor rahatlıkla.
***
Ve belki de Türkeş?i Türkeş yapan en önemli vasıf, toplum önderleriyle çok iyi ilişkiler içinde olması ve onlarla sürekli irtibat kurmasıdır.
Özellikle dinî önderlerin takdirini kazanan Türkeş, millî değerler kadar manevî değerleri de el üstünde tutarak halkın dilini de çok iyi bilmiştir.
Gösterişten uzak dindarlığını dinî önderlerle sürekli istişare etmesini bilen Türkeş, liderlik denilen vasfın neler içermesi gerektiğini de her adımda göstermiştir.
***
Kıssadan Hisse:
Kızım, size anlattım, gelinlerim anlasın diye?
4 Nisan 1997 günü bu dünyadaki görevini tamamlayan Merhum, ardında yalnızca milyonlar bırakmamış, bir de düşünce yapısı ve o düşünce yapısının temeli olan ahlâk ve davranışlar silsilesi bırakmıştır.
İşte asıl miras da budur?
Hazıra dağ dayanmaz.
Mirasyedi olmamak gerek!
