HABİLHAN PEHLİVANLI


Piştim, yandım, kavruldum!

Piştim, yandım, kavruldum!


“Tuz basıp yaralarıma,

Ne kadar susulacaksa o kadar sustum!

Bir çığlık kanıyor en derininde yüreğimin,

Açmadım kimselere yüreğimi.

Hançeri sadece kendime sapladım ve sustum...” diyor Şems…

 

Yüreğini kül eden aşk için yıllarca yalnızca susan Şems olabilmek kolay mı sanıyorsunuz?

İçinde yanan alevler volkana dönmüşken,

“Sön” demek kolay mı sanıyorsunuz?

Şems olmaya çalışırken yanacak bir Mevlana bulamamak,

Mevla için yanarken kibrite alevleyecek bir Mevlana olmaması kolay mı sanıyorsunuz?

“Mevla”sızlar sahte Mevlanalara rabıta eylerken,

Mevla’ya ulaşmak için Mevlana’sız yol almak kolay mı sanıyorsunuz?

 

Yüreğinde -bırakın ateşi- kıvılcımı olmayanların senin ateşine itfaiye hortumuyla yaklaşmalarına ne demeli?

Kendilerinin kutuptan soğuk yürekleri,

Kaskatı kayaçlara dönüşmüş yürekleri yüreklikten bile çıkmışken

Yanan yüreklerden onlara ne?

 

Kalp yalnızca bir et parçasıyken,

Onu “gönül” yapana,

Onu “yürek” yapana başkaldırmak da niye?  

 

Duyun ey yaratıklar!

İnsan suretinde yaratılıp da hayvandan aşağı suretlere bürünenler…

“Eşref-i Mahlûkat” iken

“Esfel-i Mahlûkat” olma hevesi de nereden geldi?

Tüm melekler sana secde etmişken tek asi şeytana tapmanın sebebi ne?

 

İnsan çileyle doğar,

Çileyle olgunlaşır,

Çileyle pişer...

 

Lakin ben yandım, kavruldum ey büyük Allah’ım!

 

Bir musibette maskelilere ver Ya Rab!

İnsan suretindeki “Esfel-i Mahlûkat”a ver Ya Rab!

Tüm isyankârlara,

Tüm sahte yüzlülere,

Öyle bir musibet ver ki,

 

İlk dersi onları gerçek zannedenler alsın!!!

 

Sami Nebile
16.04.2014 20:32:42
Sayın yazar bedduanız biraz Fethullah hocanınki gibi olmuş

  • Çarşamba 29.4 ° / 15.1 ° false
  • Perşembe 29.3 ° / 13.5 ° false
  • Cuma 27 ° / 10.3 ° Güneşli