OSMAN ÖCAL


Paylaşılamayan Tunceli ve Çevresi -IV-

Paylaşılamayan Tunceli ve Çevresi -IV-


Ermenilere karşı kurulan Hamidiye Alaylarının Şafi Kürtlerden ve Zazalardan kurulmuş olması ve alay mensuplarının sayısının neredeyse 100 bini bulması, Alevi- Şii inançtaki aşiretlerin bu alaylara alınmaması; alayların kuruluş amaçlarının dışına çıkarak çapulculuk ve katliamlar yapması devletin Ermeniler iyi gözle bakmadığı Alevi aşiretlerini de etkilemiştir.

Uygulanan kırım, zulüm ve baskılar neticesinde günlük konuşma dili olarak Türkmenlerin Kürtçe ya da Zazaca konuşmaları ibadetlerini ise Türkçe yapmaları bundandır. Konu ile ilgili Mehmet Şerif Fırat’ın Doğu İlleri ve Varto Tarihi adlı eserinde geniş bilgiler mevcuttur.

Bu konuda yine Rıza Zelyut şöyle demektedir: ‘‘Bir not olarak ekleyelim ki; devlet raporlarında; 1930`larda; Dersim`de 60–70 yaşlarındakilerle Türkçe anlaşıldığını ama bunların çocuklarının tamamen Kürtçe konuştuğu dile getiriliyor. Kürtleşmenin o sıralar nasıl hızlanmış bulunduğunu bu örnek de göstermektedir. Böylece, günlük dili Türkçenin yanı sıra Kürtçe veya Zazaca olan ama kültürü, yaşam biçimi, inancı tamamen Türk olarak kalan bir hayat tarzı ortaya çıkmıştır. Dersim bölgesinin damarlarına girince bu Türk kimliğini çok parlak biçimde bulmaktayız. Kürtleşen Bazı Türk Boyları Osmanlı Devleti`nin Kürt aşiretlerini kullanarak yürüttüğü Türk düşmanlığı sonucunda Doğu Anadolu`daki Kızılbaş Türk boyları yer yer Kürtleşmiştir. Doğu Anadolu`da kimliğini değiştiren boylardan bazıları şunlardır: Halaç, Ağaçeri, Mukri, Bayat, Avşar, Beğdilli, Eyva (Yıva) Günümüzde; Doğu Anadolu`da yaşayıp kendisini Kürt sanan Avşarlar var. Afşarlar Türkiye`nin doğusuna, güneyine, batısına kadar saçılmışlardır. Dersim de anadilini değiştiren Oğuz ve Kıpçak boylarının yaşadığı bölgelerden birisidir…

Öncelikle belirtelim ki bölgede konuşulan üç ayrı dil vardır. Bunlardan birisi Türkçe olup oldukça yaygındır. İkincisi Kürtçedir ki bu Kurmanci diye bilinir. Üçüncü dil ise Zazacadır. Ayrıca; Tunceli bölgesi, Kürtlerin yaşadığı coğrafyanın dışındadır. Tarihte sınırları pek de belli olmayan Kürdistan coğrafyası; Türkiye`nin İran sınırından ötelere denk düşmektedir. En önemlisi de Tunceli kültürü ile Kürt kültürünün bir ilişkisi bulunmamaktadır. Bu gerçeği Kürtler ile ilgili araştırma yapan herkes görmüş ve yazmıştır.

Tunceli ile ilgili kültür öğelerinden bazılarının izlenmesi bile; bölgenin Türk kimliğini yansıtan bir coğrafya olduğunu ortaya koyacaktır… Dersim’de bulunan eski mezarlar; o bölgenin millî kimliğini gösterirler. Dersim bölgesi ile buranın batıdaki uzantısı Koçgiri alanlarında, mezar taşlarının koç biçiminde ya da koçbaşı biçiminde dikildiği görülüyor. Karakoyunlu ve Akkoyunlu Türklerinin İran`da ve Doğu Anadolu`da yerleştiklerini; devletler kurduklarını; bunların koyun-koç sembollerini mezar taşlarına işlediklerini biliyoruz. Koç biçimli veya koçbaşı biçimli sembollerin Türkler tarafından kullanılması binlerce yıl eskiye gitmektedir. Hun Türklerinde koç, en makbul kurban sayılıyordu… Altaylar-da VIII. ve X. yüzyıllara ait bir mezarda erkeğin yanında at, kadının yanında da koç bulunmuştur. Değişik Türk halkları koç-başını çeşitli eşyalarına süs olarak işlemişlerdir. Kırgız, Oğuzlar, Avar, Karakalpak, Çuvaş, Bulgar Türk halkları gibi... Altaylardan Anadolu`ya uzanan geniş Türk coğrafyasındaki bu geleneği dağlık Tunceli ve Bingöl bölgelerinde de aynen aynen görmekteyiz… Tunceli bölgesinde çok daha eski dönemi temsil ettiğini tespit etmiş bulunuyoruz. Çünkü bu koç biçimli mezar taşlarının üstüne aynı zamanda güneş piktog-ramları da işlenmiştir. Bu sembol; Gök Tanrı inancının açıkça işaretidir… Anadolu’da koç heykelli mezar taşları Zazalardan önce Kıpçak (Kuman) Türkleri ile bölgede görülmeye başlanmıştır. Özellikle Karadeniz Bölgesi`nin Kıpçaklar tarafından yurt tutulduğunu ve burada birçok koç heykelli mezar taşı bıraktığını biliyoruz…

Milattan öncesinden başlayarak Dersim coğrafyasına ulaşan değişik Türk halkları olmuştur. Bunların önemlileri şunlardır: İskitler: MÖ 7. yy`da devletleşen İskitler; MÖ 5. ve 4. yüzyıllarda Kafkaslar üzerinden aşarak Orta Anadolu`ya kadar uzanmışlardır. Hunlar (Ağaçeri kolu): MS 396`dan başlayarak değişik tarihlerde Doğu Anadolu`yu hatta Suriye`yi bile istila etmişlerdir. Ağaçeriler Bizans`la anlaşmalı olarak buralardan başlayarak Toroslara kadar yerleşmişlerdir. Sabırlar: 516`da Kafkaslar üzerinden bu bölgelere ve Orta Anadolu`ya kadar uzanmışlardır. Hazarlar (Batı Gök Türkleri): 7. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Hazar Türkleri Kafkasya üzerinden güneye inmişler ve bölgede etkili olmuşlardır. Kıpçaklar (Kumanlar): 10. yy Bizans askeri olarak Doğu Anadolu`da yer aldılar. Bunlar daha sonra da bu bölgelere indiler ve Karadeniz hattına yerleştiler. Beyaz tenli, yeşil gözlü, sarı veya kumral Türkler, işte bu Kıpçakların torunlarıdır…’’(7)

Rıza Zelyut’un işaret ettiği Tunceli yöresi MÖ den beri Türk boylarının zaman zaman uğrak yeri olması Türklerin ilk yerleşenlerinin Zazalardan önce buralarda yerleşmiş olabileceklerini düşündürmektedir. DEVAMI GELECEK

  • Cuma 19.5 ° / 7.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 22 ° / 7.5 ° Güneşli
  • Pazar 24.3 ° / 9.1 ° Güneşli