Öncelikle şunu peşinen söyleyeyim; “Kırıkkale’de ikamet etmeyen adaya ben, oy vermeyeceğim. Babamın oğlu da olsa”
Evet, çocuklarımızın geleceğini, kendimizin umutlarını kısacası ülkemizin kaderini oylayacağımız seçim yaklaşıyor.
Şunun şurasında 72 gün kaldı. Üç aydan az bir zaman. Demokratik hakkımızı kullanmak üzere sandığa gidiyoruz birlikte
Hepimizin aklında bir isim. Ülkenin geleceğine yön verecek TBMM’de bizim temsilcimiz olacak isimleri seçeceğiz
Tabi ki tercihimizi yaparken önce yerelden bakıp, sonra genel düşünerek oyumuzu kullanacağız.
Niçin mi? Çünkü seçeceğimiz isim önce bizi, bizim yaşadığımız kenti temsil edecek, sonra ülkemizi. Onun için.
Sahi oyumuzu vereceğimiz ismi seçerken kentimizde ikamet eden ismi tercih etmeyecek miyiz? Elbette.
Hep şikayet etmedik mi? Rektörün Ankara’da oturduğundan, Öğretim üyelerinin hiç birisinin burada ikamet etmediğini sürekli eleştirmiyormuyuz
Hatta birçok bürokratın bile Ankara’ya geliş gidiş yaptığından yakınmıyormuyuz? Kırıkkale ekonomisine hiç katkılarının olmadığını söylemiyormuyuz?
Kırıkkalelilerin oyunu alıp meclise gittikten sonra bir daha dönmeyen siyasetçilerden yaka silkelemiyormuyuz?
Kırıkkale’de birkaç dönem belediye başkanlığı yaptıktan sonra evini barkını toplayıp Ankara’ya yerleşenleri sürekli güzel! temennilerle anmıyormuyuz?
Başka illerde yatırım yapıp seçim zamanında çantasını alıp Kırıkkale’ye gelip aday olanlara “Çantacı adaylar” diyerek eleştirmedik mi hep birlikte
İşte şimdi sıra bizde;
Ben diyorum ki Kırıkkale’de ikamet etmeyen adaya oy vermeyeceğim. Babamın oğlu da olsa. Niçin mi? Niçin ini yukarıda anlattım dilimin döndüğünce
Güneydoğu illerinden vekil seçilenlerin Ankara’ya taşınmalarını anlarım da, Kırıkkale’den seçilenlerin Ankara’ya göç etmelerini bir türlü anlayamam.
Sahi bu zamana kadar Kırıkkale’den vekil seçilenlerin hangisi Kırıkkale’de ikamet ediyor. Allah aşkına bana bir tane isim verin. Hatta belediye başkanlığı yapmış Kırıkkale’de oturan bir kişi var mı?
Seçim zamanı çantayı kapıp gelenler, 5 yılda bir Kırıkkale sevdalısı olanlar, Kırıkkale’yi uçurmaya kalkanlar ne yazık ki seçimden sonra kendileri uçuyor.
Hele adı Kırıkkaleli olup ta Kırıkkale’yi hiç tanımayanlar, Kırıkkale’nin kaç köyü, mahallesi var bilmeyenler var ya işte onlarda bizi kandırıyorlar
O nedenle bir kez daha söylemek istiyorum. Ben oyumu Kırıkkale’de ikamet etmeyene vermeyeceğim. Sizin de bunu bir kez daha düşünmenizi rica edeceğim.
Geleceğimizi emanet edeceğimiz kadroyu oylarken bin düşünüp bir karar vermeliyiz. Önyargıdan uzak, siyasal düşüncelerden arınarak karar vermeliyiz.
Kararsızların oranında hiçbir değişiklik görünmüyor. Yapay gündemlerin peşine takılanların sayısında azalma olmadığı gibi artışın olduğunu da görüyoruz.
Halk yapay gündemlerin peşinden koşmaktan yorgun düşmüş durumda. Gerçekten gündeme bir türlü dönmüyor, dönemiyor. Böyle giderse dönecek gibi de görünmüyor.
Böyle bir ortamda biz hâlâ sen-ben kavgasıyla zamanımızı ve enerjimizi harcamaktayız. Kimin kazandığından çok; ülkenin nereye gideceğidir.
Önemli olan 7 Haziran seçimleri, işte bu nedenle sıradan bir seçim değildir. Bu sıra dışılık kentimiz için de elbette geçerlidir ve en azından önemlidir.
Onun için biz de oy tercihimizi kullanırken önce ülkemizin içinde bulunduğu durumu, sonra da şehrimizin geleceğini göz önünde bulundurmalıyız.
Geçen 12 yılı iyi tahlil edip, gelecek 5 yılı emin ellere teslim etmek zorundayız. Bunu yapmaz, beceremez isek çevremizdeki ateş çemberi bizi de saracaktır.
Yani öncelikle oyumuzu kime vermeyeceğimizi belirleyerek, kimi tercih edeceğimizi düşünmeliyiz.
Yani 12 yılı her yönüyle adeta heba olmuş bir ülkede yaşadığımızın hiç olmazsa bu sefer farkına varmalıyız. Oyumuzu ona göre kullanmalıyız.
Oyumuzu kime vermeyeceğimizi bilerek, kime vereceğimizi şimdiden belirlemeliyiz. Yani Kırıkkale’de ikamet etmeyen adaya oy vermemeliyiz.
