(Dünden devam)
Her ne kadar son dönemlerde göz ardı edilse de bölgedeki Türkmenlerin tek destekçisi Türkiye?
Tek sığınacakları liman, tek ağabey Türkiye?
Irak ve Suriye sınırlarında, sınırın iki yakasında, birbirlerine kapı komşusu kadar yakın evlerde yaşayan Kürtler ve Araplar ne kadar birbirleriyle akraba ise; Halep?te, Musul?da, Kerkük?te, Telafer?de, Süleymaniye?de ve Erbil?de yaşayan Türkmenlerle Reyhanlı?da, Siverek?te, Diyarbakır?da, Gaziantep?te, Kilis?te, Kahramanmaraş?ta ve Kırıkkale gibi Türkiye?nin dört bir yanında köy köy, kent kent, bölge bölge yaşayan Türkmenler de o kadar yakın akrabadır.
***
Uzun lafın kısası
Ortadoğu kaynayan bir kazan?
Bu kazan içerisinde hedef de bölgedeki Türkmenler başta olmak üzere, her zaman olduğu gibi Türk Milleti?
Bu düşünceme ister paranoya deyin, ister şizofreni?
Eğer okyanus ötesinden gelip birileri burnumuzun dibindeki topraklara müdahil oluyor, buralardaki milletleri oyuncak gibi kullanıyor biz de seyirci kalıyorsak, nasıl şizofren ya da paranoyak olmayayım ki?
Böyle bir tavır ne 5 bin yıllık Türk devlet geleneğine yakışır ne de 600 yıl sürmüş bir imparatorluk mirasına?
Hele hele işin içinde öz kardeşlerimizin cayır cayır yakıldığı bir davada sessiz kalıyor ya da emperyalizmden yana bir tavır alıyorsak vah bizim halimize!
***
Öncelikle hukukî her türlü kozumuzu ortaya koyarız?
Misak-ı Millî?yi de gözlerine sokarız?
O saatten sonra kendileri düşünsün.
Sınırlarımız belli!
Bilmeyen varsa, dedelerinin de imzaladığı Misak-ı Millî sınırlarımızı iyice bir incelerler.
O saatten sonra defterler açılır, hesaplar görülür.
Hem bazen deli olmak da gerekir!
Çünkü bu millet,
?Atın iyisine doru, yiğidin iyisinde de deli? demiştir her zaman!
